Burock
"Tempus'un İzinde,
Ben, Savaş Efendisi Tefas. Bu diyarlarda uzun yıllar yaşadım, savaşlar gördüm, savaşlar geçirdim. Tempus'a hizmette en yüksek seviyeye ulaşmış bir kişi olarak geçmişe dönüp baktığımda görüyorum ki, yaşadıklarım, sıradan bir insanın kaldırabileceği şeyler değildi. En büyük düşmanımın düşüşünün zevkini de tattım, en yakın dostumun düşüşünün acısını da....
...Krallar son sözlerini söylediğinde, savaşın çağrısı duyulduğunda, işte o zaman başlar sizin kutlu saatleriniz. Diyarlarda kaldığınız sürece yüce Tempus'un size en yakın olduğu, sizi en yakından izlediği zamanlardır bu zamanlar. Savaş sırasında belli olur kimin daha büyük savaşçı olduğu ve yüce Tempus bunu her zaman merak eder. Savaşın hakkını vermeyenin, onursuzca, korkakça dövüşenlerin Tempus'un safları arasında yeri yoktur şüphesiz...
...Size bir savaşı kazandıracak olan inancınız ya da tanrınızın sizin tarafında olması değildir. Yüce Tempus, savaşta sadece hak edenin kazanmasını ister. Bu yüzden, Ulu Savaş Lordu'nun takdirini kazanmak istiyorsanız, kazanmayı hak edin."
Tempus'un yüce rahibi Tefas, Zafere Yürüyüş'ten alıntılar
Böyle diyor savaş rahibi Tefas, tanrısının isteği üzerine, genç rahiplere yol göstermek için kaleme aldığı eserinde...
Hoşgeldiniz. Bu yazıda, ruhban karakterlerin rol yapmasına yönelik yararlı olabileceğini düşündüğüm bazı ipuçlarını bulacaksınız...
Karakter yaratma aşaması:
Çncelikle, hem DMlere hem de oyunculara bir altın kural: Kesinlikle ama kesinlikle generic ya da deitysiz bir cleric oynamayın, oynatmayın. Bu tür bir karakterin oyuna rol yapma açısından ciddi bir katkısı olmayacaktır ve birçok kişinin ambulans dediği, iyileştirme büyüsü yapmaktan öteye gidemeyen bir karakter olup çıkacaktır. Bu noktada şu ayrımı da yapmak gerekir. Bir ruhbanın tanrısını seçmesinden kastım, o karakterin oyuncusunun diyarın tanrıları hakkında detaylı bilgiye sahip olup illa onlardan birini seçmesi ve tam olarak o tanrının rahibinin rolünü yapması değildir. Kural kitaplarında yazılanlar sadece yol göstermek amaçlıdır ve bunlara körü körüne bağlı kalmak, karakterlerin tektipleşmesinden başka bir sonuca yol açmaz. Bunu istemeyiz değil mi? Oyun oynanacak diyarın pantheonu hakkında en ufak bir fikri bile olmayan oyuncu dahi, oynayacağı karakteri gayet güzel özelleştirebilir. Nasıl mı? Mesela karakterinin nasıl bir inanışı benimsediğini betimlemesi, karakterin özelleştirilmesi açısından iyi bir başlangıç olabilir. Oyuncu, "benim karakterim olan Nova, güzellik ve estetiğin tanrısının rahibidir." şeklinde bir tanım yaptığında onun rahibi zaten artık özel bir rahiptir. şimdi Nova'nın inanışına uygun domainler az çok kestirilebilir, tanrısı tarafından ona sağlanan güçler ve rahibin savaş kabiliyeti rahatça belirlenebilir. Çrneğin Nova'nın ölüm, yıkım, savaş gibi domainleri seçmemesi gerektiği aşikardır. Bunun yerine koruma, iyileştirme gibi domainleri seçmelidir. Tanrısı tarafından kendisine sağlanan güçlerden bazıları ise turn undead, charm immunity/resistance türü güçler olabilir. Bununla beraber, Nova'nın savaşçı yönünün güçlü olduğunu söylemek de pek mümkün değildir. Mesela bu karakter için zırh, silah kısıtları daha sert olacaktır. Bu mantıktan hareket ederek bir karakterin yöneliminden (alignment) becerilerine (skill) kadar pek çok özelliğini kestirebiliriz. Gördüğünüz gibi, oyuncunun karakterini tanımlayan tek bir cümlesi ile rahip karakter birden özelleşiverdi.
Ruhban karakterler açısından karakter yaratma aşamasında önem verilecek bir nokta daha var. Mümkünse -ki çoğu zaman olmaz- karakterinizi oyuna başlamadan birkaç gün önce yaratın ve oyuna başlamadan önceki bu zamanı karakterinize hazırlanarak geçirin. Bahsettiğim şey sadece karakterin özümsenmesi değil, o zaten tüm karakterler için gereklidir. Hazırlanmaktan kastım, oyun sırasında edeceğiniz dualar için uygun sözler bulmak, günlük ayinlerinizi nasıl yapacağınızı belirlemek gibi şeyler. Çrneğin Tefas, tanrısına şükranını güneş tepedeyken avuç içinde bir kesik açıp yere kanını akıtmak suretiyle gösterirken Nova, estetik inanışının dışavurumu olan bir şarkıyla tanrısına dua edebilir. Bu detaylar küçüktür; ama oyun sırasındaki rol yapma zevkini arttıran unsurlardır.
Oyuna baÅŸlarken:
Ruhban bir karakter yaratmış bir oyuncunun ilk yapması gereken şey, parti içindeki rolünü belirlemek olmalıdır. Bazı rahipler için aslında bu rol, inanışlarını tanımladıkları anda belirlenmiştir. Çrneğin Tefas, değme bir savaşçıya taş çıkartacak derecede üstün bir savaşçıdır. Oysa Nova, belki de sanatkar bir karakterdir. Tabii ki, bütün rahipler bu denli uçlarda yer almaz. Bu yüzden kendilerine grup içerisinde düşen görevi sezmeli ve bu role uygun hareket etmelidirler. Tefas, savaşa girmekten çekinmeyen, sorunlarını kaba kuvvetle çözmeye yönelik bir karakterken Nova, sorunların çözümünde diplomatik yolları tercih eden ve muhtemelen grubun sözcüsü olan bir karakter olacaktır.
Oyun sırasında:
Karakterinizi hazırladınız, grup içinde kendinize bir yer edindiniz ve maceralara hazırsınız. Artık bir ruhban karaktersiniz. Bilge bir din adamı, inancının yılmaz bir savunucusu. Bu noktadan sonra da dikkat etmeniz gereken bazı hususlar var.
Ruhban bir karakterin ilk bağlılığı tanrısınadır. Bunu asla unutmayın. Bu bağlılığınıza darbe vuracak bir hareket bağlı olduğunuz tapınaktan da gelse, grup arkadaşlarınızdan da gelse mutlaka bir tepki göstermeniz gerekir. Çrneğin, adalet düsturunu benimsemiş bir rahip, gruptaki hırsızın sürekli yasadışı hareketler yapmasına göz yumuyorsa günah işliyor demektir. Düsturunuza uymanızı engelleyen toplumsal kurallar dahi olsa, sizin için önemli olan tanrınızın iradesidir.
Bilge bir kişi olarak bir ruhban, topluma önderlik etme, onlara yol göstermekle de yükümlüdür ve genellikle bu görevinden dolayı büyük saygı görür. Toplum, rahiplerin sözlerinde hikmet olduğunu düşünür, hatta bazı kişiler onların sözlerini sorgusuz sualsiz uygular. Fakat bu, adalet tanrısının rahibi yargıçtır veya savaş tanrısının rahibi savaşçıdır anlamına gelmez. Adalet tanrısının rahibi, topluma adalet kavramının gerekliliğini aşılamaya çalışır, onları adil davranmaya teşvik eder. Savaş tanrısının rahibi ise cemaatinden güçlü, şanlı savaşçılar çıkmasını sağlamaya çalışır, en iyi savaşçıyı belirlemek için güreş müsabakaları, düellolar düzenler vs... Yani rahipler, inanışlarının temellerini oluşturan düsturları cemaatlerine aşılamakla yükümlüdürler. Aynı şekilde, bir macera grubu içinde bulunan bir rahip, sözüne saygı duyulan bilge bir kişi olmalıdır. Karanlık bir zindana körlemesine girmektense, rahibin divination büyülerine başvurması akıllıca olacaktır. Rahibin -ve dolayısıyla partinin- bu şekilde elde edeceği bilgiler hayat kurtarıcı olabilir ve rahibin grup içerisindeki saygınlığını arttırır.
Bu yazıda, elimden geldiğince oyun mekaniklerine değinmeden, rahip bir karakterin rol yapmasına yönelik birkaç ipucu vermeye çalıştım. Oyun mekanikleri konusundaki hususlar için The Complete Priest's Handbook (2nd edition - sitenin indirilecekler bölümünde bulabilirsiniz) veya Defenders of the Faith (3rd edition) adlı kaynaklardan yararlanabilirsiniz. Umarım yazıyı yararlı bulmuşsunuzdur.
Herkese iyi eÄŸlenceler...
Copyright © FRP World © Fantezi Edebiyat ve FRP sitesi Tüm haklarý saklýdýr.