Frp World Ana Menü
  • Frp World
    » Anasayfa
    » Forum
    » Anketler
    » Akademi
    » Kitap Tanıtımları
    » Haber Arşivi
    » Haber Gönderin
    » Makale Gönderin

  • Üyelere Özel

  • Kişisel
    » Hesabınız
    » Özel Mesajlar
    » Üye Listesi
    » Üye Arama
    » Siteden Çıkış

  • Site Bilgileri
    » Top10
    » Site Hakkında Yorumlarınız
    » İstatistikler
    » Destekleyen Siteler

  • Kullanıcı Menüsü
    Hoşgeldin, Diyar Gezgini
    Üye Adı
    Şifre
    (Kayıt Ol)
    Üyelik:
    Son Üye: MauraIngle
    Bugün: 9
    Dün: 23
    Toplam: 90338

    Şu An Bağlı:
    Ziyaretçi: 1611
    Üye: 0
    Toplam: 1611

    DERS 7: FRP DÇNYASINDA IRKLAR





    şimdi de sırada çoğu fantezi dünyasında kullanılan ırklardan sözedeceğiz.

    İNSAN
    Fantezi dünyasında da insan bildiğiniz insan. Yalnızca bu noktada insanların diğer ırklarla ufak bir kıyaslamasını yapmak iyi olabilir. şimdi okuyunca göreceksiniz ki tüm diğer ırkların yaşam süreleri insanınkinden uzun ve yaşam süreleri boyunca istediklerini gerçekleştirmek için yeterli vakitleri var. Oysaki insan kısa bir yaşam süresine sahip ve bu durumun aksine yapmak istediği sınırsız şey var.Sınırsız sayıda zevki tatmak isteyen bir doyumsuzluğu var kısaca fakat bunun gerçekleşemeyeceğini biliyor. Bu nedenledir ki insanlar tüm ırklar arasında en hırslı olanlarıdır. Hatta bu hırslarının kölesi olup gözleri başka şey görmeyen bazıları şeytanca plan ve komplolara katılırlar yani bu açıdan kötülüğe daha yatkın bir görünüm arz ederler. İnsanca, insani değerler kelimeleri fantezi dünyasındaki diğer ırklar tarafından sizin anladığınız şekilde anlaşılmıyor kısacası.
    Bunun yanında üreme sürelerinin de daha kısa ve üremelerinin daha kolay olması onları geçen zamanla birlikte fantezi dünyasının da en fazla nüfuslu halkı haline getirmiştir. Çyle ki ejderhalar bile zamanla savaşlarla insan ırkının mutlak hakimiyetini kabul etme zorunda kalmıştır. Tabi burada tüm ırkları anlatmayacağım.Mesela ejderha, ork, yarımork, goblin, kobold, gnoll, fay folk vb. pek çok başka kendi zekasına sahip ırk var tabi ki yalnızca en yaygın olanları ve daha ziyade iyi olanlara değineceğim desem yeridir herhalde.

    ELFLER
    Elfler genelde normal bir insandan daha kısa ve zayıf olurlar.Keskin ve zarif hatlara sahiptirler ve melodik tonlarda konuşurlar.Kırılgan ve zayıf görünüşlerine rağmen ırk olarak çevik ve güçlüdürler. Elfler sıklıkla 1200 yaşın üzerinde yaşarlar ;her ne kadar bu süreden çok daha önce insanların ve ölümlülerin diyarından ayrılmak için bir iç baskı hissediyor olsalar da. Nereye gittikleri belirsizdir fakat bu ırklarının reddedilemez bir güdüsüdür.Yani elfler genel sanının aksine vücutları yaşlanmayan bir ırk değildir.Yalnızca vücutlarının deformasyon zamanı gelmeden çok önce ayrılırlar.Fakat şu doğrudur ki bir elfin çevresindeki her şey zamanla(özellikle insanın etkisiyle) değişirken elf çok az değişmektedir. Bir elfin gün içinde sakalı bile çıkmamaktadır(yani değişmemektedir.). Nitekim elflerin en büyük tedirginlik duydukları veya hatta korktukları konu değişimdir. Her yeni değişim elflerin kaygılarını da peşinde getirir. Kendi değişimleri onları topraklarından ayrılmaya zorlar. Değişimin kaynağı insandan uzak durmaya uğraşırlar. Kendi haline bırakıldığında bir yaşam döngüsünü devamlı aynı şekilde koruyan doğaya hayrandırlar. Hayatlarındaki pek çok şey değişime karşı hissettikleri ile açıklanabilir kısaca.
    Elfler sıkça havai ve ilgisiz olarak görülürler.İnsanların onların kişiliklerini kestirmeyi olanaksız bulmalarına rağmen aslında öyle değildirler.Durum aksini gerektirmediği sürece doğal güzelliklerle,dansla,gülüp oyunlar oynama ve şarkılar söylemekle ilgilenirler. Gemi yolculukları ve madenlerden pek haz almazlar, onun yerine büyüyen şeylerden ve açık gökyüzüne bakmak daha cazip gelir. Bu arada çoğu elf denizden hoşlanmıyorken denizin büyüsüne bir kere kapılmış bir elfi hayatında artık başka hiçbir şeyin yeniden eskiden olduğu gibi tatmin etmeyeceğini de belirtmek gerekir. Irklarının üstünlüklerinin(özellikle uzun yaşamlarının) getirdiği bir kibre ve küstahlığa zaman zaman yatkınlık göstermelerine rağmen arkadaşlarını ve içinde bulundukları takımın üyelerini eşleri olarak görürler. Kolay kolay yeni arkadaşlıklar kurmazlar ama bir arkadaş(veya düşman) asla unutulmaz. İnsanlardan uzak durmayı tercih ederler, cücelere pek az sevgileri vardır, ormanın kötü yaratıklarından nefret ederler.
    Mizah duyguları zekicedir, şarkıları ve şiirlerinin olduğu gibi. Cesurlardır ama asla çılgın değildirler. Bol yemek yerler, bira ve şarap içerler fakat nadiren aşırıya kaçarlar.İyi işlenmiş mücevhere bakmayı bir zevk sayarlar, bunla birlikte para ve kazanca fazlaca bir ilgileri yoktur. Büyüyü ve kılıç oyunlarını (veya herhangi başka zarif bir dövüş sanatını) büyüleyici bulurlar. Eğer bir zayıflıkları varsa bu onların bu ilgilerinde yatar. özellikle görme ve işitme olmak üzere duyuları oldukça keskindir, karanlıkta da görebilirler.
    Elf ırkı beş kola ayrılır: aquatic elfler, gri elfler,yüksek elfler(high elf.), orman elfleri ve kara elfler(drowlar). Dışarıdan bakan herhangi birisine göre bu koldaki elfler arasındaki farklar çoğunlukla dış görüntüdedir, fakat çoğu elf aralarında önemli kültürel farklar olduğunu ifade eder.Aquatic elfler dalgalar altında yaşarlar ve bu koşullara uyum sağlamışlardır. Gri elfler en soylu ve ağırbaşlılarıdır. yüksek elfler en sik görülenlerdir. Orman elflerinin vahşi ve sinirli olduğu düşünülür. Tüm herkes kara elfleri bozulmuş ve kötü görür, artık elf toplumunun bir parçası değildirler.

    YARIMELFLER
    Yarımelfler en sik görülen melez ırktır.Elf,insan ve yarımelf arasındaki ilişki şöyledir:
    1) Ailesi hem elf hem insan olanlar ya insandır ya da yarımelf (elfler yalnızca elf anne babadan doğabilir.)
    2) Eğer birisinin elften ziyade insan ataları varsa o kişi insandır; eğer eşit sayıdalarsa veya elfler sayıca fazlaysa o kişi yarımelftir.
    Yarımelfler genelde elf tarafına oldukça benzerler.Her iki ırkın iyi yanlarını almış olarak yakışıklı bir halktır. Her iki halkın arasında özgürce dolaşırlar, bunda ortalama bir elften az bir miktar uzun olmalarının da etkisi vardır(10-15 cm kadar. Bu arada ortalama bir elfin boyu tahmini 165 cmdir.Fakat doğal olarak 145-175 cm arasında boyları değişkenlik gösterir.). Ortalama 75 kilodurlar.Gene ortalama bir yarımelf 160 yıl kadar yaşar.Elflerin taşıdığı tüm özelliklere sahip değildirler, insanların ilerlemede sınır tanımama özelliklerine sahip olmadıkları gibi.Son olarak medeniyet seviyesi pek gelişmemiş toplumlarda yarımelflere şüphe ve batıl inançların gözlüğünden bakılır.
    Genel olarak bir yarımelf insan atalarının merak,yaratıcılık ve hırs özelliklerine ve elf atalarının ince hislerine,doğa sevgisine, sanattan aldıkları zevke sahiptir.
    Yarımelfler kendi içlerinde topluluklar kurmazlar, onun yerine elf ve insan topluluklarının içinde bulunabilirler. Bu toplumlarda insanların ve elflerin yarımelflere karşı olan tepkilere ilgi çeken bir büyülenmeden apaçık yobazlığa kadar değişir.
    Yarımelflerin kendilerine özel bir dilleri yoktur. diğer ırklarla olan sürekli görüşmeleri onlara bulundukları toplumun dilini öğrenme konumunda bırakmıştır. Yarımelfler elf ataları gibi keskin duyulara sahiptirler, karanlıkta da çevrelerindeki şeyleri görebilirler.

    CÇCELER
    Cüceler boy ve kalıplarından da rahatlıkla teşhis edilebilecekleri gibi kısa ve tıknaz tiplerdir. 130-140 cm arasında boyları değişir. Al yanakları, kara göz ve saçları vardır. Cüceler genellikle 350 yıl kadar yasarlar.
    Cücelerin az konuşmaya ve suratsız olmaya bir eğilimleri vardır. Ağır işlerde çalışırlar ve çoğu şakayı umursamazlar. Güçlü ve cesurdurlar. En sertleri de dahil olmak üzere içkiden hoşlanırlar.Asıl sevgileri ise değerli taşlaradır,özellikle altına. Tabii ki mücevherata da çok değer verirler,özellikle elmas ve ışık geçirmez olanları(inci hariç,ondan hoşlanmazlar.) Cüceler toprağı sever ve denizden hoşlanmazlar.(İnciyi sevmemelerinin nedeni incinin onlara denizi hatırlatıyor olmasıdır) Elflerden pek hoşlanmamakla birlikte ork ve goblinlere karşı ateşli bir nefretleri vardır.kısa, tıknaz yapıları onları at veya başka büyük bineklere binmek için uygunsuz yapar.(Midillilere binmekte bir sorun yaşamazlar.) Bu nedenle bu yaratıklara karşı güvenmez ve sakıngan bir tavırları vardır(hatta atlardan korkan pek çok cüce vardır, ama tabi bunu ASLA itiraf etmezler.) Büyüye karşı hiçbir hevesleri yoktur, yeteneklerinin olmadığı gibi, fakat dövüşmek, savaş sanatları ve mühendislik gibi bilim dallarından büyük zevk alırlar.
    Cüceler şüpheci ve paragöz olmalarına rağmen cesaret ve azimleri bu noksanlarını fazlasıyla telafi eder.
    Cüceler genelde tepeli veya dağlık arazilerde yasar.Yeraltında bulunan rahatlatıcı karanlık ve sağlamlıkta bir yaşamı tercih ederler. devamlı yeraltında yaşamalarının onlara kazandırdığı pek çok özellik vardır ve büyü ve zehre karşı olağandışı bir dirençleri vardır.
    Cüceler da karanlıkta rahat bir görüşe sahiptirler. Cüceler ayrıca müthiş yetenekli madencilerdir.İstedikleri zaman belli bir miktar konsantre olarak içinde bulundukları tünelin eğimini, kayan,yer değiştiren duvar veya odaları, tas yapımı tuzakları ve yüzeyden tahmini uzaklığı söyleyebilirler.

    GNOMLAR
    Cücelere uzaktan bir hısımlıkları olmakla beraber uzak kuzenlerinden bariz bir şekilde ufaktırlar..Gnomlar gururla belirttikleri gibi cücelerden daha az tombullardır.Bunun yanında burunları oldukça daha büyüktür. Çoğu gnomun kahverengiye yakın sarımsı bir teni ve beyaz saçları vardır. Ortalama bir gnom 350 yıl yasar.
    Gnomların hayat dolu ve muzip bir espri anlayışları vardır, özellikle pratiğe konulan şakalarda. Yaşayan canlılara ve özellikle mücevherat olmak üzere iyi işlenmiş tüm eşyalara karşı büyük bir sevgileri vardır. Gnomlar her nevi değerli taştan hoşlanır ve bunları cilalama ve kesmenin ustalarıdırlar.
    Gnomlar inişli çıkışlı kayalı tepelerde yaşamayı tercih ederler, bol ağaçlı ve insanlar tarafından yerleşilmemiş araziler.ufak boyları onları büyük ırklara kuşkuyla bakar hale getirmiştir.özellikle insanlar ve elflere karşı -her ne kadar düşmanca davranmıyorlarsa da. Tanımadıkları veya güvenmediklerine karşı kurnaz ve sinsi bir tutum takınırlar, en iyi koşullar altında bile çekingen olurlar.Oyuk ve madenlerde kalan bir halk olarak cücelerle benzer duyguları paylaşırlar yalnız kuzenlerinin yüzeyden hoşlanmamasını aptalca bulurlar.Gnomlar da elfler gibi geceleri rahat bir görüşe sahiptir.

    HOBBITLER Hobbitler ,veya büyük ırkların onları adlandırdığı şekilde buçukluklar, kısa boylu çoğunlukla da dolgun kişilerdir, nerdeyse küçük bir insan gibi.Yüzleri geniş ve yuvarlaktır ve sıklıkla oldukça kırmızı. saçları tipik olarak kıvırcıktır ve ayaklarının üstleri kaba bir şekilde kıllarla kaplıdır. Mümkün olduğu sürece ayakkabı giymemeyi tercih ederler. Ortalama yaşam beklentileri 90-100 yıl kadardır.
    Hobbitler azimli ve çalışkanlardır, ayrıca genel olarak durgun ve sakinlerdir. Geneli düşünecek olursak sıcak evlerinin konforunu tehlikeli maceracılığa tercih ederler. İyi yaşamdan, hoyrat şakalardan ve evde anlatılan hikayelerden zevk alırlar. aslında bazen biraz can sıkıcı olabilirler.Hobbitler cüretkar ve şımarık değildirler fakat arkadaş ortamlarındaysalar uyum sağlayan ve muhabbet eden tiplerdir. Hobbitler zenginliği sadece o çok hoşlandıkları konforu elde etmenin bir yolu olarak görürler. Aşırı cesur veya hırslı olmamalarına rağmen ihtiyaç olduğu zamanlarda dürüst ve çalışkan bir tutum izlerler.
    Günlük işlerinin çoğunu yüzeyde yapmalarına rağmen hobbit evleri iyi döşenmiş oyuklardır. Her ne kadar bunu bir lütuf olarak yaparmış gibi gösterseler de elfler çoğunlukla hobbitlerden hoşlanırlar. Hobbitlerin bir nevi yumuşak ve zararsız olduklarını düşünerek cüceler onları neşeyle hoş görürler. Gnomlar ,daha fazla içip daha az yiyor olsalar da, hobbitleri en seven halktır, onların kafa dengi ruhları olduğunu hissederler. Hobbitler diğer üç ırkın her birinden de daha açık ve canayakın oldukları için diğer ırklarla çok daha iyi geçinirler.
    Hobbitlerin üç kolu vardır:Kıllıayaklar,Samanpostlular ve Çlkenler.Kıllıayaklar en sık görülen turdur.
    Hobbitlerin uzak mesafe fırlatmalı silahlara karşı doğal bir yetenekleri vardır. Taş fırlatma pek çok hobbit çocuğunun favori sporu ve oyunudur. Oldukça sessiz yürürler, büyük ırklardakiler hobbitler bir mekanı terk ettiğinde büyüyle ayrıldılar sanabilir. Aynı mantıkla bir hobbit yanına yaklaşınca sürprizin etkisi ile ödleri patlayabilir.
    Soylarının gelişimine göre bazı hobbitler gece görüş yeteneğine sahip olabilir. Saf Çlken kanına sahip olanlar geceleri önlerini bir elf kadar rahat görebilirken, Çlken karışımı bir hobbit de belli bir derecede saf bir Çlken kadar olmasa da gece görüşüne sahip olabilir.
    Ayrıca belirtmek gerekir ki hobbitlerin kendi başlarına devlet kurdukları görülmemiştir, yani bir hobbit ülkesi. Bunun nedenine gelince tarihin gelişimi boyunca pek çok kere kısa boyları ve rahatına düşkün yapıları büyük ırklar(özellikle insanlar) tarafından hobbitlerin iyi savaşamadıkları şeklinde yorumlanagelmiş ve hobbitlerin yaşadığı toprakları işgal etme girişimleri yaşanmıştır. Doğrusu bu girişimlere nadiren hobbitler tarafından bir ordu toplayarak karşı saldırı veya savunma ile cevap verildiği görülmüştür. Büyük ırklar bu durumlarda ırkın Â?zayıfÂ? olmasının yanı sıra savaşı kaldırabilecek bir mideye de sahip olmadıkları gibi ikinci bir yanlış yoruma gitmişlerdir. Tüm bunlar olduktan sonra işgalci büyük halkın hükmetme zamanı gelenlerden ülkeyi kötü yönetenler, zulmedenler yani buçuklukların rahat yaşantılarını bozanlar kendilerini daha ne olduğunu anlamadan hüküm hakkını başka bir ırka kaptırmış buldular.Nedenini siz de tahmin ettiniz:Hobbitler. Evet, yaşadıkları toprakta hüküm sahibi olmak gibi bir şeyler peşinde koşmayan bu halk ülke iyi yönetildiği sürece ülkenin sessiz bir köşesinde kendi hallerinde dışarı ile ilişki kurma ihtiyacı bile hissetmeden yaşayıp giderler. Fakat çeviklikleri, sessiz olmaları, gelişmiş duyuları ve hepsinden önemlisi büyük ırklar tarafından küçük görülmeleri hep bu ırkın istediği zaman istediğini yaptırabilmesinde avantajları olmuştur.









    Copyright © FRP World © Fantezi Edebiyat ve FRP sitesi T�m haklar� sakl�d�r.

    Yay�nlanma:: 2004-09-20 (3217 okuma)

    [ Geri Dön ]
     
    FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.

    FRPWorld, yeni bir frp dünyası


    Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır.
    Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.


    Sayfa Üretimi: 0.64 Saniye