Frp World Ana Menü
  • Frp World
    » Anasayfa
    » Forum
    » Anketler
    » Akademi
    » Kitap Tanıtımları
    » Haber ArÅŸivi
    » Haber Gönderin
    » Makale Gönderin

  • Üyelere Özel

  • KiÅŸisel
    » Hesabınız
    » Özel Mesajlar
    » Üye Listesi
    » Üye Arama
    » Siteden Çıkış

  • Site Bilgileri
    » Top10
    » Site Hakkında Yorumlarınız
    » İstatistikler
    » Destekleyen Siteler

  • Kullanıcı Menüsü
    HoÅŸgeldin, Diyar Gezgini
    Üye Adı
    Åžifre
    (Kayıt Ol)
    Üyelik:
    Son Üye: TaylaHowch
    Bugün: 13
    Dün: 70
    Toplam: 57984

    Şu An Bağlı:
    Ziyaretçi: 1112
    Üye: 0
    Toplam: 1112

    Yüzüklerin EfendisiÂ?ne DairÂ?




    Yüzüklerin Efendisi ile ilgili dikkate deÄŸer konulara deÄŸinen ve bence güzel bir mesajla sonuca varan kaliteli bir yazı. Yazarımız Zeynep hanımın ilk yazısı, teÅŸekkür ediyoruz.


    Herhalde aramızda fantastik edebiyatın kapılarını bizlere açan Yüzüklerin Efendisi üçlemesinden haberdar olmayan yoktur. Yüzük KardeÅŸliÄŸi, İki Kule ve Kralın DönüÅŸü adlı kitaplardan oluÅŸan bu üçleme, J.R.R. Tolkien tarafından, bizi bu dünyadan tamamen farklı bir dünyanın varlığına ve tarihine inandıracak kadar gerçekçi bir dille kaleme alınmıştır.  Tolkien bu dünyadan ayrı, bambaÅŸka bir dünya (Orta Dünya) oluÅŸturmuÅŸ ve bu dünyaya ait ırkları, mekânları, karakterleri ve olayları en ince ayrıntısına kadar özenle tasarlamıştır. Öyle ki insan bu eseri okurken sanki Orta Dünya’da yaşıyor gibi kendini özdeÅŸleÅŸtirebileceÄŸi karakterleri bulmaktadır.
                Eser dünya üzerinde kazandığı gözardı edilemez baÅŸarısının etkisiyle, en büyük hayranlarından biri olan Peter Jackson tarafından, görsel sanatın en prim getiren koluna yani sinemaya aktarılmıştır. Yüzüklerin Efendisi 2001 yılından itibaren beyazperde de hayranlarıyla buluÅŸmuÅŸtur. Her yıl bir bölümü beÄŸenimize sunulmuÅŸ ve 2003 yılında efsane, beyazperde de son bulmuÅŸtur. Ancak her bölümüyle Oscar’a aday gösterilmesi ve özellikle son bölümü olan Kralın DönüÅŸü ile aday gösterildiÄŸi 11 dalın tamamında ödülleri silip süpürmesi bu üçlemeye olan ilgiyi daha bir arttırmıştır. Oscar’da kazanılan bu büyük baÅŸarı, zaten son derece saÄŸlam temellere oturtulan Yüzüklerin Efendisi’nin aynı zamanda yüksek mükemmeliyette sinemaya aktarıldığının da bir kanıtıdır. 
                Ancak film gösterime girdiÄŸinden bu yana bir türlü sonlandırılamayan tartışmalar son zamanlarda tekrar kulağıma çalındı. Bu tartışmaların merkezinde ise tam bir İngiliz aristokrat olan ve bu kimliÄŸini eserine yansıtmakla eleÅŸtirilen Tolkein yer almaktaydı. Getirilen bu eleÅŸtirilere göre Tolkein sahip olduÄŸu İngiliz aristokrat kimliÄŸinin de etkisiyle eserde yoÄŸun bir ÅŸekilde sınıf farklılıklarına yer vermekte ve seçkin, üstün ( tıpkı İngiliz aristokrasi sınıfı gibi) bir sınıf oluÅŸturmaya çalışmaktaydı.
                Peki, insanların bu eleÅŸtirileri getirmelerinin altında yatan nedenler nelerdi ( bunları eseri okuyanlar veya filmi izleyenler aslında rahatlıkla tahmin edebilir) ?

     

                — Filmin baÅŸkarakterlerinden birisi olan (yüzük taşıyıcısı) Frodo Baggins, Orta Dünya’da bir hobbitti ve Shire’da yaÅŸardı. Hobbitler ne Orta Dünya’nın yönetiminde söz sahibi olan, ne de çok bilinen ırktı. Fakat eserde Frodo’nun bahçıvanı olarak tanımlanan Sam Gamgee (üçleme boyunca Frodo’nun yol arkadaşı) ile Frodo arasında belirgin bir efendi-uÅŸak iliÅŸkisi vardı ( iktidardan en uzak ırkta bile efendi-uÅŸak ayrımına gitmesi).
                — Elfler eserde diÄŸer ırklardan üstün yeteneklere sahip ve soylu bir ırk olarak gösterilmiÅŸti. En güçlü, en güzel ya da en bilge olarak tanımlanıyorlardı. ( üstün ve asil bir sınıf oluÅŸturma çabası)
                — Orta Dünya’nın yönetiminde Kraliyet Soyu’ndan gelenler söz sahibiydi. Yönetme kudretinin kan bağı yoluyla geçtiÄŸine inanılıyordu. Orta Dünya’daki Gondor Ülkesi’nin vekilharcı (Denethor) ve büyük oÄŸlu (Boromir) asil kan taşımamaları ya da onu kabullenmemeleri nedeniyle hatalar yaptılar ve bu hataların karşılığı ölümleri oldu. Ancak asil kanı kabul eden ve onun hizmetine giren küçük oÄŸul (Faramir) yaÅŸadı ve hatta yüzüÄŸün gücüne karşı koyacak kudreti göstererek, canı pahasına Frodo ve Sam’i serbest bıraktı. Böylece yüzüÄŸün yolculuÄŸunu tamamlamasını saÄŸladı. Kral soyundan gelen Aragorn ise geçmiÅŸte atalarının yaptıkları (birçok ırkın bağımsızlığını yitirmesine ve milyonlarca Orta Dünyalı’nın ölümüne neden olan) hataya raÄŸmen, eser boyunca, yönetimde söz sahibi olması gereken, yönetmeyi en çok hak eden kiÅŸi olarak gösterildi ( yönetimde kraliyet soyu ve asil kan unsurlarını vurgulaması, karşı koyanların ya da kabul etmeyenlerin eserin akışı doÄŸrultusunda cezalandırılması).
               
    İşte bunlar ve benzer unsurlar eleştirilerin en belirgin nedenleriydi.
                Tüm bunların yanında özellikle doÄŸulu ve güneyli kimliÄŸe sahip (biz de dahil olmak üzere) dostlarımızın ise en çok takıldıkları ve eleÅŸtirdikleri nokta ise Orta Dünya’nın kötülerinin doÄŸudan ve güneyden geliyor olmalarıydı. Bu noktada ise Tolkein alegori yapmakla yani tarihi (özellikle İngiliz tarihini) eserine yansıtmakla eleÅŸtirildi. Ancak tüm yöneltilen sorulara ve eleÅŸtirilere raÄŸmen Tolkein’in tek cevabı, Yüzüklerin Efendisi’nin yaÅŸanılan dünyadan ayrı, tamamen kendi içinde bir dünyanın, yani Orta Dünya’nın bağımsız tarihi olduÄŸu doÄŸrultusundaydı.
                Ama bu eleÅŸtirilere katılmak ne kadar doÄŸrudur bilinmez. Çünkü her yazarın eseri biraz da olsa ondan bir parça taşır ve onun varlığını barındırır. Bu durum özellikle Tolkein gibi bir dönemde yaÅŸamış olan (1892–1973), 1. ve 2. Dünya SavaÅŸları dahil olmak üzere dünyayı derinden etkileyen olaylara birebir tanıklık yapmış olan yazarlar için daha bir geçerlidir.
                Bu tartışmaların sonu nereye varır ya da tartışmalar neyi deÄŸiÅŸtirir bilinmez ama (tıpkı dünya üzerindeki diÄŸer tartışmalarda olduÄŸu gibi) yine de Orta Dünya’yı bu denli irdelememek (Türk deyimiyle öküz altında buzağı aramamak) gerektiÄŸi düÅŸüncesindeyim. Çünkü Yüzüklerin Efendisi’ni izlerken bende böyle duygular uyanmadı. Tam aksine Yüzüklerin Efendisi bana kendimi onun bir parçasıymışım gibi hissettirdi. Sanki yüzüÄŸü taşıyan, Balrogla savaÅŸan, ölüme raÄŸmen sevdiÄŸi erkeÄŸe olan inancından onu bekleyen, Entlerin sırtında savaÅŸan, savaÅŸ meydanında dokuzların başını öldüren… Ve daha aklıma gelmeyen birçokları bendim.
                Böyle irdelemeler aslında olmayan ÅŸeyleri de düÅŸündürür insanlara. Bu nedenle bırakalım Orta Dünya’nın büyüsü bozulmasın ve herkesin hayalleri yaÅŸasın.   









    Zeynep Kızılgöl

    Copyright © FRP World © Fantezi Edebiyat ve FRP sitesi Tüm haklarý saklýdýr.

    Yayýnlanma:: 2005-09-14 (2732 okuma)

    [ Geri Dön ]
     
    FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.

    FRPWorld, yeni bir frp dünyası


    Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır.
    Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.


    Sayfa Üretimi: 0.47 Saniye