Frp World Ana Menü
  • Frp World
    » Anasayfa
    » Forum
    » Anketler
    » Akademi
    » Kitap Tanıtımları
    » Haber ArÅŸivi
    » Haber Gönderin
    » Makale Gönderin

  • Üyelere Özel

  • KiÅŸisel
    » Hesabınız
    » Özel Mesajlar
    » Üye Listesi
    » Üye Arama
    » Siteden Çıkış

  • Site Bilgileri
    » Top10
    » Site Hakkında Yorumlarınız
    » Ä°statistikler
    » Destekleyen Siteler

  • Kullanıcı Menüsü
    HoÅŸgeldin, Diyar Gezgini
    Üye Adı
    Åžifre
    (Kayıt Ol)
    Ãœyelik:
    Son Ãœye: SondraBrun
    Bugün: 12
    Dün: 23
    Toplam: 90341

    Şu An Bağlı:
    Ziyaretçi: 1467
    Ãœye: 0
    Toplam: 1467

    FrpWorld.Com :: View topic - Masabaşı_Sohbetleri & Ağaç_Ev
    Forum FAQ  |  Search  |  Memberlist  |  Usergroups   |  Register   |  Profile  |  Private Messages  |  Log in

     Masabaşı_Sohbetleri & AÄŸaç_Ev View next topic
    View previous topic
    Post new topicReply to topic
    Author Message
    ussiyiness
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Dec 29, 2005
    Posts: 54
    Location: Ankara

    PostPosted: Sun May 14, 2006 4:42 pm Reply with quoteBack to top

    evet, araştırma sonuçları ne zaman gelecek??
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's websiteYahoo MessengerMSN Messenger
    FrontsideAir
    Gölge Ustası





    Joined: Aug 03, 2004
    Posts: 1245
    Location: Ä°stanbul (Ä°zmir)

    PostPosted: Sun May 14, 2006 7:27 pm Reply with quoteBack to top

    Rebore denildiği gibi sağdaki kapıyı takip ederek kendisine rastgele bir oda seçti. Odayı inceleyerek ilgisini çekecek şeylere baktı, sonra da pencereden dışarısına bakarak yüksekliği kestirmeye çalıştı. Kafasında odadaki eşyaların bir listesini oluşturdu ve odanın yere göre konumunu aklında canlandırmaya çalıştı. Birkaç kaçış ve baskın senaryosundan sonra canı sıkılarak küçük bir şekerleme yapmaya karar verdi. Acaba sonuçlar ne zaman gelecekti?

    _________________
    Spoiler:
    Kör sabahın beÅ?inde,
    Sessiz gölge peÅ?inde;
    Her soylunun leÃ…?inde,
    Hançeri saplı Erober'in.

    GeçmiÅ?in sayfalarına gömülü kullanıcı..
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's websiteMSN Messenger
    paul sernine
    Gölge Ustası





    Joined: Apr 12, 2005
    Posts: 134

    PostPosted: Mon May 15, 2006 12:37 pm Reply with quoteBack to top

    Edmond oturmaya devam ediyordu. Yatmak istemediği her halinden belliydi, en azından şimdilik. Ara sıra planlara bakıyor, şarabını yudumluyor, sardığı tütünü yakıp keyfini çıkarıyordu...
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailMSN Messenger
    Slach
    Gölge Ustası





    Joined: Nov 13, 2004
    Posts: 759
    Location: EskiÃ…?ehir

    PostPosted: Mon May 15, 2006 4:55 pm Reply with quoteBack to top

    ussiyiness wrote:
    evet, araştırma sonuçları ne zaman gelecek??


    Slach uzun süre sessiz kalan elfin yüzüne baktı araştırma için pek birşey söylememişti fakat araştırma yaparken birşeyler elde edebilir gibiydi. "En son bir hafta dediğimizi hatırlıyorum yanilıyormuyum.?"

    Arkasını dönüp baktığında ise Rebore yorgun bir halde çoktan tarif ettiği odalardan birine doğru ilerliyordu.'Uyumaya ihtiyacın olacak. Uyumaya ihtiyacımız olacak' Slach birkaç saniye gözlerini kapadı geriye dönüp ne kadar süre araştırma yapacakları üzerine konuuşmayı hatırlamaya çalıştı. Ne de olsa elfe daha net bi şey söylememişti.

    "Evet bir haftaydı galiba... Uyumak istediğiniz zaman odalarınıza gidebilirsiniz."

    Edmond hala oturduğu yerde duruyordu.' Hmmm demek plana yeteri kadar güvenmiyor.iyi..' Slach iç konuşmasını yaptığı sırada Edmond tütün yakmıştı. Kokusu Slach'ı rahatsız etsede bu rahatsızlığı dile getirmekten hep çekinmişti. Zamanında insanlar bunun yüzünden arkasından 'Süt..' diye seslenip gülüyordu. Kafası dağılması pek hoşuna gitmemişti. Belki planlarda başka şeyler yakalayabailirim diye bakınıyordu. Fakat Edmonda laf etmeden geçemedi.

    "Edmond bu alışkanlıkla sen uzun yaşamazsın." Espiri olsun diye yapılmış bir şeydi fakat kendisi bile yüzünü buruşturmuştu. " Yarın sabaha hazır ol yola çıkıyoruz." dedi planlardaki görmediği noktaları aramak için kağıtların içine gömüldü.

    _________________
    Oyunların kralını bozan hep benim, gırgırı Å?amatayı seven hep benim, bilin bakalım ben kimim?
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's website
    paul sernine
    Gölge Ustası





    Joined: Apr 12, 2005
    Posts: 134

    PostPosted: Wed May 17, 2006 1:52 pm Reply with quoteBack to top

    Edmont sabit bir noktaya, boş gözlerle bakıyordu.

    "Tütün yüzünden uzun yaşamayacağım. Zekice hazırlanmış bir tuzak yüzünden değil, iyi korunan bir şatoya girmeye çalıştığım için değil, güzel bir hatunun dudaklarındaki zehir yüzünden değil...

    Tütün yüzünden uzun yaşamayacağımı bilmek güzel. Bizim gibiler genelde tütün yüzünden ölecek kadar uzun yaşayamıyor."

    İçecek birşeyi kalmadığında ayağa kalktı. Biryandanda üzerindekilere çeki düzen veriyordu.

    "Uyumak istiyorum. Yorgunum ve kafam karışık. Dinlenmeye ihtiyacım var!"

    Başıyla Slach'ı selamladı.

    "Misafir perverliğiniz için teşekkürler, saygıdeğer Slach. Bakalım yatacağım oda ikram ettiğin şarap kadar güzel mi?"

    Slach'ın gözlerinin içine bakarak gülümsedi. Sonrada boş bir oda bulmak için sağdaki koridora doğru adım aldı. Gerçekten yorgun görünüyordu.
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailMSN Messenger
    Slach
    Gölge Ustası





    Joined: Nov 13, 2004
    Posts: 759
    Location: EskiÃ…?ehir

    PostPosted: Fri May 19, 2006 7:37 pm Reply with quoteBack to top

    Sadece Slach ortak salonda kalamıştı. Edmond'un ayak seslerini hala işitebiliyordu. Oturduğu sandalyeden kalkıp gitarının olduğu dolaba ulaşıncaya kadar da ayak sesleri kesildi ve kapının kapanmas sessiyle ortalığı tamamen sessizlik hakim olmuştu. Yorgun bir biçimde gitarı aldı. Birkaç vuruştan sonra bütün yokgunluğu üzerinden kalkmıştı. şarap ve gitarın melodisiyle sarhoş olmuştu.

    Slach parmağına konan ince gikansi dokunuşla uyandı. Küçük bir kuş oyma penceren içeri girmiş ve Slach'ın parmağına konmuştu. Gözleri güneşten kısılmış halde kuşa garip bir gülümseme ile sırıttı. Etrafına baktığında bitmiş şarap testisini ve yanındaki gitarı gördü. 'Uzun bir gece geçirmişim gibi ama bir şey hatırlamıyorum hehe garip'. Slach planları hatırlayarak hemen pencereden güneşin durumuna baktı. Daha güneş doğalı fazla olmamıştı ama yola koyulmak için geç bile kalınmıştı.

    Odayı hışımla terk etti ve hırsız dostlarının kaldıkları odaların kapısına dövercesine vurdu ve iğrenç bir sesle"UKUCU BÇÇÇCEK UYKUCU BÇÇÇCEK UYAN UYAN UYAN" diye seslendi . İçerden küfürler yağana kadar da devam etti. Yaklaşık yarım saat sonra bütün herkes yol için hazır gibiydi. " Pek iyi bir uyandırma servisi olmadığını biliyorum fakat gece olmadan orda kamp kurup ertesi gün gözlem ve takipe hazır olmalıyız." Slach planları gerekli malzmeleri kontrol etti. Bütün tuzakları çalışır hale geridikten sonra atını güneye doğru sürmeye başladı.

    Artık gün nerdeyse bitmişti. Bütün hırsızlar ata binmekten hem kalçaları sızlıyor hemde yorgunluktan bitmek üzereydiler.Toprağa ayak bastıklarında derin bir nefes aldırlar. İlk konuşmayı yapan Slach oldu.

    "Arkdaşlar yürüyüş mesafesiyle 30 dakikalık mesafedeyiz. Patika yolun epey dışındayız. Yani rahatsız. şimdi hepimiz dinlenebiliriz.... Yalnız. Sabah ukucu bööööcek nidasıyla uyanmak istemiyorsanız erken kalkın."

    Küçük bir kurra ile nöbet listesi de ayarlandıktan sonra hepsi yolculuğun yorgunluğuyla sert zeminde keyifli bir uyku çektiler.

    En son nöbet Edmondun olmuştu ve güneşin ışığını kalın orman tabakası arasından görür görmez herkesi uyandırdı.Kısa bir süre sonra gözlem için malzemeleri toplayıp malikhaneye doğru kısa bir yola çıktılar. Ağaç evde kararlaştırdıkları üzere izleme planını gözden geçirdiler.

    Quote:
    * Ev hangi büyülerle nasıl korunuyor,
    * Evde kaç kişi kalıyor,
    * Evde kalanların düzenli alışkanlıkları neler,
    * Eve dışarıdan sürekli veya zaman zaman gelen var mı, varsa kim,
    * Kaç köpek var,
    * Geceleri hangi odalar boş kalıyor,
    * Pencerelerde parmaklık var mı,
    * Evin bir bodrumu var mı, varsa girişi nereden,
    * Evin alternatif bir girişi var mı?
    * Evin çatısı kiremit mi, düz mü, çatıda giriş var mı,
    * Evin zemini neyden?



    İLK GÇN BAşLIYOR...

    Gün gayet sıkıcı başlamıştı. İlk 2-3 saat boyunca evi rahatlıkla görüp pusuya yatacakları bir yer aramakla geçirdiler. Elverişli birkaç yer bulsalarda çok açıktı ve her yerden görünüyordu. En sonunda bir yeri karar vermişlerdi. Yer bulduktan sonra kahvaltı yapmak için fırsat bulup kahvaltıya başlamışlardı. Çğleye kadar gelmesine rağman evin çitleri dışına çıkan olmamıştı ve hiç kimsede ziyaret etmiyordu.

    O gün boyunca öyle geçmişti. Ta ki geceye kadar. Gece kütüphaneden sönük sönük bir ışık çıktı ve bir kaç saat yanık kaldıktan sonra kayboldu. Gece boyunca kayda değer tek şey bu olmuştu.

    RP DIşI NOT: Arkadaşlar ilk günümüz böyle geçti. Planda değişiklik yapmak isterseniz diye olayı ilk günde kestim. İlk günün görüş ve konuşmlar size kalmış.

    _________________
    Oyunların kralını bozan hep benim, gırgırı Å?amatayı seven hep benim, bilin bakalım ben kimim?
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's website
    FrontsideAir
    Gölge Ustası





    Joined: Aug 03, 2004
    Posts: 1245
    Location: Ä°stanbul (Ä°zmir)

    PostPosted: Thu May 25, 2006 11:22 pm Reply with quoteBack to top

    "UKUCU BÇÇÇCEK UYKUCU BÇÇÇCEK UYAN UYAN UYAN"

    Rebore büyük bir bezginlike gözlerini aralayıp başını yastıktan birkaç santimetre kaldırdı. Biryandan iğrenç bir ses onu ayıltırken bir yandan da haremdeki dilberler onu suya çekiyordu. Rebore da tabii ki doğru tercihi yaptı ve başını yastığa bıraktı..

    Bir süre sonra gürültü dayanılmaz hâle gelince ve bu gürültüye küfürler de eklenince dilberlere elveda diyerek esnemesini hiç bastırmadan yatakta doğruldu. Aklındaki son rüya kırpıntılarını da atarak kalktı ve giyinerek gruba katıldı.

    ...

    Rahatsız edici yolculuktan sonra rahatsız edici bir yere gelmek Rebore'un k.çı için hiç de iyi olmamıştı. Uyumak şöyle dursun, bir de nöbet tutmak sabrını neredeyse taşırmıştı. O, bu izleme işlerinin başkası tarafından yapılacağını düşünmüştü, kendi gözleriyle görmek çok daha iyi olsa da..

    Gün sonunda tek bir yeri izlemekten gözleri ağrımış bir şekilde günün değerlendirmesini yaptı Rebore:

    "Eve giriş, çitler alçak olduğundan fazlasıyla kolay -ki bu beni çitlerin yüksek olmasından daha fazla şüphelendiriyor. İlk maddemizin evin hangi büyülerle konunduğunu anlamak olmasına rağmen aramızda büyüden anlayan birinin olmaması ilginç, değil mi?" Bunu söylerken, aralarında kimsenin büyüden anlamadığını teyit etmek istercesien hepsine tek tek baktı. "Ayrıca bu maddelerden bir kısmını tamamlamamız için Ed'in yöntemini uygulamamız gerekli. Eğer ne yapacağımı söylerseniz ben de yardımcı olabilirim ama bu konuda ekstra bir yeteneğim olmadığını belirtmeliyim. Gece kütüphaneden ışık geldiğine göre o odanın gece dolu olma ihtimaline dikkat etmeliyiz. Eğer sandığı eve girerek alacaksak," bunu söylerken Edmond'un yöntemini iğnelercesine bir ses tonu kullandı, "tüm plan evin nasıl korunduğu üzerinde yatıyor. Evin ne şekilde konunduğunu bilmezsek, açıklarını da bulamayız. Taşlı bir yolda gözümüz kapalı yürümeye benzer bu, hatta çok daha tehlikeli. Ayrıca ben bu kadar rahatsız bir yerde uyuyamıyorum, bu uykusuzlukla da bir kulübe bile soyamam yani.. Ben artık uyuyorum, bir gelişme olursa sabahtan önce beni uyandırayın."

    Bunları söyledikten sonra bir tepki olup olmayacağını bekledi. Onun gidişini yok sayarlarsa aynen uyku alemine dalacak, dilberlerini fazla bekletmeyecekti..

    _________________
    Spoiler:
    Kör sabahın beÅ?inde,
    Sessiz gölge peÅ?inde;
    Her soylunun leÃ…?inde,
    Hançeri saplı Erober'in.

    GeçmiÅ?in sayfalarına gömülü kullanıcı..
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's websiteMSN Messenger
    gangster
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: May 26, 2006
    Posts: 17

    PostPosted: Sat May 27, 2006 9:34 am Reply with quoteBack to top

    Zor bi gece geçirmişti elf kızı. Çzerinden dün akşamki pek de iyi niyetli olmayan oduncunun pis kan kokusu yayılıyordu.Geceyi ağaçta geçirmişti ve güneşin ilkışıklarıyla beraber ormandaki patikayı izlemeye koyuldu.

    Pek bi zaman geçmemişti ki önünde üzerinde tahtadan bi ev olan ağaç gördü. Bi oduncu için biraz fazla diye düşünmeye başlamştı ki etrafında tuzakların olduğunu farketti bi elfin farketmemesinin zor olduğu tuzaklar.

    İşkillenmişti bi kere. Burada bekleyecekti ve neler döndüğünü anlayacaktı. Fazla zaman geçmemişti ki içerden gayet sinir bozucu bir ses;

    "UKUCU BÇÇÇCEK UYKUCU BÇÇÇCEK UYAN UYAN UYAN"

    diye bağırmaya başladı. Çncebi adamın bunun karısına yaptığı bir kur olduğunu düşündü ama arkasından yükselen kalın erkek sesiyle küfürler bu tahmini boşa çıkarmıştı. Biraz sonra aşağı inen dört garip adam gördü. Oduncu olmadığına kesinlikle inandığı bu adamlar patikayı izlemeye koyuldu.

    Elf kızı merakını yenemedi, aslında yenmek de istemiyordu. Yaşamına renk katmak için kaçmamış mıydı yıllar önce o saraydan; işte fırsat. Evde başka birinin olma ihtiimaline karşı temkinli adımlarla ağaç eve tırmanmaya başladı. Dağınık bir oda pis içki kadehleri ona burda ilgisini çekecek bir konu konuşulduğu hissi verdi.

    Kararını vermeliydi; burda onları mı bekleyecekti yoksa yüzyıllar bıyu bi doğa rahibesi gibi ormanlarda mı dolaşacaktı.

    Kalmayı adamları beklemeyi seçti elf kızı. İçinden kadınsı bir içgüdü onları etkilemesini söylüyordu. Hemen çantasındaki zamanında saraydan kaçarken yanına aldığı ipek giysinin erkekler üzerindeki etkisi gelmişti. Kan lekeli siyah kamufule kıyafetini çıkarıp onu giydi. Çnce aynasına sonra pencereden dışarıya baktı. Beklemek ona zor gelmezdi. Akşam olmak üzereyken dört adam patikada belirdiler. Temizlediği beş kadehe içki doldurdu ve asma merdivenden yukarı çıkan adım seslerini yoğunlaştı.
    Back to top View user's profileSend private message
    paul sernine
    Gölge Ustası





    Joined: Apr 12, 2005
    Posts: 134

    PostPosted: Wed May 31, 2006 8:20 am Reply with quoteBack to top

    edmond piposunu doldurdu ve yaktı. Küçük nefesler çekerek, etrafa fazla duman yaymadan içiyordu. düşünceli gözleri evdeydi, kim bilir kafasından neler geçiyordu...

    piposu bittikten sonra size döndü

    "galiba ben kibirli bir adamım, hatta hırsızlığın diğer sınıflardan daha üstün olduğuna inanıyorum. hırsız olduğum için kibirliyim. eğer yapılması gereken bir iş varsa bunu sadece kendi yeteneklerimle, hırsızların sahip olduğu yeteneklerle halledilebileceğini düşünüyorum. yani büyüden anlayan birileri olmadan da bu işi pekala başarabiliriz. yapmamız gereken şey yetenekli bir hırsıza yakışacak şekilde hareket etmek. burda büyüden anlayan birileri olsaydı tabiki onlardan faydalanabilirdik. ama yok ve biz bu işi onlarsız halledeceğiz. aslına bakarsanız olmamalarıda güzel. bu şekilde egomu daha iyi tatmin edebilirim. bu arada kibir iyidir yada kötüdür, bundan bahsetmiyorum. sadece kibirli olduğumu söylüyorum.

    evin çizimlerini gördüğüm gün bir plan tasarlamıştım. plana son şeklini vermek için bilgi edinmeye çalıştım, mümkün olduğu kadar çok bilgi. anlaşılan istediğim bilgilere ulaşamayacam. aklımdaki planı sizinle paylaşmak istiyorum. şüphesiz riskli hatta bulaşmak istemeyeceğim kadar riskli keza bilgi benim için çok önemli. ve burda o yok. o yüzden riske girmek gerekebilir. maalesef kendi kurallarımla oynayamıyorum...

    muhakkak evin dışarıyla ilişkileri var, ihtiyaçlarını gidermek için. bunlar işimize yaramayabilir. bunları kullanmaya çalışırsak dikkat çekebiliriz. rutin işler sırasında, sıradan olmayan olaylar yaşanmamalı. bu yüzden sıradan olmayan bir olayla yaklaşalım ki bizden fazla şüphelenmesinler.

    evdekilerin bitkilere olan ilgisi bilinen birşey olsa gerek, yani gizli değil. bu noktayı baz alarak hareket edebilriz. tanıdığım bir çaylak var. bitki satan bir tüccarın yanında çalışıyor. işe yeni başladı ve ezik bir karakter. patronu onu sürekli hor görüyor. çaylak bu türden davranışlara maruz kalmaktan sıkılmış. kendini ispatlayabileceği bir fırsat arıyor. yani sağlam bir vole vurup patronunun gözüne girmeyi.

    büyücülerle bitki ticaretine girmeye çalışarak bu isteklerini elde edebilir. en azından denemeye değer. ticaret yapamasa bile sırf cesareti yüzünden birilerinin takdirini kazanabilir. büyücülerden çekinmez herhalde. bu güçlü karakterler basit bi çaylaktan ne isteyebilirki. en fazla onu evlerinden kovarlar, kaale almazlar.

    çaylağın eve gittiğini kabul edelim. görünen iki ihtimal var; çaylağın tekliflerini değerlendirecekler yada değerlendirmeyecekler. sonuç olumlu olursa eve biraz daha yaklaşmış oluruz. sonrasında yapılacaklar o zaman düşünülebilir. şayet olumsuz olursa işler değişir...

    bizim çaylak, bitki işi yapan ve karanlık işlere bulaşmış tüccarlardan birinin yanında çalışıyor. bu türden birinin yanında çalışan adamımızın büyücülere yaklaşmaya çalışması, büyücülerin dikkatini çekebilir. işin içinde bit yeniği olduğunu düşünebilirler. bir şekilde tüccarın hareketlerinede yön verirsek işimiz kolaylaşır. diyelimki işler bu yönde gelişti; büyücüler çaylağı o dakikada öldürebilirler. tabiki buna engel olmalıyız. düşünün; birileri arkanızdan iş çevirmeye çalışıyor, size bir adam gönderiyor. hangisini tercih edersiniz; o adamı öldürmeyi mi yoksa işin aslını öğrenmek için kullanmayı mı? hangisini seçeceğinize kara vermek için nedenleriniz olmalı, büyücülerinde nedenleri olacaktır. çaylağın öldürülmemesi ve kullanılması için o nedenleri sağlamalıyız...

    büyücüler, çaylağın tüccar tarafından kullanıldığını düşünmeli. büyücüler çaylağı kendileri için kullandıklarına inandırılmalı. çaylak hafif saf biri olmalı, bu işlerde kullanılabilecek, olanların o kadarda farkında olmayan ve sorgulandığında fazla bildi veremeyecek biri. yani yem."

    edmond'un yüzünde pis bir gülümseme belirdi.

    "bu arada saf olarak görünen, arada kullanılan çaylak aslında bu küçük oyunumuzun esas oğlanı olacak. herşeyin farkında olan tek kişi. içimizden birinin bu çaylağı oynamasının uygun olacağını düşünüyorum. gidip kendisine bir iş bulmalı, bitki satan bir tüccarın yanında. diğerleride gözlem ve farklı planlar üzerien çalışmaya devam edebilir.

    keşke elimizde yeteri kadra bilgi olaydı da önümüzü daha iyi görseydik. plan yapmak o zaman çok daha kolay olurdu.

    kafamdan geçenler bunlar. plan sizede mantıklı geldiyse, hatalı olduğunu düşündüğünüz yerleri söyleyin. tartışalım. en azından bu şekilde boş oturmaktan daha iyidir..."
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailMSN Messenger
    FrontsideAir
    Gölge Ustası





    Joined: Aug 03, 2004
    Posts: 1245
    Location: Ä°stanbul (Ä°zmir)

    PostPosted: Thu Jun 08, 2006 8:30 pm Reply with quoteBack to top

    "Hımm, sen, Ed ve acayip fikirlerin. Sanırım seni seveceğim." dedi ve bir kahkaha patlattı. "Benden böyle bir iş yapmamı istemiyorsun, değil mi? Evet, belki evi daha yakından görmek hoşuma gidebilir ama aptal büyücülerle evcilik oynayacak yaşı geçtim ben. En son rolümü evcilik oynarken yapmıştım." Bunu söylerken alnını kırıştırdı, bu bile şüpheli gibiydi. Very Happy

    "Bak dostum, seninle açık konuşacağım. Bence bu plan yatar. Büyücüleri aşırı hafife alarak bir yerlere varamayız. Ama üzülme." Bunu söylerken de elini sırtına koydu Edmond'un. "Başka planlar da bulursun sen bu zeka varken sende. Ama şimdi birkaç kadeh bira doldurman daha makbule geçecektir. Biraları doldururken dediklerimi iyi düşün ve biraları taşırmamaya da dikkat et. Ben bir şeyler bulacağım, meraklanmayın.." Bunu söyledikten sonra da yatağında kıvrılarak düşünceli bir tavırla gözlerini kapadı.

    Not: Rebore'un söylediklerinden dolayı üzülmene gerek yok Paul. Onun karakteri böyle, onu bu şekilde kabul etken gerek. Very Happy

    _________________
    Spoiler:
    Kör sabahın beÅ?inde,
    Sessiz gölge peÅ?inde;
    Her soylunun leÃ…?inde,
    Hançeri saplı Erober'in.

    GeçmiÅ?in sayfalarına gömülü kullanıcı..
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's websiteMSN Messenger
    Display posts from previous:      
    Post new topicReply to topic


     Jump to:   



    View next topic
    View previous topic
    You cannot post new topics in this forum
    You cannot reply to topics in this forum
    You cannot edit your posts in this forum
    You cannot delete your posts in this forum
    You cannot vote in polls in this forum


    Powered by phpBB © 2001 phpBB Group

    :: HalloweenV2 phpBB Theme Exclusive ::
     
    FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.

    FRPWorld, yeni bir frp dünyası


    Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır.
    Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.


    Sayfa Ãœretimi: 0.57 Saniye