Frp World Ana Menü
  • Frp World
    » Anasayfa
    » Forum
    » Anketler
    » Akademi
    » Kitap Tanıtımları
    » Haber Arşivi
    » Haber Gönderin
    » Makale Gönderin

  • Üyelere Özel

  • Kişisel
    » Hesabınız
    » Özel Mesajlar
    » Üye Listesi
    » Üye Arama
    » Siteden Çıkış

  • Site Bilgileri
    » Top10
    » Site Hakkında Yorumlarınız
    » İstatistikler
    » Destekleyen Siteler

  • Kullanıcı Menüsü
    Hoşgeldin, Diyar Gezgini
    Üye Adı
    Şifre
    (Kayıt Ol)
    Üyelik:
    Son Üye: ywyquki
    Bugün: 13
    Dün: 23
    Toplam: 90342

    Şu An Bağlı:
    Ziyaretçi: 744
    Üye: 1
    Toplam: 745

    Şu An Bağlı:
    01 : ywyquki

    FrpWorld.Com :: View topic - Ağlayan Kadın Hanı ( RP BAşLIğI)
    Forum FAQ  |  Search  |  Memberlist  |  Usergroups   |  Register   |  Profile  |  Private Messages  |  Log in

     Ağlayan Kadın Hanı ( RP BAşLIğI) View next topic
    View previous topic
    Post new topicReply to topic
    Author Message
    siliterin
    Site Yazarı
    Site Yazarı





    Joined: Jul 30, 2006
    Posts: 393
    Location: akçay

    PostPosted: Fri Feb 16, 2007 6:31 pm Reply with quoteBack to top

    her şey çok güzeldi yemekler (ve özelikle garsonluk yapan elf kızı) genç savaşçı yıllarca burada yaşaya bileceğini düşündü buan yetecek parası da vardı hani. ancak bir eksiklik ihssediyordu için de.
    yapmak zorunda olduğu ama unuttuğu birşeyler vardı sanki.

    _________________
    Dünyada imkânsız olan tek Å?ey, imkânsız olanı bulmaktır.
    Back to top View user's profileSend private message
    celeraen
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jul 18, 2006
    Posts: 1215
    Location: istanbul

    PostPosted: Fri Feb 16, 2007 6:41 pm Reply with quoteBack to top

    celeraen duyduğu sesi kafasından atmak istercesine başını hafifçe iki yana salladı ve anında aklından çıktı hana yeni gelen savaşçının bir isteği olup olmadığını anlamak için uzaktan ona bakmaya başladı......

    _________________
    There'll be war, there'll be peace.
    <br>But everything one day will cease.
    <br>All the iron turned to rust;
    <br>All the proud men turned to dust.
    Back to top View user's profileSend private message
    Artemis Entreri
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jun 14, 2005
    Posts: 1521
    Location: Ýstanbul

    PostPosted: Fri Feb 16, 2007 7:42 pm Reply with quoteBack to top

    "BEN OZANIM ! LANET OLSUN KURTARIN BENİ..."

    Ruh oturup ağlamaya başladı hanın ortasında, içine sıkışıp kaldığı bu tutsaklıktan kurtulmak istiyordu. Tek yapabildiği izlemek ve ağlmaka oldu. Düzenli olarak bağırıyor ve birisinin bir tepki vermesini umud ediyordu. Kadının bir an için farkettiğini sanmıştı ama belki de yanılıyordu..

    _________________
    Been there. Seen that. Got the scars.
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's websiteMSN Messenger
    celeraen
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jul 18, 2006
    Posts: 1215
    Location: istanbul

    PostPosted: Fri Feb 16, 2007 8:50 pm Reply with quoteBack to top

    sesler giderek daha sık ve biraz daha yüksek sesle geliyordu,gecenin karanlığında sürekli kulağının dibinde uçuşan bir sinek gibi....
    daha fazla dayanamadı ve Anton'un yanına yaklaşarak
    -sen de bir şeyler duyuyor musun?sessiz ve tüyler ürpertici bir şey dedi
    rahatsızlığın yanında insanın içinde huzur da bırakmıyordu....

    _________________
    There'll be war, there'll be peace.
    <br>But everything one day will cease.
    <br>All the iron turned to rust;
    <br>All the proud men turned to dust.
    Back to top View user's profileSend private message
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Sat Feb 17, 2007 12:59 am Reply with quoteBack to top

    Artık akşam olmak üzereydi. Anton sesi duymuştu. Ancak kim konuşuyor anlamamıştı bir türlü. Bir ozan olduğunu söylüyordu. Eğer öyle ise iyiydi.

    Celeraen e dönerek bir ozan sanırım dedi. Bir yere sıkışmış her halde kurtarılmak istiyor. Sen müşteri ile ilgilen ben bakayım dedi. Sonra kısık sesle Neredesin söyle de seni kurtarıyım diye sordu.

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Orhan Veliden
    Back to top View user's profileSend private message
    Artemis Entreri
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jun 14, 2005
    Posts: 1521
    Location: Ýstanbul

    PostPosted: Sat Feb 17, 2007 9:20 am Reply with quoteBack to top

    Filaşbek 1 -- Düşüş

    "Desmond, bu yaptığımız yanlış, hadi aşkım çık ordan."
    "Sadece iki şişe şarap alıcaz tatlım. Kimse bizi görmeyecek, merak etme."
    Desmond uzun zaman önce Hanın çatısına çıkmaya çalışıyordu. Yanında yine onun yaşlarında bir kız, yaptığının yanlış olduğunu söylüyordu bir fısıltıyla.
    "Bu yaptığımız hiç doğru bir şey değil Des,"
    "Sakin ve sessiz olur musun !" diye sertçe konuştu Des, bacaya ulaşmıştı işte. Tam o sırada şehrin korumalarından biri çıkıverdi ortaya.
    "HEY, SEN, İN ORDAN BAKALIM !"
    Desmond'un ayağı kaydı...
    Yavaşça...
    Yer..
    Desmonda...
    Yaklaştı..


    -----

    "HEY BEN DESMOND ! BU HANIN HAYALETİYİM. BENİ DUYABİLİYOR MUSUN?" BENİ BURADA ÇIKARTMALISINIZ ! HENÇZ ÇLMEDİM, BEDENİMİ BİR TAPINAğA GÇTÇRDÇLER. BİR RAHİP ÇAğIRIN LÇTFEN, SİZE PARASI İÇİN HİZMET VERİRİM BEN BİR OZANIM !!"

    _________________
    Been there. Seen that. Got the scars.
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's websiteMSN Messenger
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Sat Feb 17, 2007 10:20 am Reply with quoteBack to top

    Tapınak mı diye sordu Hobbit yine kısık sesle ama ama tapınakların hepsi neredeyse terk edildi. Hiç tapınak kalmadı ki... Rahiplerden kalanların da hiç güçleri yok. İçi rahiplerle dolu tapınak yok neredeyse. Ancak terk edilmiş tapınaklara bakabilirim isterseniz. Sanıyorum üç tane vardı ya da dört terk edilmiş tapınaklardan.

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Orhan Veliden
    Back to top View user's profileSend private message
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Sun Feb 18, 2007 7:30 am Reply with quoteBack to top

    O ruh ya da her neyse işte o adam artık konuşmuyor gibiydi. Bir tapınağa gitmesini istiyordu. Ancak belki tapınakların terk edildiğini duyunca vazgeçmişti. Eh illa da ısrar edersen Anton terk edilmiş tapınaklara gidebilirdi.

    Ancak adam hazır gitmişken müşteri ile ilgilenmeye karar verdi. Hava iyice kararmış gibiydi. Müşterinin yanına giderek Umarım yemeğimizi beenmişsinizdir bayım dedi. Gece burada kalmayı düşünürseniz eğer hanımızda yer var.

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Orhan Veliden
    Back to top View user's profileSend private message
    Hildorien
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: May 31, 2005
    Posts: 189
    Location: Ayvalık

    PostPosted: Sun Feb 18, 2007 1:44 pm Reply with quoteBack to top

    Yanına gelen hobbit e garip ve ifadesiz bir şekilde baktı.Konuşmak istiyor ama konuşamıyordu.
    Geçmişi yine ele geçirmişti onu.Eski bir savaşı hatırladı,ordunun en önünde kılıcını çekmiş gelen düşmanlara karşı yerde yatan dostunu düşmanlardan korumaya çalışıyordu.Kalkanını yere sabitleyip yerde yatan minik dostuna uzandı ''Dayan dostum,dayan..'' diye mırıldandı.Ama artık çok geçti.Çünkü hobbit tanrıları yanına almıştı bile dostunu..
    ''Hoşbulduk'' demek istedi karşısındaki misafirperver hancıya,diyemedi.Gözleri doldu,sustu.
    Birkaç dakika sonra kendine gelip ''Merhaba..'' diye seslendi Antona.
    ''Bir şarap ve yiyecek birşeyler alabilirmiyim?''
    Back to top View user's profileSend private message
    siliterin
    Site Yazarı
    Site Yazarı





    Joined: Jul 30, 2006
    Posts: 393
    Location: akçay

    PostPosted: Sun Feb 18, 2007 6:20 pm Reply with quoteBack to top

    Aris hancının ilgilenmekte olduğu müşterinin çok düşünceli olduğunu fark etmete zorlanmadı. kendisinde derin izler bırakan bir olay yaşadığı veya büyük bir sorumluluğun altına girdiği belliydi.
    uzun bir buhabbet yapmayalı çok zaman geçtiğini düşündü, ayrıca bu adamın yardıma ihtiyacı olabilirdi, iyilik mraklısı olmamasına rağmen canı çok sıkılıyordu.
    anton mutafağa giderken adamın yanına oturup samimi bir sesle
    ---merhaba, dedi,
    ---düşünceli görünüyorsunuz paylaşmak isterseniz dinlemeye hazırım.

    _________________
    Dünyada imkânsız olan tek Å?ey, imkânsız olanı bulmaktır.
    Back to top View user's profileSend private message
    Hildorien
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: May 31, 2005
    Posts: 189
    Location: Ayvalık

    PostPosted: Sun Feb 18, 2007 11:01 pm Reply with quoteBack to top

    Yanına yaklaşan yabancıya dikkatlice baktı,savaşçı içgüdülerinle süzmeye çalıştı.Sessizce elini kılıcının kemerinden çekti.
    --Merhaba,paylaşmaya hazırım yabancı.Ama ne birisinle paylaşmak,ne de birinin öcünü almak getirir eski günleri geriye.Kanadı kırılan bir kuş tekrar gelebirmi mazisine..
    Back to top View user's profileSend private message
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Mon Feb 19, 2007 7:31 pm Reply with quoteBack to top

    Gece artık iice geç olmuştu ama yemeği de tekrar ısıtmıştı. Elindeki tepside hem şarap hem yahni olunca taşımak zor oluyordu. Ancak hancılık kolay değildi sonuçta.. Çstelik ikinci bir müşteri varken bu çok değerliydi. İki üç defa sendeleyerek bir defa da bir masaya çarpıp tepsiyi devirmekten kıl payı kurtularak yeni müşterinin yanına kadar geldi.

    Umarım seversiniz bayım dedi yeni adama. Tavşan yahnisi ve Hobbit şarabı getirdim. Sonra adamların konuştuklarını fark etti. Bir istediğiniz olursa bana söyleyin dedi. Daha sonra uzakça bir masanın yanındaki sandalyeye oturdu. Ertesi gün yeni şaraplar da alması iyi olacaktı. Hangi şarapları alabileceğini düşünmeye başladı.

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Orhan Veliden
    Back to top View user's profileSend private message
    siliterin
    Site Yazarı
    Site Yazarı





    Joined: Jul 30, 2006
    Posts: 393
    Location: akçay

    PostPosted: Mon Feb 19, 2007 7:33 pm Reply with quoteBack to top

    ---acılar paylaştıkça hafifler, dedi aris
    ---konuşmak en azından kendini iyi hissetmeni sağlar, anlat lütfen.
    aris gerçekten meraklanmaya başlıyordu.

    _________________
    Dünyada imkânsız olan tek Å?ey, imkânsız olanı bulmaktır.
    Back to top View user's profileSend private message
    Hildorien
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: May 31, 2005
    Posts: 189
    Location: Ayvalık

    PostPosted: Tue Feb 20, 2007 11:20 am Reply with quoteBack to top

    --Sözlerindeki samimiyet bana eski günleri konuşmaya yetecek cesareti veriyor genç savaşçı.Adalelerin ve duruşun bana bir savaşçı olduğunu işaret ediyor.Bende bir zamanlar senin gibi gençtim,kalbim savaş arzusu ile yanıp tutuşuyor,erdemlerim bana yol gösteriyordu...

    Yanına yaklaşan hancıyı görünce;
    -Sağolasın minik dostum.Bir hobbit şarabının enfes kokusunu hissetmeyeli bir asır geçmişti neredeyse.Ve tabiki sizin meşhur yahnilerinizide...

    Yeniden yeni tanıştığı gence doğru döndü ve devam etti anlatmaya..
    --Evet,evet...Bende senin gibi bir savaşçıydım.Asırlarca erdemlerim için ve halkım için kendi klanım adına savaşlarda yer aldım...

    Yutkundu ve şarabından bir yudum aldı,insan dostlarından ona miras kalan bir alışkanlıktı bu..
    --Askerlerimi,yoldaşlarımı,dostlarımı,kardeşlerimi,sevdiğimi...Bir çift gözün görebileceği ve hissedebileceği tüm acıları tattım.Bilirmisin ölüme karşı hiçbir silahın çare etmeyeceğini?Bilirmisinki elinden hiçbirşey gelememesinin nasıl bir şey olduğunu..Silahın öğrettimi sana bunları,yada kader aldımı seni eline..
    Back to top View user's profileSend private message
    Artemis Entreri
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jun 14, 2005
    Posts: 1521
    Location: Ýstanbul

    PostPosted: Wed Feb 21, 2007 10:57 am Reply with quoteBack to top

    Sadece bir an için duyulmuştu sesi belkide..

    şimdi ise, kendisi bile bir ses duyamıyordu.

    Bağırdı. Ve tekrar... Ve tekrar... Sesi çıkmıyordu.

    Ağladı. Ve tekrar... Ve tekrar... Ah göz yaşları, hiç dinmiyordu.

    Sonra her nasıl olduysa, bir gözyaşı, bir müşterinin şarabının içine düştü.

    Belki bir yanılsamaydı bu ama, titreşimi görmüştü bir an için. Heyecanlandı.

    _________________
    Been there. Seen that. Got the scars.
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's websiteMSN Messenger
    Display posts from previous:      
    Post new topicReply to topic


     Jump to:   



    View next topic
    View previous topic
    You cannot post new topics in this forum
    You cannot reply to topics in this forum
    You cannot edit your posts in this forum
    You cannot delete your posts in this forum
    You cannot vote in polls in this forum


    Powered by phpBB © 2001 phpBB Group

    :: HalloweenV2 phpBB Theme Exclusive ::
     
    FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.

    FRPWorld, yeni bir frp dünyası


    Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır.
    Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.


    Sayfa Üretimi: 0.76 Saniye