Gayet başarılı bir buluşmaydı güldük eğlendik sonra baktık çok oturmuşuz beşiktaşa doğru ufak bir yürüyüş yaptık oda güzel oldu gerçi hava biraz soğuktu ama olsun o kadar.Bu arada gelen herkese teşekkürler geleceğim diyipde gelmeyenlerden de mazaret bekliyoruz
Joined: Mar 30, 2007
Posts: 74
Location: İstanbul'un Kadı köyünden
Posted:
Tue Apr 17, 2007 5:08 pm
evet bende geç gelmeme rağmen oldukça eğlendim.Zaten maksadım insanlarla tanışmaktı.
Bunu da başarmış olduğumu düşünsem yeridir Beşiktaş yürüyüşü maceralı geçti,yer yer gerginlikler,yer yer kopukluklar.Hulk ve superman'in bitmek tükenmek bilmeyen kavgası.Araya giren Hercules ve hepsinin babası THE MASK!!!
Bu arada superman Hulk'u yenmez abi,yer
_________________ Once upon a time in Turkey
I'd felt jerky..
Yürüme konusunda olan kopukluklar normaldi.Tabi bunda Esen'in benim gazlamam olan''herkese bira'' kampanyasının tutmaması ve Esene bıkmadan sorulan ''Biz niye Tophaneye gidiyoruz sorusu idi:D
Ne kadar şanslısınız ki..kameram bir dengesizlik yaptı ve çalışmadı hatta çektiğimi sandığım ilk ve tek pozu bile kaydetmemiş.Bu pozda masaların üstüne çıkmış grup üyelerinin camdan aşşağıdaki kavgaya gösterdikleri ilgiyi görebilirdiniz...Bu arada herif mankyakmıdır nedir?..kapıya kafa atıyordu.
Sylvius'un TiberianSun'ı duymasıyla beraber kopkoyu bir tartışmadan kopup...''Höyyyttt kim dedi ulen onu'' demesi bir oldu.Sylvius her yerle muhabbet etti,2'ye bölündü diyebilirim.Garson ile de kanki oldular gözümden kaçmadı Convention'a da çağır bari garibanı
Benim ile Nargile arasına sürekli Tuğba-Engin çifti girdi..bu yetmedi...Esen montumu nargileyi söndürmek için kullandı.Mont sağlam ama bir adet köz kayıp
''Anlatıp anlatıp bitiremediği 2000ytl (ya da daha fazla)'lik bilgisayarı olan'' Engin 376,99 ytl lik telefonu ile benim 1200ytl'lik bilgisayarımı takas etmek istedi.Bende kabul ettim
Not:Engin'in nargilesini de çok güzel sömürdüm
Yeneri nargileyi köklemekten alı koydum.Gözlerin kızardığını hissettiğim anlarda Yenere bir baba gibi davranıp fırça attım.
Dfunk arkadaşımın Nargileyi pencere kenarlarına koyarak saklamasının bir faydaları olmadı.Onu da sömürdüm
Tam karşımda elinde bıçaklı bir bayan vardı.Hatta onu havaya kalem gibi atıp tuttuğunu gördüm.Bıçak sırasıyla Par-Salian ve Galanodel arkadaşlarıma geçti.Her ne kadar çok iyi arkadaşlarım olsalarda Galanodel'in bıçağı koluna sürüp keskinlik testi yaptığını gördüm...Tırstım
Wizard Of Quarks'ı tek geçtim o akşam.O gün kafede bana anlattıklarıya alakası olmayan bir yapıya sahip olduğunu gördüm.İçime kapanığım dedi,güzel sohbet ettik.Hele elektronik konusunda gösterdiği çabaları anlatırken Galanodel ile ağızlarımız açık dinledik.Süpersin,teksin..benim laptop'u da bi ara Eskişehire göndereyim;yaparsın dimi?
Bogus çok bir bitkindi,hepimiz biliyoruz ki cumartesi geceleri epey bir ağır geçiyor onun için. haklı çocuk ne yapsın...Ama içi kıpır kıpırdı çünkü o akşam babaannesine akşam yemeğine gidiyordu
Sylvius'un okuluna gittik..güzel bir mekanda oturup..Fistandantilus Raistlin miydi?yoksa Raistlin Fistandantilus'muydu gibi işin içinden çıkılamayan bir tartışma başladı...ama güzel ve açıklanabilir bir şekilde bitti...Gabriell-The-Sorcerer dedi ki...Ulan şu tartışmaya o kadar çok girmek isterdim ki......Oku DL'yi gel yeniden tartışalım..
Son olarak yemek yediğimiz yer gerçekten güzeldi...uygun fiyatı ve kasadaki adamın matematik ve biraz türçe özürlü olması beni daha bir mutlu etti..bundan sonra orda yiyecem taksim yemeklerimi
Benim için buluşma böyleydi...Güzeldi eğlendik.Emeği geçen herkes sağolsun...Geleceğim deyip te gelmeyenlere tek bir lafım yok
_________________ It's always darken as before the dawn;If Its not meant to be Its not meant to bewww.bizkackisiyiz.com
Yaa bilenler bilir ben daha cok gorsel hafıza seven bir insanım. simdi hangi nick kimdi? kim nasıl ne demis hatırlamıyorum. birde bu nickleri isimlerle bagdastırmak var ki hepten eziyet. herkes de avatarına resim koyamadıgına gore. en azından isimleri alsak?
ben mustafa mesela...
Joined: Nov 29, 2006
Posts: 864
Location: Istanbul
Posted:
Wed Apr 18, 2007 10:41 am
Bogus: Can
Yener: Yener
Dfunk: Serbülent
Narq: Fatih
diyerek mesaj kalabalığının önüne geçeyim ben.
_________________ <div><strong>ÇıÄ?lıkta henüz umut vardır, çıÄ?lık atmak güç ister. Tehlike, fısıltıdadır. Çünkü fısıltı bir tükeniÃ…?in ifadesidir.</strong></div>
Simdi guzel bir soru daha can hanginizdi fatih hanginiz isimlerinizi sordugum an unuttum haliyle. Cok zikredilen isimler haric hepsini unuttum, misal ersin(gaara of the sand), serbülent, damla(Illyra), ahu (wizard_of_quarks), falan fişman (aha sonunda bu sozcuk obegini kullandım) digerleri ise puslu bir ilkbahar şafağı gibi belirsiz, tabii isim olarak yoksa simalar aklımda ilelebet kalacaktır...
Joined: Aug 03, 2004
Posts: 1245
Location: Ä°stanbul (Ä°zmir)
Posted:
Wed Apr 18, 2007 3:59 pm
Sylvius wrote:
Yahu simdi aklıma geldi, Frontside air (a.k.a fatih ) nerede.
Yetkilileri goreve cagırıyorum, Frpworld u Frpworld yapan ogeler yok
Vay be, bunu okuyunca kendimi şanslı hissettim, eğer buluşmaya gelemesem kendimi köprüden falan aşağı atardım. Eh, uzun zaman geçtikten sonra güzel bir buluşma oldu, eski bir sürü arkadaşla görüştüm ve bir sürü kişiyle de tanıştım. Buluşmadan aklımda kalanlar:
1- Sabahlamayla biten bir FRP seansından sonra 4 saatlik uykuyla yarı-kaybolarak Sylvius'la buluşma alanına gelince şaşkınlıkla gösteri yapan kalabalığın arasında Yeminer'i gördük. Meğer buluşmaya geç kalmayacağını iddia etmesinin sebebi buluşmadan önce mitinginin olmasıymış. =P
2- Eski arkadaşlardan kimsenin beni tanımaması üzerine isyan edip (görüşülmeyen uzun zaman + değişen tip = haklılar tabi =P) yeni üye taklidi yaptım ama foyam sonunda herkesin "Biz bunu nerden tanıyoruz" diye kafa kafaya vermeleri sonucu düştü.
3- Esen ile Hilmi'nin kilo alma-verme esprilerinden gına gelen üyeler bu konunun tekrar açılmaması için açık ameliyatla Esen'den Hilmi'ye 10 kilo aktardı. İkisinin de durumu bilinmiyor.
4- Esen'in buluşma yeriyle ilgili baskılara dayanamayıp 5 katlı kafenin 4 katını kapatması sonucu kol gibi faturalar aldık. Bir kısmımız halen kafede borcunu ödeyebilmek için çalışıyor. (Benim işim yeni bitti.)
5- İnsanların kafede nargile-sigara-puro-pipo içmesiyle ortam duman altı oldu ve 4 üye dumanda kayboldu. Hâlâ bulunamadılar. Ayrıca bu duman yüzünden hepimize temsili birer Kyoto imzalattılar.
6- Sandalyelerden bir çember oluşturularak yuvarlak masa şövalyeleri moduna girdiğimiz için nargilelerin dışarda durması sebebiyle sandalyeler çekilirken her nargile en az ikişer defa devrildi. Közlerin bir kısmı ve közlerin açtığı deliklerden düşen 3 üye hâlâ bulunamadı.
7- "Hulk mı yoksa Süpermen mi döver?", "Bug'lı bir necromsu karakter mi yoksa monk mu döver?" şekilnde sonu gelmez tartışmalar üzerine isyan eden garson bizim sorularımıza taş çıkarır cinsten felsefik ve tamamı Matrix'ten arak sorular sordu. Ama sorduğuna pişman oldu çünkü elindeki çikolatayı gören üyelerin zihinleri birden açılarak tüm sorular cevaplandı ve ek sorular üretilip onlar da cevaplanarak başka çikolatalar araklanmaya çalışıldı. Çikolata en son Esen'in elinde görüldü.
8- Necros Sylvius'un White Wolf kitaplarına sulandı ve buluşmada kaldığı süre boyunca kitapları hatim etti, daha sonra da kitapların bir kısmını tişörtünün altına sokarak bir bahaneyle çaktırmadan Hawaii'ye doğru yol aldı.
9- Buluşmanın sevgi pıtırcıkları, aşk insanları yalnızlar tarafından kin dolu bakışlara maruz kaldı. Bir dahaki buluşmaya damsız gidilmeme kararı alındı.
10- Yeminer'in buluşma resimlerini koymama konusundaki azmi üzerine ona şans bırakmamak adına alınan kararla fotoğraf çekebilen tüm makineler Yeminer'e teslim edildi. Yeminer de fırsattan istifade başka bir egzotik bölgeye kaçtı.
11- Syvius 2 parçaya ayrılan buluşma grubunun iki tarafını da dinleyebilmek için ortaya oturdu ama yerinden kelkarken ve geri otururken yüksek akrobatik yeteneklerini bize göstermek zorunda kaldı. şartlı refleks konusunda aşmış olan arkadaşımız sağındaki masadan gelen "TiberianSun" kelimesini duyar duymaz tepki vererek hepimizi şaşırttı.
12- Bir kısım üyemiz açlık krizi geçirmek üzereyken yemeğe gitti, Orada ne oldu, kaç kişi gitti kaç kişi döndü bilmiyorum.
13- İçine kapalılık konusunda yine ben tektim. Benimle yapılmaya çalışılan iletişim denemeleri bu kez de boşa gitti, yeni üyeler beni heykel sandı.
14- Kafeden kalkarken herkes hesabı Yeminer de Sylvius'a patlatmak için içtiğinden azını ödedi. Ancak hesaba bakmayıp bize güvenen kafe çalışanları mağdur oldu. Bir kısmı 3 yıl maaş alamayacak.. =(
15- Yilmax'ın önerisiyle ayvalık tostçusuna gidildi ama yer bulunamadığı için her üye bir masa sahibinin yanına yanaştı. Self servis olmasa hesabı da onlara yamayacaktım ama olmadı, olamadı..
16- Esen'in önerisiyle (ve herkese bira ısmarlama gazıyla) Beşiktaş'a gidilmeye karar verildi. (Ama az kişi tarafından. Geri kalanı yol boyunca nereye gittiğimizi merak edip durdu. Sebebi az sonra..) Galatasaray Lisesi'nin oradan taaa Taksim'e gidip oradan Beşkitaş'a inmek yerine bizi hipotenüsten indirmeyi uygun gören Esen'in insafına kalarak yürümeye koyulduk ama hipotenüsün bir kısmını geçtikten sonra tekrar dik kenara inerek kaçınılmaz olarak Tophane'ye indik ve oradan devam ettik. (Yani dik kenarlardan gitsek daha az yürürdük.) Beşiktaş'a 1-2 durak kala isyan etmemiz üzerine otobüse binmemiz önerildi ama saçma bulunarak yürümeye devam edildi. Esen'in hiçbir suçu olmadığı, aslında Tophane'den gelen gizli bir güç tarafından çekildiğimiz çok sonra anlaşıldı.
17- Bizi Beşiktaş'a kadar getirdikten sonra Esen aramızdan ayrıldıktan sonra Sylvius'un okuluna girildi kalan tayfayla. "Başka bir ortam, uzun süre tartışılacak başka bir orijinal konu" sloganıyla başladığımız işi "Raistlin'e yardım eden Fistandantilus muydu, yoksa Raistlin mi?" konusuyla bitirdik. Gariptir ki bu kez bilimsel ve ojektif yorum almak için Wizard of Quarks'ın yardımı alınmadı. (Kimse anlayamadı çünkü dediklerini.) Girerken bıraktığımız kimliklerden hâlâ haber alınamadı. (Herhalde sahte kimlik olarak kullanacaklar.)
Not: Yukarıda anlatılanlarda mübalağa sanatı çokça kullanılmıştır, kesinlikle bir alınma beklenmemektedir ve bir kırıcılık amaçlanmamıştır. Bu doğrultuda okunurken aralara smiley panelindeki smileylerden serpiştirilmiş varsayılması makbuldür. Arada bahsedilmemiş olaylar varsa affoladır, eğer hatırlatırsanız daha 117 maddeye kadar yolu vardır.
Joined: Jan 10, 2005
Posts: 290
Location: Istanbul
Posted:
Wed Apr 18, 2007 7:27 pm
Sylvius wrote:
Simdi guzel bir soru daha can hanginizdi fatih hanginiz isimlerinizi sordugum an unuttum haliyle. Cok zikredilen isimler haric hepsini unuttum, misal ersin(gaara of the sand), serbülent, damla(Illyra), ahu (wizard_of_quarks), falan fişman (aha sonunda bu sozcuk obegini kullandım) digerleri ise puslu bir ilkbahar şafağı gibi belirsiz, tabii isim olarak yoksa simalar aklımda ilelebet kalacaktır...
Yauu Sylvius...erken bunama mı başladı sende
şimdi otobüsle giderken karşında Serdar vardı , onun yanındaki ben yani Fatih..Senin yanında Yener vardı,Yenerin yanında ise Atakan yani Galanodel vardı..
_________________ It's always darken as before the dawn;If Its not meant to be Its not meant to bewww.bizkackisiyiz.com
Joined: Nov 29, 2006
Posts: 864
Location: Istanbul
Posted:
Thu Apr 19, 2007 4:38 am
Ben sürekli olarak camın önünde, senin sağında köşede oturan, üzerinde gri kolsuz ama dışına beyaz uzun kollu çıkan ve göğüs kısmında eşşeknalı gibi GAP yazan zatı muhteremdim... Bütün buluşma boyunca ayılmaya çabalayıp afyonum patladığında da yok mu bira olsa da içsek diyen zatı şaheserdim.
_________________ <div><strong>ÇıÄ?lıkta henüz umut vardır, çıÄ?lık atmak güç ister. Tehlike, fısıltıdadır. Çünkü fısıltı bir tükeniÃ…?in ifadesidir.</strong></div>
tamam anladım biraz bunama baslamıs olabilir ne olmus ne de olsa artık yaslanıyoruz yavastan. yas oldu 2... artık hafıza eskisi gibi degil. Tabii bir onceki gece her frpworld bulusmasından once oldugu gibi all night frp yapıp hemde oyunda gm olma gaflet dalalet ve hatta hıyarlıgında bulunup bir de MERP oynatınca sabaha kadar 3 yas falan daha yaslanmısımdır eminim (arkadasın biri gay hobbit rp si yaptı da, öldürmesem daha da yapacaktı. orta dünyada elfler tarafından öldürülen ilk hobbit) ayrıca uykumuzuda tam alamadık, nereden baksan 6 saat daha uyumam lazımdı benim...
Joined: Jan 12, 2005
Posts: 1742
Location: Ä°stanbul
Posted:
Thu Apr 19, 2007 3:20 pm
Narq wrote:
Yauu Sylvius...erken bunama mı başladı sende
şimdi otobüsle giderken karşında Serdar vardı , onun yanındaki ben yani Fatih..Senin yanında Yener vardı,Yenerin yanında ise Atakan yani Galanodel vardı..
Pek sevgili Fatih kardeşim sende başlamış olabilirmi erken bunama , otobüste Mustafanın yanında oturan ben değildim Serdar 'dı. Serdar' ın hemen sağında ise Ati oturuyordu. Biz senle Mustafa, Serdar, Ati üçlüsünün hemen karşısında oturuyorduk, hatırlarsan seninle yanyana konuşmuştuk yol boyunca .
_________________ [b:bc27a75495]Ignorance is not bliss, merely uninformed misery.[/b:bc27a75495]
View next topic View previous topic
You cannot post new topics in this forum You cannot reply to topics in this forum You cannot edit your posts in this forum You cannot delete your posts in this forum You cannot vote in polls in this forum
FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.
FRPWorld, yeni bir frp dünyası
Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır. Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.