Frp World Ana Menü
  • Frp World
    » Anasayfa
    » Forum
    » Anketler
    » Akademi
    » Kitap Tanıtımları
    » Haber Arşivi
    » Haber Gönderin
    » Makale Gönderin

  • Üyelere Özel

  • Kişisel
    » Hesabınız
    » Özel Mesajlar
    » Üye Listesi
    » Üye Arama
    » Siteden Çıkış

  • Site Bilgileri
    » Top10
    » Site Hakkında Yorumlarınız
    » İstatistikler
    » Destekleyen Siteler

  • Kullanıcı Menüsü
    Hoşgeldin, Diyar Gezgini
    Üye Adı
    Şifre
    (Kayıt Ol)
    Üyelik:
    Son Üye: SondraBrun
    Bugün: 12
    Dün: 23
    Toplam: 90341

    Şu An Bağlı:
    Ziyaretçi: 1513
    Üye: 0
    Toplam: 1513

    FrpWorld.Com :: View topic - Akdeniz Korsanları Hakkında
    Forum FAQ  |  Search  |  Memberlist  |  Usergroups   |  Register   |  Profile  |  Private Messages  |  Log in

     Akdeniz Korsanları Hakkında View next topic
    View previous topic
    Post new topicReply to topic
    Author Message
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Mon Sep 08, 2008 1:23 am Reply with quoteBack to top

    Arkadaşlar farklı konular hakkında bulunabilecek ve yaratılabilecek eserleri tartışmanın faydalı olabileceğini düşünüyorum.. İlk olarak Meşe Kovuğu Edebiyat Topluluğumuzla da ortak bir düzlemimiz olsun diye düşünerek Akdeniz Korsanları hakkında bir başlık açmak istedim...

    Bu aralar Atlantik'teki korsanlardan daha fazla bahsediliyor. Ancak Akdeniz'deki korsanlığın Atlantiktekinden daha eski ve köklü bir tarihi var... Aynı zamanda hikayeleri... Sadece 16. yüzyılda bile Akdenizin en büyük devletini birleştiklerinde altedecek kadar güçlü bu korsanlar....

    Benim bu korsanlar hakkında öncelikli bilgim Halikarnas Balıkçısının Turgut Reis kitabı ile eski Yunan dönemine ait bazı kitaplar... Tek tük başka yerlerden de bilgim var.... Ancak sanırım incelenebilecek ilginç konulardan birisi sanırım...

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Orhan Veliden
    Back to top View user's profileSend private message
    lightflarer
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Feb 05, 2008
    Posts: 639

    PostPosted: Mon Sep 15, 2008 5:47 pm Reply with quoteBack to top

    ilginç bir konu tabii ama insanlara bir ön bilgi vermekte lazım diye düşünüyorum.
    Back to top View user's profileSend private message
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Mon Sep 15, 2008 9:54 pm Reply with quoteBack to top

    Bildigim kadariyla biraz on bilgi vereyim o zaman... Ancak benim on bilgimin de sinirli oldugunu hatirlatmak lazim once...

    Akdeniz' de korsanligin en heyecanli oldugunu dusundugum yillar 1500-1600 yillari arasi donem hatta bu donemin de tam ortasi...

    Ancak zannediyorum ilk korsanlar cok daha oncelere MO 1000lere dayaniyor. O yillarda muhtemelen denize acilmak bile cesaret istiyordu. Gemiler henuz yeterince saglam degildi. Deneyimsiz olduklarindan denizciler olasi tehlikeleri cok fazla bilmiyorlardi. O gunun modern devletleri cok sinirli bir alana yayilmisti o nedenle akillarina estigi zaman girebilecekleri gelismis bir sehir yoktu.

    Yine de o donemde bir millet daha acik konusmak gerekirse Fenikeliler bugunku Filistin de neredeyse tamamen farkli milletlerin urunlerini birbirlerine tasiyarak gecimini saglayan bir ulus yarattilar. Daha sonra onlara Yunanlilar katildi. Bu iki millet Fransa' Italya Ispanya Kirim gibi bolgelere o bolgelerde yasayan sehir yasamini bilmeyen insanlarin urettikleri urunleri daha kolay tasimak icin koloniler kurdular ve ilk deniz ticaretini baslattilar.

    Ve tabii korsanlar ortaya cikti... Cogu zaman guvenilmeyecek kadar zayif gemilerde yeni yeni baslayan ticaretten ganimet elde etmeye calisan bir yandan da Akdenizin mistik guclerinden korkan ilk korsanlar... Bunlar Karayipteki korsanlardan farkli olarak daha medeni bir bolgeden gelmiyordu. Iclerinde bulunduklari Dunyanin batil inanclarini paylasiyorlardi. Odesiya tam anlami ile korsan hikayesi olmasa da donemin korsanlarinin Dunyasi hakkinda sanirim fikir verebilecek bir kitap...

    MO 500 lerde ilk defa Perslerin Mezapotamya Misir ve Anadoluyu fethi ile baslayan surec farkli milletlerin bilgilerini birbirleri ile paylasmalarini ve kendilerini gelistirmelerini sagladi. Bu Buyuk Iskenderin fetihleri ile doruk noktasina ulasti. Buyuk iskenderin olumunden hemen sonra, her ne kadar bolunmus de olsa farkli bolgelerde yasayan iinsanlarin birbirlerini daha iyi tanidiklari bir Dunya vardi artik....

    Bu durum muhtemelen oncelikler ticareti sonra da korsanligi arttirdi. Roma ve Kartaca yukselirken Medeniyet Akdenizin batisina da tam anlami ile yayiliyordu. Hala korsanlarin diger devletlerin gozlerinin onunden kacabilecegi adalar serbest bolgeler vardi. Deniz artik daha az tehlikeliydi. Muhtemelen Akdeniz korsanliginin birinci cennet donemi bu donemdi.

    Ancak elbette Roma yukselmeye devam ederken bu durumu berbat etti. Akdenizin once batisinda sonra da dogusunda tartismaya yer birakmayacak kadar guclu ve kendisine tehtid olurturacak her guce kesin cevap verecek bir otorite kurdu Roma... Bu otorite MO 200lerden itibaren yukselmeye basladi. Son direnisleri 0 li yillarda ortadan kaldirdi. Yaklasik 400lu yillara kadar da surdu otorite... Bu donem korsanlar muhtemelen Romanin icindeki ic celiskilerden yararlanarak zaman zaman kendilerini gosteren ancak Romanin gucune hicbir zaman acikca meydan okuyamayan bir guctuler...

    Ancak Romanin guunun sinirlari vardi tabii. Muhtemelen korsanligi ezse de son kirintilarini yok edememisti. Anck bu kirintilari bir sekilde kendi ulkesinin sisteminin bir parcasi haline getirmisti. Baska bir degisle korsanlar da Romanin zenginligine bagli yasiyorlardi artik. Onceki donemden farkli olarka gittikleri her yerde yanasabilecekleri bir liman vardi. Ve de faydalanabilecekleri zanginlikler.... Dolayisi ile Roma coktugunde Akdeniz korsanlari da muhtemelen bagimli olduklari zenginlikleri yitirdiler ve buyuk bir darbe yediler....

    Bu cokus 500lu ve 600lu yillarda surdu. Ilerleyen yillar Akdenizin birbirine girdigi... Gemicilikten anlamayan bircok ulusun Akdeniz kiyilarini ele gecirdigi yillardi. Ancak Romanin mirasi olan bir denizcilik mirasi vardi. Ve elbette bu mirasi degerlendirmeyi bilenler cok avantajli olacaklardi.

    Muhtemelen donemin en guclu korsanlari Yunanlilardi ama onlarla yarisan ciddi sayida Arap korsan da olmali cunku 600lerden baslayarak Araplarin denizdeki ustunlugu artiyor. Bir de oteden beri denizcilikten anlayan ve Avrupada dogan boslugu kullanan Vikingler muhtemelen 600 700 hatta 800lu yillarda Akdenizde yer aldilar... Ancak Akdeniz milletleri teknolojik acidan daha guclu bir mirasin uzerindeydiler bu mirasi kesfedip gelistirdikce Vikingler Akdenizden tekrar disari surulduler...

    900ler 1000ler boyunca once Arap devletleri sonra da Bizans coktu.... Onlarin yerine belki de Akdenizin en ilginc deniz gucu ortaya cikti. Venedikliler.... Aslinda onlara Cenova da eklenebilir. Bu iki guc tam anlami ile tum varligini denize baglamis iki akdeniz devleti idi. Yapi olarak bir korsan devletini andiriyorlardi. Yeri geldiginde koca Bizansin merkezi Istanbulu da yagmalamaktan cekinmeyecek kadar gozu karalardi. Kendilerinden kat kat buyuk devletlere denizde meydan okuyor.. Onlari fet ettikleri adalarin yakinina sokmuyorlardi.

    Venedik orta cagin ortasinda kurulmus bir cumhuriyetti ancak baskalari tarafindan yonetilmeyi sevmeyen korsanlarin baska turlu bir devlet kurmasi da beklenemezdi muhtemelen...

    1100ler 1200lerle birlikte yeni bir altin cag basliyordu korsanlar icin... Giderek guclenen Akdeniz Devletleri zenginliklerini arttirirken onlardan denizcilik acisindan kat kat ustun Akdeniz korsanlari bu zenginlikten oldukca yuklu bir pay aliyorlardi.

    Bu gidisat 1300ler 1400lerde de devam ederek 1500lerde doruk noktasina ulasti. 1500ler, antik Roma ile karsilastirildiginda muhtesem gorulen devletlerin Akdenizde yer aldigi bir donemdi. Ozellikle de ikisi Muazzam bir politik guc haline gelen Osmanli ve Amerikadaki somurgeleri ve Avrupada Italya ve Alman devletciklerinin de cogunu kendine baglamis olan Ispanya...

    Ve Venedik ile Cenova korsanlari hala bu iki guce meydan okuyorlardi. Ustelik de "guvenli limanlari" her zamankinden daha az olan.. ve bu iki buyuk devletin filolari bir adim gerilerinde duran Akdenizde...

    Oyle ki bu iki buyuk devlet de filolarini kullanmak yerine kendi milletlerinden olup da denize acilan korsanlari destekleme yoluna gitmistir. Oyle ki bu korsanlardan birisi Barbaros tek basina dev bir askeri guc olan iSPANYA yi Cezayirden atip bolgeyi ele gecirmistir....

    1500LERDEN 1600LERE kadar uzanan donem her zamankinden daha gelismisdaha zengin bir Akdenizin icinde , cok daha muazzam bir cagin gelecegi hissedilirken hala guclerini koruyan korsanlarin oldugu bir donemdir. Muhtemelen bu korsanlar Karayipteki benzerlerinden cok daha deyim yerindeyse beyfendiydiler, kendilerine guvenleri cok daha tamdi. Ne denizin verdigi ozgurlugu ne de Akdenizin neresinde olurlarsa olsunlar iki adim otelerindeki konforu birakma niyetleri yoktu... Muhtemelen Akdenizin antik donemlerine ait gizemleri diger insanlardan cok daha iyi biliyor ve merak ediyorlardi. Ayni zamanda onca farkli medeniyet hakkinda da bilge sahibiydiler... Birbirleri ile kiyasiya savassalarda diger korsanlara saygi duyduklari kesindi...

    Bu cag 1600lerle birlikte inise gecti... Guclu devletler dev donanmalar kurmaya ve bir korsanin asla edinemeyecegi dev silahlar kullanmaya baslayinca korsanlarin bu devletlerle bas etme sansi azaldi. Tahta yerine demir ve celikten gemiler Akdenize inince de muhtemelen korsanlik tamamen coktu...

    1700lerde muhtemelen Akdenizde klasik anlamda korsan sayisi cok azdi. 1800de de tamamen yok olmustu...
    1900lerin baslarinda Akdenizde dolasip dusman gemileri ansizin batiran denizaltilar da korsan olarak adlandirildi ancak elbette bunlar klasik anlamda korsan degillerdi... ( Ozellikle mUSSOLINI iTALYASI bildigim kadariyla korsanlikla suclaniyor bu anlamda... )

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Orhan Veliden
    Back to top View user's profileSend private message
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Tue Sep 16, 2008 4:56 pm Reply with quoteBack to top

    Onceki yazdiklarima belki sunlari ekleyebilirim. 1500-1600lu yillarda gecen bir koran oykusune hangi fantastik ogeler eklebilir kendi fikrimi yazabilirim sanirim...

    Oncelikle belki Amerikadaki kadar bombos ve kimsesiz ulkeler yok Akdenizde ancak ulkelerin icerisinde oykuye katabileceginiz cok daha buyuk bir fantastik derinlik var. Yuzyillarca iceriinde yer almis onlarca kulturun parcalarini iceriyor Akdeniz. Misir Fenike Yunan Iran Arap Roma Hitit Kelt Kartaca Hacli Venedik Bizans ve tabii Turk kulturlerinde yasayan onlarca efane bircok hikayenin icerisinde fantastik oge olarak yer alabilir.

    Bunun yaninda ozellikle Egenin adalarina gizlenmis hiristiyan ve musluman dergahlarinin varliklari o donemde biliniyor. Bunlara belki unutulmus dinlere ait rahiplerin yasatmaya calistiklari tapinaklar da eklenebilir.

    Sehirler Amerikadaki korsanlardan cok daha fazla hikayeye renk katabilir hem antik sehirler ki Amerikada sadece Maya Astek ve Inkalara ait sehirler yer alirken... Akdenizde onlarca farkli medeniyetlere ait sehirler hikayeye katilabilir. Hem de modern yani o donemin modern sehirleri ornegin Roma Brselona Istanbul Iskenderiye Venedik ( nasil unutulabilir ki) ve Marsilya hikayalere muazzam renk katma potansiyeline sahip...

    Eger daha fazla doganin icerisinde kaybolma olanagi ararsaniz ornegin kuzey Afrika colleri bunun icin uygundur. Egenin adalari da bunun icin cok musaittir. Birbiri ile yuzme mesafesinde yuzlerce ada tek bir denizde toplanmis sonucta. Buyuk adalar da Kibris Girit gibi bazi yerlesim yerleri olsa da bir cesit doganin daha guclu oldugu mekanlar arasinda sayilabilir. Ve ornegin Akdenizin hemen bitiminde baslayan Toros daglari korsanlar icin de oldukca cazip maceraleri tesvik edebilirler..

    Bunlar aklima gelenler daha bircok oge akla gelebilir Akdenizde gececek fantastik bir korsan oykusune eklencek.

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Orhan Veliden
    Back to top View user's profileSend private message
    lightflarer
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Feb 05, 2008
    Posts: 639

    PostPosted: Tue Sep 16, 2008 6:01 pm Reply with quoteBack to top

    çok teşekkürler, ciddi anlamda bir bilgi bu ve oldukça yararlı sonuçta hiç bir işimize yaramasa bile (ki ilgilenen herkesin işine yarar) önemli bir genel kültür üzerinde ve yakınında yaşadığımız topraklarla ilgili.
    Back to top View user's profileSend private message
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Wed Sep 17, 2008 3:53 pm Reply with quoteBack to top

    Sagolasin kardes.... Umarim faydasi olur... : ) ) ) Aslinda benim derdim sadece bize ait bir fantastik Dunya yaratmak degil... ABD Anglo Sakson eksenli bir fantastik edebiyat anlayisini diger anlayislari da kapsayacak sekilde gelistirmek ama bunun icin belki de bagimsiz bir noktadan baslamak gerekior. Onlardan bir seyler alabiliriz tabii. Ancak kendimize ait kulturden de bir seyler eklemek bence dogru olur... Ve her seyden once bu kulture ait bir seyler yazmaya calisarak...

    Bu arada bu konuda ilgili arkadaslara Halikarnas Balikcisini okumalarini kesinlikle tavsiye ederim... Adam adeta duz yaziyi siir gibi yazan bir adam.. Ve onun kadar bu isi iyi basarana rastlamadim... Bana Akdenizi sevdiren yazar da diyebilirim. Hikayelerinde cok fazla fantastik oge yok... Ama fantastik olmayan konulari oyle yorumlamis ki eminim daha hayali temalarin agir oldugu hikayeler yazmak isteyenlerin de cok isine yarayacaktir.

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Orhan Veliden
    Back to top View user's profileSend private message
    Display posts from previous:      
    Post new topicReply to topic


     Jump to:   



    View next topic
    View previous topic
    You cannot post new topics in this forum
    You cannot reply to topics in this forum
    You cannot edit your posts in this forum
    You cannot delete your posts in this forum
    You cannot vote in polls in this forum


    Powered by phpBB © 2001 phpBB Group

    :: HalloweenV2 phpBB Theme Exclusive ::
     
    FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.

    FRPWorld, yeni bir frp dünyası


    Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır.
    Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.


    Sayfa Üretimi: 0.57 Saniye