Büyü, kandan gelir. Doğaya hükmeder. Enerjiyi maddeye dönüştürür. Gerçeği saptırır ya da tam tersi ortaya çıkartır. Büyücü olmak demek, yalnızlıktır. Kalabalıkta tanınmamaktır. Seni anlamazlar, anlamak istemezler. Senden gelecek kötülüğü beklerler sadece ve bir an gelsin diye beklerler, o anda da kaçarsın korkak gibi, bir ezik gibi, soysuz biriymiş gibi.
Saf olan sakınır senden. Bilmez ki yüreğinde yer alan masumluğu. Söküp atarsan bil ki gölgeye düşersin, vicdanında tut onu ışığa dönesin. Çfkene yenilme yoksa ateşin arasında bulursun kendini. Söndürmek istersen onu bulur bir şekilde Su seni. Teslim et kendini doğaya, toprakta hisset gücünü. Tutamazsan içinde havaya saçıver, göklerde yankılansın.
BÇYÇCÇLER
"Bir şekilde biliyordum. Çzel olan bendim. Onlar ise sıradandılar. Farklı olmak gülümsetiyordu beni, çünkü onlar gibi değildim.
Kurallar vardı uyulması gereken, onları kendime göre ayarladım ve düzeni en baştan oluşturdum.
Ailem vardı bağlı olmam gereken, onları yanımdan hiç ayırmadım ve mutlu olmaları için elimdeki tüm gücü kullanmaktan çekinmedim.
Sevdiğim bir kız vardı sadakatimi hak eden, ona her şeyimi verdim ama o yine bana dönüp bakmadı. Ben de onu serbest bıraktım, gitsin ama yeter ki mutlu olsun istedim. Yine olamadı çünkü bilmiyordu, aradığı mutluluğu ben bulamasın diye saklamıştım.
Tanrı vardı inanmam gereken ve eksiksiz söylemem gereken duaları, inanıyordum içten bir şekilde ve onu bulmak için aradım hiç yorulmadan. Sonunda sordum ona bilmek istediğim her şeyi, ama bir soruyu unuttum. O da neden ben bu bedende, bu dünyada, bu zamanda, bu ailenin çocuğu olarak dünyaya geldiğimdi. Çzeldim ben, biliyordum yanıtı. Çünkü ancak öyle olabilirdim, dünyayı değiştirebilecek bir lider..."
Büyücüler, günümüzde geçen fantastik bir öyküdür. Büyücü olduğunu keşfeden bir üniversite öğrencisi, kaderi, inancı, aileyi, sevgiyi, öfkeyi ve en önemlisi kendisinin "ne" olduğunu öğrenme sürecini anlatıyor bu öykü. Burada ana olay karakterin büyücü olması değildir, bir mutant da olabilirdi ya da bir uzaylı. Amaç sadece özel ve farklı olduğunu keşfetmesidir ve bu kurgu için büyücü seçilmiştir sadece.
Kendisi gibi olanların takıldığı bir "site" bulur ve onların dünyasına giriş yapar. Dersler, kız arkadaş, aile gibi meseleler de bir yan kurgu olarak yer almaktadır.
Çok yakında ilk bölümünü koyacağım bu öyküde bahsi geçen sitenin Frpworld ve kendisi gibi özel olarak keşfettiği insanların da sizler olduğunu ilave etmek isterim. Böylece kendi kişisel duygularımı, hem ailevi, hem hayatla ilgili hem de bu sitenin bana neler kattığını anlatmayı amaçlıyorum.
Ankette en baştaki yazıda da belirttiğim gibi altı farklı gruptan bahsediliyor (bilerek klişe olsun diye kastım.), burada amaç aslında o ankete yanıt vermenizden ziyade yorumlar kısmında ben bu gruptanız derseniz sizi öyküme konuk ettiğim zaman sizin istediğiniz gruptan olmanıza özen göstermiş olurum. Grupların isimlerinin yanında parantez içinde o grup için önemli olan duygunun ya da simgenin ne olduğu da belirtilmektedir.
Umarım sevilen bir öykü olur...
Last edited by catboy on Tue Nov 02, 2010 2:58 pm; edited 4 times in total
Joined: Jan 25, 2005
Posts: 2113
Location: Duskwood
Posted:
Mon Nov 01, 2010 11:04 pm
Sadece "off" diyebiliyorum, mükemmel ya. Zaten günümüz de geçen büyücü hikayelerini hep daha çok sevmişimdir. Bir de senin yazacağın, üstelik benim de konuk olacağım bir hikaye...
Bu arada benim ankete cevabım "Gölge", gerçi dışarıdan bana bakan birisi ilk başta "Toprak" ve ya "Su" olarak değerlendirebilir, aslında ben de pek emin değilim, sen kafana göre ayarla beni konuk edersen.
Evet, peki böyle güzel bir tanıtımdan sonra ilk bölüm için sabırsızlanıyorum, ne zaman gelir ?
Gökhan'ı tanıttığım ilk bölümle yola çıktım. Bu hikayede bahsi geçen Gökhan'ın geçmişi ile benimkisi neredeyse aynıdır. Ama tabi hikayenin devamı farklı bir şekilde olacaktır.
Catboy hikayelerinihep aynaya bakarak yazıyor. Çok az yazar belki de doğrudan aklının kapılarını size açacak kadar cesurdur. Genelde kapıdan sızan şıktan bir şeler anlamaya çalışırsınız ama catboyun düyasının kapıları gayet açık gibi.
Aslında aynaya bakarak yazmak demek başk insalara da ayna tutmak oluyor bir nevi. ASlında özümüzde duyguların kaynağı aynıyken birbirimize o kadar benziyoruz ki... Bir şekilde farklıyız, daha da farklı görünmeye çalışıyoruz belki. Ancak bir insanın aklının içine bakabilince aynı olduğumuzu farkediyoruz.
Neyse bu kadar edebiyat parçalamak yeter bu işi daha iyi yapanlar bırakalım.
Günümüz dünyasının büyü yorumlarını ben de çok severim. En sevdiğim kısım da büyüye olan bakış açısıdır.
Bence bu tarz hikayeler şu sorulara cevap vermeli. Cevap vermek aslında doğru ifade değil. Bu konulardabir ipucu ve fiki vermeli demeli. Bazen cevabı insanın kendisine bırakmanın gizemi olayı çekici kılabiliyor.
-Büyü nedir? Temelindeki güç nedir?
-Doğada bilgiğimiz fiziksel kuvvetlerinbir işi midir yoksa bilinmeyen bir kuvvet mi vardır?
-asıl olur da insanın iradesi bu kuvvetleri kullanabilir.
-Çğrenilen ve çalışılan bir şey midir yoksa tamamen içgüdüselmidir.
-Bir büyücünün gücü neye bağlıdır.
Hep bu gibi soruları çözmeye çalışırım bu tarz hikayelerde.
Bir de bu tarz hikayelerde tarih unsuru kullanmak benc etkili olabiliyor. Mesela bilinen tarihi olayları ve kişileri hikayedeki büyünün kurgusuyla birleştirmek.
-----------------------------
Bu arada ben eğer i hikayede yer alırsam grubu kendim seçmemeyi tercih ediyorum. Kendim söylemektense catboy'un seçtiği şekilde kendimi görmek şimdiye kadar eğlenceli oldu. Bu sefer de bozmayacağım. İstediği gibi yapsın bakalım =)
_________________ Chaos is the law of nature,
Order is the dream of man.
Ben özellikle Firble karakterini benimsedikten sonra, kendimi giderek daha çok toprakla özdeşleştirmeye başladım. O nedenle sanırım Toprak benim için en uygun olan seçenek.
_________________ HARBE GÄ°DEN
Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
Orhan Veliden
Güzel tanıtmışsın kendini Catboy kardeş. Ama bizi nasıl tanıtacağını bir de hikayede büyü kavramının nasıl ortaya çıkacağını merak ettim şimdi, hadi bakalım ileride göreceğiz sanırım.
_________________ HARBE GÄ°DEN
Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
Orhan Veliden
Büyücü olduğunu keşfeden bir üniversite öğrencisi, kaderi, inancı, aileyi, sevgiyi, öfkeyi ve en önemlisi kendisinin "ne" olduğunu öğrenme sürecini anlatıyor bu öykü.
Paragrafında geçen bu fikir oldukça hoşuma gitti. Bu bakış açısı klişeyi kırabilecek bir yaklaşım olabilir.
şu cümle elden geçirilirse iyi olabilir. "Değildi" fazla gibi.
(GökhanÂ?a göre dört soruyu kesin olarak yapıp kırk puan almıştı, ama sonradan aslında on puan bile verilebilecek bir kağıt vermiş olduğundan şüphe durmaya başlamadı değildi.)
Catboy hikayelerinihep aynaya bakarak yazıyor. Çok az yazar belki de doğrudan aklının kapılarını size açacak kadar cesurdur. Genelde kapıdan sızan şıktan bir şeler anlamaya çalışırsınız ama catboyun düyasının kapıları gayet açık gibi.
-----------------------------
Bu arada ben eğer i hikayede yer alırsam grubu kendim seçmemeyi tercih ediyorum. Kendim söylemektense catboy'un seçtiği şekilde kendimi görmek şimdiye kadar eğlenceli oldu. Bu sefer de bozmayacağım. İstediği gibi yapsın bakalım =)
Yorumların ve özellikle ilk paragrafında belirttiklerin için teşekkür ederim Efla.
Eğer seçimi bana bıraktıysan hazırlıklı ol Efla hiç beklemediğin bir tarafta yer alabilirsin demedi deme
Güzel tanıtmışsın kendini Catboy kardeş. Ama bizi nasıl tanıtacağını bir de hikayede büyü kavramının nasıl ortaya çıkacağını merak ettim şimdi, hadi bakalım ileride göreceğiz sanırım.
Teşekkür ederim, Firble. Çncelikle öyküde sürekli göz önünde olacak karakteri daha çok fiziki özellikleriyle değil de geçmişiyle ve bu zamana kadar neler geçirdiğini belirterek anlatmak istedim. Tabi her karakteri bu şekilde ele alamam, bu ana karaktere çektiğim bir kıyaktı diyeyim
Ateş, öfke tam şu aralarki ruh halim güzel şeyler yazabilrim diye düşünüyorum bu ara.. Hadi hayırlısı
Ateş olmayan yerden duman çıkmazmış Aegron ona göre. şaka bir yana bu bir ortak öykü değil aslında benim yeni başladığım bir öykü sadece ama frpworld ön planda olacak yani sizler de. Ama işte en basitinden demek gerekirse büyücüler olacaksınız ve her biriniz başka tarafta yer alacaksınız. Bunun dışında teşekkür ederim, tarafını belirttiğine göre ona göre sana yer verebilirim öyküde. Umarım öykümü de okuyup yorumlarını eksik etmezsin, Aegron
Last edited by catboy on Wed Nov 03, 2010 9:04 pm; edited 1 time in total
Büyücü olduğunu keşfeden bir üniversite öğrencisi, kaderi, inancı, aileyi, sevgiyi, öfkeyi ve en önemlisi kendisinin "ne" olduğunu öğrenme sürecini anlatıyor bu öykü.
Paragrafında geçen bu fikir oldukça hoşuma gitti. Bu bakış açısı klişeyi kırabilecek bir yaklaşım olabilir.
şu cümle elden geçirilirse iyi olabilir. "Değildi" fazla gibi.
(GökhanÂ?a göre dört soruyu kesin olarak yapıp kırk puan almıştı, ama sonradan aslında on puan bile verilebilecek bir kağıt vermiş olduğundan şüphe durmaya başlamadı değildi.)
Gerçekten de yorumların için teşekkür ederim, Devrimk. Yazma hevesimi iyice kamçılamış oldun, çok teşekkür ederim yüzlerce defa
Ve evet, değildi'yi çıkartıyorum hemen, ilk yazdığımda hani cümleyi süsler nitelikte olur demiştim aslında fazladan olduğunu biliyordum ama gerçekten de sırıtıyor sadece süslemekten ziyade
Çykü kurgusu çok güzel bu konsepti ilk duyduğumda da Magic the awekennig çok hoşuma gitmişti takip edeceğim yazılarını...
Bu arada yukardakilerin hiç birini ben seçemedim olabilirse şimşek kullanıcısı olmayı isterim olmaz dersen hangi tarafta olacağımı sen belirle çünkü inanki seçemedim
_________________ BeÅ? dakika süren savaÅ?lar binlerce yıl süren efsaneler yaratır. O yüzden savaÅ?ta korkuyla deÄ?il tatmin hissi duyarak ölmelisin. O zaman arkandan aÄ?layacak insan kalmıÅ? olur.
View next topic View previous topic
You cannot post new topics in this forum You cannot reply to topics in this forum You cannot edit your posts in this forum You cannot delete your posts in this forum You cannot vote in polls in this forum
FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.
FRPWorld, yeni bir frp dünyası
Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır. Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.