Frp World Ana Menü
  • Frp World
    » Anasayfa
    » Forum
    » Anketler
    » Akademi
    » Kitap Tanıtımları
    » Haber Arşivi
    » Haber Gönderin
    » Makale Gönderin

  • Üyelere Özel

  • Kişisel
    » Hesabınız
    » Özel Mesajlar
    » Üye Listesi
    » Üye Arama
    » Siteden Çıkış

  • Site Bilgileri
    » Top10
    » Site Hakkında Yorumlarınız
    » İstatistikler
    » Destekleyen Siteler

  • Kullanıcı Menüsü
    Hoşgeldin, Diyar Gezgini
    Üye Adı
    Şifre
    (Kayıt Ol)
    Üyelik:
    Son Üye: Caleb08O16
    Bugün: 25
    Dün: 35
    Toplam: 90389

    Şu An Bağlı:
    Ziyaretçi: 1921
    Üye: 0
    Toplam: 1921

    FrpWorld.Com :: View topic - KHAZOR & LOURDES TR SÇZLÇ DÇELLOSU!
    Forum FAQ  |  Search  |  Memberlist  |  Usergroups   |  Register   |  Profile  |  Private Messages  |  Log in

     KHAZOR & LOURDES TR SÇZLÇ DÇELLOSU! View next topic
    View previous topic
    Post new topicReply to topic
    Author Message
    Gorath
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Mar 22, 2004
    Posts: 2057
    Location: Meleran

    PostPosted: Wed Sep 08, 2004 8:38 pm Reply with quoteBack to top

    Khazor:
    Koskas büyük bir hızla koşarak kılıç bilginine doğru ilerledi ve kılıç bilginine çok az bir mesafe kala durdu. Khazor ön ayakları üzerinde eğilmiş asil Koskasın üzerindeki yerinden çatık kaşlarla kılıç bilginine baktı ve Â?Lorduma ihanet ettin kılıç bilgini!Â? dedi. Â?Bana bunun nedenini söyle.Â?

    Kılıç Bilgini Ork'a baktı. " Lorduna mı? O artık Lordum değil, zaten hiç olmamıştı. Ben kimseye ihanet ihanet etmedim, ork. Aaah. "

    Khazor:
    "O zaman neden?" diye sordu Khazor. "Neden ekibe katılmayı kabul ettin?"

    Kılıç Bilgini:
    Adam ork'a aşağılayıcı bir bakış fırlattı. " Kabul eden kişi... ben değildim. "

    Khazor:
    Koskas hırladı ve Khazor eli ile Koskasın kulaklarının arkasını okşayarak kılıç bilginine ifadeden yoksun bir bakış attı. "Adelet adına cevap ver kılıç haini!" dedi ork "Kabul eden kimdi?"

    Khazor:
    Sessizce baktı kılıç bilginine ve adamın bu sözlü saldırıya nasıl cevap vereceğini merak ederek bekledi.
    Kılıç Bilgini:
    Kılıç Bilgini taşın üstünde çömeldi, sol kolunu dizinin üstüne koydu, sağ elindeki kılıcıysa sağ omzunun yanından geriye bakacak şekilde tuttu. " Kabul eden kişi... Seahriel'dı... " Ork'a eğlenerek baktı. Bu bir orktu, anlaması için bir kaç kez daha tekrarlaması gerekebilirdi. Aslında adam bunun normal bir ork olmadığını biliyordu, ama aşağılamak için, sataşmak için hiç bir fırsatı kaçırmayacaktı. " Anlıyor musun?"

    Khazor:
    Khazor suratındaki ifade hiç değişmeden kılıç bilginine baktı ve sordu "Seni nasıl karşıladılar?" dedi. "Çığlıklar kalesinde nasıl karşılandın?"

    Kılıç Bilgini:
    " Aaah, son derece güzel karşılandım. Bir iş yapılacaktı... ve yapıldı. Onlar sadakat adını verdiler, bense anlaşma... Anlaşmanın benim yapacağım kısmı sadakat, orası ayrı... Ha, Kaleyi beğendim. Çığlıklar oldukça dekoratif. Çlüm ve karanlığın yıllanmış kokusu hakim. İntikam yeminlerini fısıldayan çaresiz, ağlayan ruhlar ve acıyla haykıran sesler. Kaos içindeki bir kale. "

    Khazor:
    "Ruhunda bir karanlık var kılıç bilgini!" dedi ork. "Burada adalet dörtlüsü ve lordumu temsilen varım. şimdi bana ne olduğunu anlat!" Koskas dikleşti ve kılıç bilginini tartmaya başladı. Sanki adamın ruhunu araştırıyordu kurt.

    Kılıç Bilgini:
    " Ruhumda bir karanlık mı var? Karanlık her zaman kötü müdür, Ork? Gece niye lanetlenir? Siyah niye uğursuzların rengidir? Çünkü insanlar korkar... Çünkü karanlıkta senin neyin beklediğini bilemezsin. Gece, gecenin yaratıkları dışında herkesi korkutur. Gecenin yaratıklarıysa gündüzden korkar... Tüm sebep bu... Korku. Sen de korkuyorsun değil mi? Karanlıktan... Kaosdan... Korkuyormusun, ork? Korkuyormusun, Khazor? "

    Khazor:
    Khazor ilk defa kendini kaybetti ve yoğun gecede bir kahkaha duyuldu. Orkun kahkahası sessizlikle dolu tüm şehri kaplamıştı. "Shinzar arramortara." dedi ork kendi dilinde konuşarak. "Shinzara git!" diye tercüme etti çarpık ortak lisanda. "O zaman karanlığı görürsün kılıç bilgini. O zaman neyin kötü neyin iyi olduğunu anlarsın." Kahkahası gecede dinerken ork yeniden kaşlarını çattı ve

    Khazor:
    kılıç bilginine baktı. "Senin ismin ne?" diye sordu.

    Kılıç Bilgini:
    Kılıç Bilgini bu soruyu tarttı. Yüzünde gerçekten de şaşkın bir ifade belirmişti. Ardından sırıttı. " En ufak bir fikrim yok. Ama yakında bir tane bulurum. "Kılıç Haini" diye hitap edebilirsin, sadakat duymadığı birini terkeden birini hain olarak görüyorsan. şimdi... nerede kalmıştık? "

    Khazor:
    "Herkes sana kılıç bilgini diyor ama kimse sana isminle hitap etmiyor! Ruhun böle bir karanlıkla sarılıyken nasıl bir bilgin olabilirsin ki? Sana Snaga diyeceğim bundan sonra ve inan bana yakında adalet uğruna savaşan herkeste bunu kullanacak."

    Khazor:
    Koskas hırladı ve ork sırıttı. "Karanlığı bulmak için ruhunun derinliklerine bak Snaga. Zira karanlık kaosu hisseden birinin kalbinde hep vardır. Bunu kendi halkımda gördüğüm gibi sendede görüyorum." Koskas hızla arkasını döndü ve Khazor huzur dolu bir şarkı söyleyerek karanlık şehirde ilerlemeye başladı. Sırtı Snagaya dönüktü. Zira artık zamanı gelmişti. Diyara adaleti yaymanın zamanı gelmişti.

    Khazor:
    Khazorun sesi şehirde yankılandı. "Yeniden görüşeceğiz Snaga!" dedi. "İşte o zaman adalet diyara yayılacak!"

    Kılıç Bilgini:
    Gülümsedi ve orkun arkasından seslendi. " Korkuyorsun değil mi? Haklı olduğumu biliyorsun... ve konuşmaktansa kaçıyorsun. Bunu da soyluluk kılıfına koyuyorsun. Git Ork... Yeniden görüşeceğiz, eminim. Ama umarım o zaman... aaah, nasıl desem, biraz daha... cesur olursun. " şövalye düsturlarına inanan bir ork'u en kızdıracak cümleyi söylemiş olmanın verdiği keyifle, ork'un tepkisini bekledi.

    Khazor:
    Geceden büyük bir uluma geldi ve ulumaya büyük bir kahkaha eşlik etti. Khazor biliyordu! Tüm kötüler bunu yapardı. Bu içe batan sözlerle düşmanlarını kışkırtırlardı ama Khazor zaten buna hazırdı...

    Khazor:
    Yavaşça gecede kayboldu kahkahalar...

    Kılıç Bilgini:
    Kılıç Bilgini geceye doğru fısıldadı. " Çyle olsun, Khazor... Ama sen gerçekten korkaksın... Gerçeklerden korkuyorsun. Çyle olsun, ork. Tekrar görüşeceğiz. "

    _________________
    Hayatın anlamsız oyunlarında anlamlı bir kapı açmak için sadece gözlerini kapat ve... hisset...

    Hisset yaÅ?amak için olan savaÅ?ını, böylece elde edersin o sonsuz anlamı...
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailICQ Number
    Willow
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jul 31, 2004
    Posts: 69

    PostPosted: Wed Sep 08, 2004 9:49 pm Reply with quoteBack to top

    Snaga(Kılıç Bilgini) ile Erumollien sözlü düellosu:

    Kılıç Bilgini:
    Kılıç Bilgini ork'un gecede kayboluşunu yavaş yavaş izledi. Snaga... Hmm, diye düşündü Kılıç Bilgini, Snaga neydi? Bunu bulması bir dezavantaj olmazdı. Diyarlarda dil bilimleriyle ilgilenen, bu konuda bilge olarak ün salmış insan bir büyücü vardı. Belki kendisine yardım edebilirdi. Iııı - Nerede yaşıyordu? Bir an düşündükten sonra hatırladı. Ovalarda. Kılıç Bilgini ara sokaklardan yürümeye başladı

    Kılıç Bilgini:
    Ovalar bu mevsimde oldukça davetkardı. Kılıç Bilgini yürüyüşü sırasında aceleyle kenara çekilen bir sıçandan başka bir şey görmedi.

    Erumollien:
    Bu sırada Erumollien ufak ve desen ve süsten yoksun evinin içinde kitaplara gömülmüş haldeydi.

    Kılıç Bilgini:
    Kılıç Bilgini küçük bir yükseltiyi aştı ve etrafına bakındı. Neredeydi bu lanet ev?! Başını biraz daha sola çevirince gördü, işte oradaydı, minik, sade ev. Yavaşça eve ilerledi. Ne diyecekti? " O zaman düşünürüz " diye fısıldadı sessizce. Evin kapısına üç kez vurdu.

    Erumollien:
    Erumollien dışardaki otların çıtırtısındanmı yoksa kabzaya vuran kılıç sesindenmi olsa gerek gelenin bir savaşçı olduğu hissine kapıldı... Yılın bu mevsiminde düellolar varken kim neden büyük bir şehir yerine bir ovada dolaşsın ? Bu düşünceler içinde kapıyı hafifçe araladı.

    Erumollien:
    Kapının diğer ucunda yırtık pırtık paltosuyla siyah saçlı ve siyah gözleri olan bir insan duruyordu. Büyücünün esas dikkatini çeken gözlerdi... Uzun uzun gözleri inceledi... İçini , dışını , ruhunu , kalbini....

    Kılıç Bilgini:
    Kılıç Bilgini, bir zamanlar Seahriel olan, ilginç bir hisse kapıldı... Bu hissi, birisinin içine, ruhuna baktığı hissini bundan daha önce bir tek Lord Oren ile karşı karşıyayken yaşamıştı... Karşısındaki adamınsa bulabildiği tek şey, karmaşa içindeki bir ruhtu. Karanlık ve delilik koyuyordu, ama tamamen kötü değildi. Bu andan rahatsız olan Seahriel konuyu değiştirdi.

    Kılıç Bilgini:
    " Ah, merhabalar... Eee, biraz zamanınızı alabilir miyim? "

    Erumollien:
    " Hmm... Neye göre ? Zaman görecelidir...."

    Kılıç Bilgini:
    " Bir kaç dakika belki de. Daha fazlası değil. "

    Erumollien:
    "Pekala... Evet... Sizi buraya atan nedir savaşçı? Biraz sıcak yemek ? "

    Kılıç Bilgini:
    " Teşekkür ederim. Yemek, ah evet, tabii ki, lütfen, teşekkür ederim. Beni atan... Aslında bir şeyin anlamını sormak için gelmiştim... Diyarlarda diller üzerine yaptığınız araştırmalarda ününüz yaygın. "

    Erumollien:
    " Çn.. Bunu bildiğim iyi oldu.... Evet... Pek çok dil..."

    Kılıç Bilgini:
    Kılıç Bilgini tek kaşını kaldırdı. Çnünün farkında olmayan bir insan? İlginç. " Hmm. Peki kaba diller? Yani... goblin, dev ve... ork dili gibi? "

    Erumollien:
    "Ah.. Bir konuda anlaşalım.. Goblin dili dev diline göre kaba.... Ork dilide diğerlerine... Ork dilinden kaba dillerde gördüm.. Kaba ve nazik... Peki neye göre ? iyi ve kötü ? Kime göre.. ? Ama eğer karanlık dillerse kastınız... Evet"

    Kılıç Bilgini:
    " İyi kötü, çok karışık bir kavram... Neye göre, kime göre, dediğiniz gibi... Ben kaba derken... Sıradan insanların betimlediği şekilde kaba demek istemiştim. Ork dili... Tek bir kelimeyi sormak istiyorum size... Bu kadar yolun amacı buydu. "

    Erumollien:
    " Bu kadar yolun amacına değmesi size bağlı.... Ben bir sözlük değilim genç savaşçı.... Sözcüklerin arasına ders saklayan bir öğretmen..."

    Kılıç Bilgini:
    " Evet, evet, görüyorum. Sözcük şu... Sna... Snaga. Sıradan insanların tabiriyle "hain" olan birisi için kullanılmış. Bir şey ifade ediyor mu? "

    Erumollien:
    " Bu sözcük size nerden aşinadır ?"

    Kılıç Bilgini:
    " Bana söylendi... bir... yanlış anlama, diyelim. Bir yanlış anlama sonucu.Â?

    Erumollien:
    " Bir yanlış anlama için fazla ağır bir söz.... Pekala... anlamını söyleyeceğim.. Ancak bu size birdaha bu topraklarda gezmemeye mal olacaktır "

    Kılıç Bilgini:
    " Hangi topraklarda? " Savaşçı gözünü kıstı. Tehdit amaçlı değildi, bir refleksti. " Ovalarda mı? "

    Erumollien:
    " Snaga orkçadır.. Anlamı değişir... Kötülüğün kölesi , köle , zayıf varlık... Beden dilini okumam gerekmez savaşçı. ben senin beynini okurum. Tehdit yada değil... İyi yada kötü.. Yanlış yada doğru... Benim büyü gücümün yettiği sınırlarda kötülükle aşina bir isim bile olsa barınamaz..."

    Kılıç Bilgini:
    " Bu ne demek? Herhangi birine kötü desem, bu adı taksam, onu dışlayacak mısın? Çyle olsun; umrumda değil. Yemek için ve çeviri için teşekkür ederim, ve anlaşmaya uyacağım, şerefim adına söz veriyorum. " Referans yaparak eğildi, ve ovalarda ilerlemeye başladı.

    Erumollien:
    "Hm... ilginç"

    Erumollien:
    " Bu derecede genç bir insan.... O ruha sahip .... Bu ada takdir edilmiş.. ama kim ?"

    Erumollien:
    " Lord Oren ruhlarını affetsin..."

    Kılıç Bilgini:
    Ve rüzgar, gecenin kadife örtüsünü delermiş gibi bir sesle, onaylarcasına esti.

    Erumollien:
    Adamın belirsizleşmesini uzun süre izledi Erumollien...
    Back to top View user's profileSend private message
    Display posts from previous:      
    Post new topicReply to topic


     Jump to:   



    View next topic
    View previous topic
    You cannot post new topics in this forum
    You cannot reply to topics in this forum
    You cannot edit your posts in this forum
    You cannot delete your posts in this forum
    You cannot vote in polls in this forum


    Powered by phpBB © 2001 phpBB Group

    :: HalloweenV2 phpBB Theme Exclusive ::
     
    FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.

    FRPWorld, yeni bir frp dünyası


    Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır.
    Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.


    Sayfa Üretimi: 0.60 Saniye