Frp World Ana Menü
  • Frp World
    » Anasayfa
    » Forum
    » Anketler
    » Akademi
    » Kitap Tanıtımları
    » Haber Arşivi
    » Haber Gönderin
    » Makale Gönderin

  • Üyelere Özel

  • Kişisel
    » Hesabınız
    » Özel Mesajlar
    » Üye Listesi
    » Üye Arama
    » Siteden Çıkış

  • Site Bilgileri
    » Top10
    » Site Hakkında Yorumlarınız
    » İstatistikler
    » Destekleyen Siteler

  • Kullanıcı Menüsü
    Hoşgeldin, Diyar Gezgini
    Üye Adı
    Şifre
    (Kayıt Ol)
    Üyelik:
    Son Üye: ywyquki
    Bugün: 13
    Dün: 23
    Toplam: 90342

    Şu An Bağlı:
    Ziyaretçi: 693
    Üye: 1
    Toplam: 694

    Şu An Bağlı:
    01 : ywyquki

    FrpWorld.Com :: View topic - KIYAMETİN AYAK SESLERİ (GİRİZGÇH)
    Forum FAQ  |  Search  |  Memberlist  |  Usergroups   |  Register   |  Profile  |  Private Messages  |  Log in

     KIYAMETİN AYAK SESLERİ (GİRİZGÇH) View next topic
    View previous topic
    Post new topicThis topic is locked: you cannot edit posts or make replies.
    Author Message
    Eldarin_






    Joined: Dec 20, 2006
    Posts: -27
    Location: Yolcu

    PostPosted: Sat Nov 05, 2005 3:42 pm Reply with quoteBack to top

    Diyardaki büyü ağının tutulduğu Â?Çzün DuvarıÂ? büyü ve zaman tanrısı Dragonfire tarafından binlerce yıldır kusursuz biçimde tutulmaktaydı. Düzlemin merkezine yerleştirilmiş bu saf öz diyarın üzerine akan büyü kanalları ile büyü tanrısı Dragonfire arasında bir köprü görevi görmekteydi. Aynı zamanda Â?JystryxÂ? in KalbiÂ?nin kaybolduğu dönemlerde bi nevi diyarın zihnini oluşturmaktaydı.

    Kadim büyü ve zaman tanrısı Dragonfire zamanı ve büyüyü ebediyete kadar kendinde tutabilmek için Çzün Duvarını kendi maneviyatı ile birleştirmeye çalışmış, bir nebze başarılı olsa da tanrıların hükmünden bağımsız olan bu kaotik özü istediği biçimde kontrol altına alamamıştı.
    Ve Dragonfire; bütün bunları yaparken özün kendi zihninin olduğu ve kadim tanrıya oyununu oynayarak tüm diyarı derinden sarsacak bir gücü açığa çıkaracağını hesaba katmamıştı. En azından beklediği bu değildi. Gün gelip; muazzam özün, onun tüm maneviyatını emeceğini asla ve asla bilemezdi,ve bilemeyecekti.

    Kadim tanrı; en eski ve en bilge üç tanrının düzleme bahşettiği Çzün zihninin boyutlarını kavrayacak kadar bilge değildi. Bu tehlikeyi binlerce yıl fark etmeksizin pantheonÂ?un dengesi için büyü dengelerini korumaya devam etti.

    Tehlike onu bulduğunda ise bu; zaman tanrısı için bile bir hayli geç olacaktı. Çz; onun muazzam ilahiyatını ve maneviyatını içten içe kemirecek bilinmeyen gücü dışboyutlardan çağırmış olacaktı ve böylece düzlemlerarası büyüsel gücün kontrolden çıkmasını tetikleyecekti.

    Büyü Tanrısının varlığını yitirdiği an!...

    Karanlık boşluğun içersindeki bir noktada, anlık ince bir parıltı kavislenerek sonsuzluğun içine aktı. Dijital görüntü sabit biçimde ileriyi izleyen gözlerin önünde bir anlığına titrer gibi oldu. Sonsuz boşluğun ortasındaki minicik gökadanın çevresinde birtakım patlamalar meydana geldi. Zifiri karanlığın içersinde bu görüntü de net bir şekilde görülmüştü.
    Gökada üzerine etkiyen çekim kuvvetinin etkisiyle yörüngesinden hafifçe kaydı.
    Başlangıçta milimlik bir kaymaydı bu. Ama bu milimlik kaymanın ne gibi sonuçlar ortaya çıkaracağını kozmik araştırmacılardan daha iyi kimse bilemezdi.

    Kozmik FelaketÂ?

    Tetiklenen güç büyük bir yıkımı ardından sürükleyecekti şimdi. Dengenin bu gibi bir kaymaya ulaşması gökadanın sonu anlamına geliyordu, bu su götürmez bir gerçekti.

    Ve diyarı saran büyüsel kaynağın dağılmasıyla gökadanın çevresine meşum bir bulutsu oturdu. Binlerce sarmal iplik şimdi diyarın üzerinde bulunduğu gökadayı sarıyordu. Müthiş patlamalarla beraber tüm diyar dağılarak ince iplikler halinde birbirinden ayrılmadan önce bir şeyler yapılmalıydı!..

    _________________
    Bu kullanıcı siteden ayrılan fakat forum düzeni açısından mesajlarının durması gereken kullanıcılar için ayrılmıÅ?tır. Kullanıcı kesinlikle yoktur. Sorumluluk ve yükümlülükleri site yönetimindedir

    Last edited by Eldarin_ on Fri Dec 09, 2005 9:44 pm; edited 1 time in total
    Back to top View user's profileSend private message
    Shevarash
    SeçilmiÅ? SavaÅ?çı





    Joined: Jan 15, 2005
    Posts: 1310
    Location: Ä°zmir

    PostPosted: Fri Nov 18, 2005 10:19 pm Reply with quoteBack to top

    Raistlin`in uzun zaman önce oynattığı bir karakterden esinlenilmiş bir varlıktır. Burada Raistlin arkadaşımızın zamanında bana gönderdiği onun bilgilerini değiştirmeden, sadece gerekli yerlerini kırparak anlatıyorum....




    İSİMSİZ OLAN
    Corax Tanrıların seçilmişi olduğunu iddia ederek, Kasabaları yutacak karanlık bir ordu topladığında, çürümüş bilgeliği ve çarpıtılmış fikirleriyle insanların yok oluşuna yol açacak bir savaşı başlatmak üzereydi.

    Karanlık Tanrıların yalanlarına kanan savaşçı ellerinde Savaş Tanrısı Malovan'ın kılıcını taşıyordu. Bilgelik Tanrısı tarafından yeni dünyayı keşfetmesi için başka bir boyuta gönderilen Corax, geçmişte Mask inananlarını katlettiği için Mask'in boyutuna çekildi. Hırsızların ve hilenin Tanrısı'yla olan savaşını kazanan Corax, Tanrı Mask'i öldürdü ve Tanrısı Malovan'ın cennetine girmeye hak kazandı.

    Bu sırada Tanrı Oren, Corax'ın elindeki kılıcı bir kopyasıyla değiştirerek Corax'ı kandırdı. Corax, Tanrısına ihanet ederek, Malovan'ın da yok olmasına sebep oldu. Yok olup çökmeye başlayan Pantheonun içerisinde Corax ilahilerin bilgeliğine sahip oldu, fakat tükenen yaşamını tazelemek için İlahli özle beslenmeye başladı. Sonunda Tanrıların özüyle beslenen bir canavar haline geldiğinde, insanüstü güçler elde etti.

    Gezdiği alemlerde ve boyutlarda yarı-melek ya da Tanrı kanı taşıyan varlıkları tüketirken, diğer ölümlüler ona güçlerinden dolayı tapmaya başladılar. Pantheon'da yeri olmayan yaratık, kendini ölümsüz yapma çabası içerisinde güçten düşen Yarı Tanrıları ya da diğer ilahi yaratıkları yok etmek için boyutları gezmeye devam etti. Aradığı gücün bilgelikte olduğunu farkeden Corax, kendisine amaçsızca tapınanlara bir işaret bırakarak, onların gözlerinden görmeye, kulaklarından duymaya, düşüncelerini anlamaya başladı.

    Bir süre sonra onbinlerce insanın düşüncelerini, gözlerini, kulaklarını ve bilgeliğini kullanan İlahi Lich'in zihni artık Corax değildi. O, ismi, mekanı ve zamanı olmayan bir zihinler birliğinden ibaretti.
    Back to top View user's profileSend private message
    Eldarin_






    Joined: Dec 20, 2006
    Posts: -27
    Location: Yolcu

    PostPosted: Sat Dec 03, 2005 9:44 am Reply with quoteBack to top

    İsimsiz Olan, binlerce yıldır evren üzerinde varolan, gizliden gizliye panteonlara sızarak tanrıların ilahi enerjilerini çeken ve panteonun güç dengelerini kısa süre içersinde altüst eden bir zihinler bütünüydü. Bunun ardından diğer bir panteona geçiş sağlamakta ve en ulu tanrıların bile bilgeliklerinin kavramaya yetmediği bir bilgi açığını yakalayarak panteonu sömürmekteydi.
    Ve binlerce yıldır bu böyle devam etmişti. Panteonlar birer birer önünde yokolurken, o muazzam gücünün sınırlarını sınamaktaydı. Bütün bunları inanılmaz gizlilikle sürdürmekte ve evrenin kendisi için büyük bir tehlike teşkil etmekteydi.

    Ve Sol Lagna...

    Demilich son binlerini Sol Lagna'nın en büyük üç gücünü altedebilmek üzerine harcıyordu. Lord Dragofly, Lord Dragonfire ve Lord Oren... Zaman, büyü, tabiat ve denge... Diyarın ayakta durmasına iskelet oluşturan bu güçler üç büyük tanrının ellerindeydi. Ve yarıdüzlem bu iskelet üzerinde binlerce yıldır ayakta durabilmekteydi. Ve gitgide güçleniyor, diğer panteonlar arasında da belli bir yere erişebiliyordu.

    Zihinler bütününün dikkati binlerce yıldır bu yöndeydi. Ulu tanrıların bilgeliklerinin sınırlandığı noktayı bulup bu nokta üzerinden hepsinin ilahi güçlerini çekebilmek peşindeydi.

    Bubu yaparken zaman zaman daha güçsüz olan tanrılara bilinmezi göstererek kendi tarafına çekmeyi başarabilmiş, onları çeşitli yöntemlerle istekleri doğrultusuna çekebilmişti. Bu zaman zaman Sol Lagna panteonunu dağılmanın eşiğine getirmişti, fakat kesin yokoluş bir türlü gerçekleşememişti.

    Ta ki...

    Ulu Zaman tanrısı Dragonfire dışboyutların bilinmez bir noktasında, teorik olarak uçboyut olarak tabir edilebilen, bölgede zamanı kullanarak büyüyü kanalize etmekteydi ve bilgeliğini sonsuz zamanın içersinde arttırmaktaydı.
    Ama zaaf. Daha çok güce erişebilmek ve Tanrıların divanında sözüne daha çok itimat edilmesini sağlamak için daha çok güçlenmeyi, bilinen güç sınırlarının ötesinde bir tanrı olmayı hedeflemekteydi. Böylece sadece Sol Lagna üzerinde değil, tüm evren üzerinde belli bir konuma erişebilecekti. Onu çökertmek için pusuda bekleyenlerden ise henüz habersizdi.

    Kadim büyü ve zaman tanrısı Dragonfire zamanı ve büyüyü ebediyete kadar kendinde tutabilmek için Çzün Duvarını kendi maneviyatı ile birleştirmeye çalışmıştı. Normal koşullarda bunu denemesinin bile mümkünatı yokken Sol Lagna' ya sinmiş kudretli İsimsiz Olan ona bu hükmü vermesini sağlamasına yardımcı olmuştu. Onun kontrolü elinde tutamayacağını biliyordu. Dragonfire Çzün Duvarının muazzam gücü altında ezilirken onun ilahi gücünün emebilirdi. Sonrası da zaten, iplik söküğü gibi gelecekti.
    Dragonfire çalışmalarında bir nebze başarılı olsa da tıpkı İsimsiz Olanın düşündüğü gibi, tanrıların hükmünden bağımsız olan bu kaotik özü istediği biçimde kontrol altına alamamıştı. Çzün duvarı onun bilgisinin ötesinde bir güce sahipti ve üzerinde henüz ne olduğunu keşfedemediği yanları vardı. Ve Dragonfire bu büyük hatayı yaptığı anda Çzün Duvarı tetiklenerek harekete geçti.

    Dragonfire yaptığı büyük hatanın, bilinmez boyutları sınamanın farkına vardığında ise zaman tanrısı için bile bu çok geçti. Çncelikle zamanı geri almaya çalışsa da anlaşılmaz bir güç buna engel olmuştu. Aslında farkedemese de Zaman üzerindeki kontrolü Kadim Zarach(Sonuz Zamanın Efendisi, Sessiz Olan-Overpower Deity-) tarafından kesilmiş ve Dragonfire ı kendi kaderine mahkum edilmişti.

    Böylece Dragonfire, ilahiyatını çok kısa bir süre içersinde kaybetti. O gücünü kaybederken İsimsiz Olan daha da güçlendi. Büyü ve Hile güçlerin üzerindeki ilahi kudreti daha da arttı ve panteonu içten çökertmek için yapması gereken ilk şeyi yapmış oldu.
    Dragonfire ilahi gücünün son damlaları ile zorlukla İsimsiz Olan ın elinden kurtulabilmiş ve oldukça sınırlı ilahi gücünü kendinde muhafaza edebilmek için bir başka panteon ile anlaşarak Sol Lagna dan ayrılmıştı.

    O andan sonra Dragonfire ın maneviyatı hakkında hiçbir bilgi veya kanıt bulunamadı. Ulu Dragonfire, Tanrıların divanında düşmüş büyü tanrısı olarak dile getirildi.

    İsimsiz Olan ise şimdi, panteonu içten yıkmak için elinde muazzam bir güç tutmaktaydı. Nitekim büyüsel alandaki bozukluk kısa sürede tabiatın ve ilahi gücünde şekillendirilmesinde aksaklıklara yol açtı. Bundan kısa süre sonra Tabiatın Efendisi Dragonfly ın maneviyatı İsimsiz Olan tarafından emildi.

    Diyar üzerinde büyü ve tabiat şimdi onları kanalize eden tanrılardan yoksundu. Ve amaca gitgide daha da çok yaklaşılıyordu.

    Zihinler birliğinin gözü şimdi Lord Oren' in üzerindeydi...Onun da maneviyatını parçaladıktan sonra...

    _________________
    Bu kullanıcı siteden ayrılan fakat forum düzeni açısından mesajlarının durması gereken kullanıcılar için ayrılmıÅ?tır. Kullanıcı kesinlikle yoktur. Sorumluluk ve yükümlülükleri site yönetimindedir
    Back to top View user's profileSend private message
    Eldarin_






    Joined: Dec 20, 2006
    Posts: -27
    Location: Yolcu

    PostPosted: Sat Dec 03, 2005 2:12 pm Reply with quoteBack to top


    Senin varlığından haberdarım,
    Kim olduğun, ne kadar kudretli olduğun önemli değil,
    Senin ne yapmaya çalıştığını biliyorum.
    Sözünü söylemeden önce karşındakinin kim olduğunu bil.

    Ben Tanrıların savaşından sağ çıkan tek tanrıyım

    Sol Lagna daki en eski tanrı, Tanrıların Divanının Sahibi

    Sol Lagna da Kanun ve Düzen benden sorulur

    Ben Çlümün Efendisiyim, diyarlarda yaşayan tüm canlıların kaderi sonunda bana bağlanır

    Ve Savaşın Efendisiyim. Her ne pahasına olursa olsun seninle savaşırım.

    İster cahilliğinin farkına varıp bozduğun dengeyi tekrar düzene sokarsın, ve burayı terkedip gidersin,

    İster Sol Lagna yı kötü kaderiyle başbaşa bırakırsın. Bizler yine Kozmosu düzene sokmaya çalışırız. Ama sonunda nereye gidersen git seni bulurum ve En Büyük Savaş Efendisinin hışmıyla yüzleşirsin.

    Ve bu senin için hiç iyi olmaz.

    Tehdit yahut tavsiye, sözlerimi nasıl algılayacağın artık sana kalmış.


    Savaş Efendisi maskesinin ardından dişlerini gıcırdattı. Dev salonun ortasında tek başına dikilmekteydi. Deminden beri holün içresinde yüksek sesle konuşmaktaydı korkusuz avatar. Sonra elini tekrar kılıcının kabzasına attı. Boğazından derin bir hırıltı çıktı.
    Unutulmuş ve yeryüzünde artık konuşulmayan yabancı dillerden biri ile uzun iki kelime sarfetti savaşçı. Ardından holün gerisine doğru koşaradım ilerlemeye başladı. Holün gerisinde dev bir savaş atı onu beklemekteydi. Atın zırhlı göbeğinin yanındaki ayaklığa bastı, tek hamlede dev atın üzerine bindi. Kılıcını tekrar holün ortasına doğrulttu.

    Ne kadar zamanın olduğunu biliyorsun, İSİMSİZ OLAN!

    Dev At hırsla soludu, hemen ardından şaha kalktı. Tırıs attı ve holün dışına doğru koşmaya başladı. Her adımıyla beraber ayakları yerden uzaklaşmaya başladı.

    Holün açık kapısından çıktığında at mukavemet kazanarak semaya doğru yükselmeye başladı. Gümüş tozların ve bulutsuların kapladığı sonsuz semada Adaletin Hisarına doğru yol almaya başladı Savaş Efendisi Oren Dautry...

    _________________
    Bu kullanıcı siteden ayrılan fakat forum düzeni açısından mesajlarının durması gereken kullanıcılar için ayrılmıÅ?tır. Kullanıcı kesinlikle yoktur. Sorumluluk ve yükümlülükleri site yönetimindedir
    Back to top View user's profileSend private message
    Eldarin_






    Joined: Dec 20, 2006
    Posts: -27
    Location: Yolcu

    PostPosted: Sun Dec 04, 2005 3:22 pm Reply with quoteBack to top

    Demilich in yokluğa bakan gözleri binbir düşünceyi aklından geçirmekteydi. Savaş Tanrısı Oren onun varlığından haberdardı. Onu ortadan kaldırması gerekliydi. Yoksa bu onun için daha başka ve beklenmedik tehlikelere yol açabilirdi.

    Fakat söyledikleri, kozmosun dağılması ve içerideki herkesin yokolması. Bu düşünülesi bir konuydu. Savaş Tanrısını altetmesi onun için hiçte zor olmazdı, fakat binlerce yıldır büyük bir gizlilik içinde işlerini yürütmekteydi. şimdi kendisinin deşifre edilmesi hiçte işine gelmezdi. Bu demilich i, daha başka, ve nispeten daha önemli, güçler ile karşı karşıya getirirdi.

    Savaş Tanrısı da, demilich te diyarı ve üzerindekileri kurtarmak için çok az zamanlarının olduğunu biliyordu. Oren Dautry, eğer kurtuluş adına hiçbirşey yapmazsa, diğer panteonlar ile birleşerek ortak bir konsey toplamak ve demilich i Büyük Efendi' nin huzuruna çıkartarak yargılamak yoluna gidecekti. Bunu kendisine açık bir şekilde söylemişti.

    Bunu engellemek adına Oren Dautry i yoketmek demilich için zor değildi, fakat Savaş Tanrısı kendisine bu kadar güvenerek demilich i tehdit ediyorsa bildiği başka birşey olmalıydı. Demilich bunu düşünüyordu, ardında yatan bilgiyi...

    şu durumda demilich, gizliliğini korumaya devam ederek bu kozmostan ayrılabilecek bilgiye sahip olana değin, düzlemleri birarada tutabilmek adına birşeyler yapabilirdi. Bu hem kendisi için zaman kazanmak anlamına geliyordu, hemde panteonun ona karşı direk saldırıya geçmesini engelliyordu. Ayrıca yine bu süre içersinde Oren Dautry nin elinde bulundurduğu saklı gerçekleri(veya bilgileri) öğrenmeye çalışabilirdi.

    Zihinler Birliğinin sonsuzluğu delip geçen gözleri boyutları aşarak düzlemi kurtarmak adına yapılabilecekleri izlemeye başladı...

    _________________
    Bu kullanıcı siteden ayrılan fakat forum düzeni açısından mesajlarının durması gereken kullanıcılar için ayrılmıÅ?tır. Kullanıcı kesinlikle yoktur. Sorumluluk ve yükümlülükleri site yönetimindedir

    Last edited by Eldarin_ on Tue Dec 06, 2005 10:05 am; edited 1 time in total
    Back to top View user's profileSend private message
    Eldarin_






    Joined: Dec 20, 2006
    Posts: -27
    Location: Yolcu

    PostPosted: Tue Dec 06, 2005 10:03 am Reply with quoteBack to top

    Demilich düzlemleri yeniden eski işleyişine sokabilmek için kopmaların ilk gerçekleştiği yarı düzlemlerden birini izlemekteydi. Tüm halklar tehlike içindeydi ve ne olduğununn farkında değildiler.

    Düzlemin merkezinde değişmeler meydana geliyor, büyüsel denge altüst oluyordu. Bu ilk düzlemde tabiat adına neredeyse hiçbirşey kalmamıştı. Doğa ve büyü bozulmuş, denge dağılmıştı.

    Ve kurtuluşlarını mümkün kılacak kişileri de buradan seçmişti Demilich. Onlarla birer birer iletişime geçmeliydi.

    Bununla birlikte, İsimsiz Olan, seçilmiş kişiler ile birer birer kontak kurmaya başladı. Çnce birleştirip sonra hepsini ortak bir noktada toplamak niyetindeydi.

    Ve böyle başldı işte demilich in büyük oyunu...

    Seçilmiş Olanlar birer birer diyar üzerindeki en efsanevi noktada, Savaşçıların Tepesinde buluşmak üzere birer birer harekete geçtiler...

    _________________
    Bu kullanıcı siteden ayrılan fakat forum düzeni açısından mesajlarının durması gereken kullanıcılar için ayrılmıÅ?tır. Kullanıcı kesinlikle yoktur. Sorumluluk ve yükümlülükleri site yönetimindedir
    Back to top View user's profileSend private message
    Eldarin_






    Joined: Dec 20, 2006
    Posts: -27
    Location: Yolcu

    PostPosted: Fri Dec 09, 2005 11:19 pm Reply with quoteBack to top

    GİRİZGAH OYUN BAşLANGICI İLE BİRLEşTİRİLMİşTİR...

    OYUN EKRANINI TAKİP ETMEK İÇİN;

    http://www.frpworld.com/modules.php?name=Forums&file=viewtopic&p=97725#97725

    _________________
    Bu kullanıcı siteden ayrılan fakat forum düzeni açısından mesajlarının durması gereken kullanıcılar için ayrılmıÅ?tır. Kullanıcı kesinlikle yoktur. Sorumluluk ve yükümlülükleri site yönetimindedir
    Back to top View user's profileSend private message
    Display posts from previous:      
    Post new topicThis topic is locked: you cannot edit posts or make replies.


     Jump to:   



    View next topic
    View previous topic
    You cannot post new topics in this forum
    You cannot reply to topics in this forum
    You cannot edit your posts in this forum
    You cannot delete your posts in this forum
    You cannot vote in polls in this forum


    Powered by phpBB © 2001 phpBB Group

    :: HalloweenV2 phpBB Theme Exclusive ::
     
    FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.

    FRPWorld, yeni bir frp dünyası


    Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır.
    Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.


    Sayfa Üretimi: 0.72 Saniye