Büyücülük Kulesi Thorgoriath Grubu Rp' si buradan kaldığı yerden devam edebilir. Rp' deki arkadaşlar bu bilgilendirmeyi okuduktan sonra bu mesaj silinecektir..
Saygılar...
_________________ -I grow tired of shouting battle cries when fighting this mage. Boo will finish his eyeballs once and for all, so he does not rise again! Evil, meet my sword! SWORD, MEET EVÄ°L!!
Son durum hakkında ozaman kısa bir bilgi verelim...
------------------------------------------------------------------------------------
Drowun ortaya çıkışı kısa zamanlı bir ardebedenin yaşanması ve paladinin yıkılması sonunda Eldarin ortaya çıktı bir scrolu telafuz etti ve tüm grup başka bir yerde ayılmaya başladı.
Paladin Eldarin ve Mael arasında bir konuşma geçti ve karakterlerin bazı bazı fikirleri oluştu.
Eldarininde ekleyecekleri var bu noktada onu bekliyoruz.
_________________ "What is locked can be opened; What is hidden can be found; What is yours will be mine."
* Eldarin diğer baygın olanları Horcoel ile beraber amonyaklı bez yardımıyla uyandırdı. Selemor yanlarında değildi(Selemor bir şekilde Büyü konseyine ulaşmaya çalışacaktır)
* Açıklama yapmadan bulundukları noktayı araştırmaya yöneldi. Buranın varmak istedikleri noktanın çok uzaklarında başka bir yer olmasından tedirginlik duyuyordu. Tepeliklere doğru yöneldi.
NOT: Benimyazdıklarım bunların üzerineydi, sizden cevap bekliyordum...Sırayla neler yapıyorsak yazalım...
_________________ Bu kullanıcı siteden ayrılan fakat forum düzeni açısından mesajlarının durması gereken kullanıcılar için ayrılmıÅ?tır. Kullanıcı kesinlikle yoktur. Sorumluluk ve yükümlülükleri site yönetimindedir
Eldarin ve büyücülü kulesi grubu yeniden uyandıkları bu yabancı topraklarda hızla arayışa geçtiler. Burasının neresi olduğunu öğrenmeliydiler, olmayı istemedikleri bir yerde olabilmeleri düşüncesi onları daha da sinirli bir pozisyona sokuyordu.
Eldarin yürüyüş asasıyla ilerleyişine devam etti. Tepeliklere doğru yol almaktaydılar ve şafak tümüyle gözlerinin önündeydi. Eldarin kendi kendine homurdamıyordu, prens ise hemen ardından etrafı inceleyerek gelmekteydi, aslında daha çok Eldarin in söylediklerini deşifre etmeye çalışır gibi bir hali vardı, arkadan onu izliyordu, yine de sözlerine bir anlam verebilmek imansızdı.
Grup, tepelğin sırtlarına varmıştı, Buradan yüzlerce metre aşağı inen ve devam eden bölge, gözler önündeydi. Eldarin burada durdu, diğerleri de şimdi yanındaydı.
"Neredeyiz...Neredeyiz..." Eldarin düşünceli biçimde etrafı izlemekteydi. Kızıl topraklar önünde boylu boyunca uzanmakta, yer yer diğer tepeliklerle de bağlanmaktaydı.
"Horcoel, Vilthas, Prens..siz birşeyler görebiliyor musunuz?" dedi sonra, bu sırada gözü Mael ve Yilmax a kaymıştı. Güneş gökte yükseldikçe onların ışığa alışkın olmayan gözlerini yakıyor, onlara acı veriyordu. Eldarin sırt çantasından underdarkta kullandığı siyah puşudan bir tane çıkardı, puşu gözler ve burunun olduğu noktalar açık kalacak şekilde tüm suratı kaplıyor ve yine kesiklenmiş noktalardan iplikler başın gerisinden birbirine bağlanıyordu. Aynı puşudan bir tane de Mael için çıkardı.
"Al bunu Yilmax... En azından güneşe adapte olana kadar bunu kullanmalısın. Ve sende Mael..."
Bu sırada Horcoel tepelik sırtları izlemekteydi. Güneydeki koruluklara kaydı gözleri, orada bir yapı görmüştü, elf kanının verdiği görüş yeteneğinin bu gibi bir inceliği görmesine şükretti paladin. Sonra bölgeyi Vilthas a da gösterdi. Vilthas ta başıyla onayladı.
"Eldarin!!!" dedi paladin... Bu nida belki de tüm yorgunluğunu almıştı.
Paladin eliyle korulukların V şeklinde sardığı tepeliği gösterdi. Bu sırada Lord Oren in sözcüsü Vilthas konuşmaya girmişti.
"şükürler olsun ki yanlış yerde değiliz! Bu bir mucize! Savaşçıların mabedi, İşte! Harabeler orada!!!"
Eldarin başını hızla o yöne çevirdi. Doğru drüst birşey göremiyordu ama Vilthas ın umut dolu sözleri onu havalara uçuracak cinstendi. Dudakları esnedi, çenesi gerildi.
"Hayat bunu bana hep yapıyor. Ama takdir ediyorum seni Hayat. Çok kaliteli bir espri anlayışın var..."
şimdi hızla o tarafa doğru ilerleseler fena olmayacaktı, yarım saat bir saat arasında bir süre içind oraya varabilirlerdi...
RP DIşI NOT: Arkadaşlar mesaj atacak arkadaşlar hızlı atsınlar, herkesin mesaj atmasını beklemeyeceğim, hikayenin devamlılığını sağlamak adına bu gerekli. Mesaj atılmasa bile herkesi yönetecek şekilde rp lere devam edeceğim, hikaye hızla devam edecek, kıyamet rp sine bağlanacak...
_________________ Bu kullanıcı siteden ayrılan fakat forum düzeni açısından mesajlarının durması gereken kullanıcılar için ayrılmıÅ?tır. Kullanıcı kesinlikle yoktur. Sorumluluk ve yükümlülükleri site yönetimindedir
--------------------------------------------------------------------------------
Eldarin ve büyücülü kulesi grubu yeniden uyandıkları bu yabancı topraklarda hızla arayışa geçtiler. Burasının neresi olduğunu öğrenmeliydiler, olmayı istemedikleri bir yerde olabilmeleri düşüncesi onları daha da sinirli bir pozisyona sokuyordu.
Eldarin yürüyüş asasıyla ilerleyişine devam etti. Tepeliklere doğru yol almaktaydılar ve şafak tümüyle gözlerinin önündeydi. Eldarin kendi kendine homurdamıyordu, prens ise hemen ardından etrafı inceleyerek gelmekteydi, aslında daha çok Eldarin in söylediklerini deşifre etmeye çalışır gibi bir hali vardı, arkadan onu izliyordu, yine de sözlerine bir anlam verebilmek imansızdı.
Grup, tepelğin sırtlarına varmıştı, Buradan yüzlerce metre aşağı inen ve devam eden bölge, gözler önündeydi. Eldarin burada durdu, diğerleri de şimdi yanındaydı.
"Neredeyiz...Neredeyiz..." Eldarin düşünceli biçimde etrafı izlemekteydi. Kızıl topraklar önünde boylu boyunca uzanmakta, yer yer diğer tepeliklerle de bağlanmaktaydı.
"Horcoel, Vilthas, Prens..siz birşeyler görebiliyor musunuz?" dedi sonra, bu sırada gözü Mael ve Yilmax a kaymıştı. Güneş gökte yükseldikçe onların ışığa alışkın olmayan gözlerini yakıyor, onlara acı veriyordu. Eldarin sırt çantasından underdarkta kullandığı siyah puşudan bir tane çıkardı, puşu gözler ve burunun olduğu noktalar açık kalacak şekilde tüm suratı kaplıyor ve yine kesiklenmiş noktalardan iplikler başın gerisinden birbirine bağlanıyordu. Aynı puşudan bir tane de Mael için çıkardı.
"Al bunu Yilmax... En azından güneşe adapte olana kadar bunu kullanmalısın. Ve sende Mael..."
" Teşekkürler Usta Eldarin ama ben biraz daha alışığım sanırım diğer dostumuz Mael'in daha çok ihtiyacı olabilir benden ( Güneşe adapte omuş olmasına rağmen çölde olmak ve güneşin direk gözlerine gelen ışığı canını yakmıyor değildi ) Ah ona da bir tane vermişsiniz (Gülümseyerek)" dedikten sonra puşu'yu yüzüne taktıktan sonra yoluna devam ederek " Neredeyiz acaba? Bu işkence ne zaman bitecek? Herşey neden bu kadar bana düşman? Hafızam nerede? Niye beni terkederek işkence çektirmeyi sürdürüyor? Belki bu drow ( Mael) beni tanıyor olabilir o neden kaçtı acaba? Savaşçıların Mabedine gerçek gitme sebebimiz ne?" diye düşünürken ansızın o sesler yeniden geldi " Salak drow, aptal öleceksin işte peşine düştüler bile. Bu drow'un seni öldürmeye gelmediğini nerden bileceksin sen ona yardım ettin ancak o sana teşekkür bile etmedi neden? Ben sana nedenini söyleyeyim o seni öldürecek. Nereden bu kadar çok şeyi biliyor ha? Aptal Aptal"
"Yeteeeeeeer!!!" "Of yine kendimi kaybediyorum. Sessiz olmalıyım aklıma mukayet olmalıyım" diye düşünerek atını biraz yavaşlatarak geride kalıp dikkat çekmemeye özen gösterdi ve düşüncelere dalarak grubun ardından devam etti.
Quote:
Bu sırada Horcoel tepelik sırtları izlemekteydi. Güneydeki koruluklara kaydı gözleri, orada bir yapı görmüştü, elf kanının verdiği görüş yeteneğinin bu gibi bir inceliği görmesine şükretti paladin. Sonra bölgeyi Vilthas a da gösterdi. Vilthas ta başıyla onayladı.
"Eldarin!!!" dedi paladin... Bu nida belki de tüm yorgunluğunu almıştı.
Paladin eliyle korulukların V şeklinde sardığı tepeliği gösterdi. Bu sırada Lord Oren in sözcüsü Vilthas konuşmaya girmişti.
"şükürler olsun ki yanlış yerde değiliz! Bu bir mucize! Savaşçıların mabedi, İşte! Harabeler orada!!!"
Eldarin başını hızla o yöne çevirdi. Doğru drüst birşey göremiyordu ama Vilthas ın umut dolu sözleri onu havalara uçuracak cinstendi. Dudakları esnedi, çenesi gerildi.
"Hayat bunu bana hep yapıyor. Ama takdir ediyorum seni Hayat. Çok kaliteli bir espri anlayışın var..."
şimdi hızla o tarafa doğru ilerleseler fena olmayacaktı, yarım saat bir saat arasında bir süre içind oraya varabilirlerdi...
Gruptan burada seslerini duyduktan sonra dalmış olduğu düşüncelerinden çıkan Yilmax "şükürler olsun sonunda varabildik mi?" diyerek Eldarin'in yanına sürdü atını. Birşeyler olmasını bekler gibi "Geldik mi? Çok yoruldum ve dinlenmeliyim." dedi tekrar...
Kainatta saf iyilik ya da kötülük yoktur.
Sadece güç vardır
Güce sahip olan herşeye hükmeder
Taa ki karşısına daha güçlü birisi çıkarak herşeye hükmedene kadar...
Yilmax Z'yl Arnen
Red Robe Drow Mage
Eldarin in, toparlak yanakların gülümsediği anlaşılabiliyordu, sonra hemen Yilmax a döndü. Tek elini ağzına götürmüş dudağının üstünde tutuyordu, altta kalan parmaklarını da yanağında sıklaşmış sakalının içinde gezdirmekteydi.
"şükürler olsun sonunda varabildik mi?" diyerek Eldarin'in yanına yürüdü Yilmax. Birşeyler olmasını bekler gibiydi "Geldik mi? Çok yoruldum ve dinlenmeliyim." dedi tekrar...
Eldarin başını hızla olumlu anlamda salladı.
"Evet, ilerideki korulukların arasında harabeler var. Gideceğimiz yer orasıydı, eğitimimize devam edeceğimiz yer. Oraya vardığımızda dinlenecek zaman bulacaksındır Yilmax. Merak etme...Mygnor epey beklemiştir orada. Yazık, getirmemiz gereken eğitim malzemelerini de getiremedik yanımızda. Ama neyse ki buradayız ve biraradayız."
Sonra Yilmax ın omuzunu üstünden diğerlerine baktı. Herkes burada gibi gözüküyordu. Ta ki...
Eldain in yüzü bir anda çarpıldı. Birisi yoktu, hızla tepeliğe çıktıklarından bunu farkedememişlerdi.
Ama şimdi uyanmıştı Eldarin. Selemor geçit büyüsünü yaptığında yanında mıydı ki? Yoksa o handa mı unutmuşlardı Selemor u. Eğer öyleyse burayı öyle ya da böyle bulurdu. Ama geçitten geçtikten sonra büyünün yan etkilerinden birine maruz kalarak ortadan kaybolmuşsa, evet bu onun için kesin ölüm anlamına gelebilirdi.
Eldarin in yüzü buruştu, dudakları sertleşti. şimdi kalın bıyıklarını tek avucunun içinde çekiştirmekteydi.
"Selemor! O nerde!!!" dedi hızlıca...
Sonra gerisine döndü. Horcoel ' e baktı, Yilmax a Finrod' a baktı.
"Beyaz cüppeli çırak...Onu görmüş müydün Sir Horcoel....
Yilmax, Finrod...Onu en son nerede gördünüz???"
Büzüşmüş kaşlarının altından bakan mavi renk gözler şimdi tüm gruba kilitlenmişti...
_________________ Bu kullanıcı siteden ayrılan fakat forum düzeni açısından mesajlarının durması gereken kullanıcılar için ayrılmıÅ?tır. Kullanıcı kesinlikle yoktur. Sorumluluk ve yükümlülükleri site yönetimindedir
Joined: Oct 22, 2004
Posts: 673
Location: BoÅ? boÅ? gezindigi Ankara sokaklarından..
Posted:
Sat Nov 19, 2005 4:25 pm
Quote:
''Beyaz cüppeli çırak...Onu görmüş müydün Sir Horcoel.... ''
Horcoel başını olumsuz bir manada sağa sola çevirerek salladı..
''Arbede enasında olanlardan sonrasını hatırlamıyorum..Ancak hanın içinde gördüklerimde bukadardı..''Etrafına bakındı..''Sanrım bizimle olmadığına şükretmemiz gerekiyor..Peşimizde drowlar varken ve kendisi bir kasabanın içersindeyken bizden çok daha güvende olacaktır..''Gülümsedi..
''Tabi cebindeki paralar bitmediği sürece..''Anlamlı bir bakış atarak Vilthas ve Eldarini süzmeye başladı ardından..
''Herneyse''dedi ellerini çırparak..''Elimizde ne var bakalım..''diye başladı düşünceli bir tavırla''Bir enkazın yakınlarındayız..Savaşçıların mabedi..Ve peşimizde drowlar var..''
Etrafına bakındı ve peçemsi şeyle gözlerini örten drowa gözlerini kitledi ardından Eldarine döndü..
''Umarım bunu sırf biz akıl etmişizdir'' dedi manalı bir şekilde..''Eldarin..Vilthas..Dostlarım..Büyü konseyinin ne amaçla toplandıgını bilmiyorum..Ama bu kadar sevindiğinize göre orası ile bir ilgisi var demek..''Parmagı ile harabeleri işaret etti..''
Ardından duraksadı ve iç çekti..
''Oysa benimde yapmam gereken şeyler var..''Başını öne eğdi..''Illyra..'' diye fısıldadı..
Başını kaldırarak
''Görevinizin sonuna kadar size eskortluk yapacagım..''Ardından Eldarine döndü..''Dostum..Sonrası için senine konuşmam gerekiyor..Çzel..Sen ve..''Vilthas a bakındı..''Vilthasla..''
_________________ ''No matter what I do, no matter how hard I try,
the ones I love will always be the ones who pay..''
Horcoel in sözlerini dinledi Eldar. Onu görmemişti.
Peki diğerleri, kimsenin Selemor dan haberi yok muydu? Geçide girmiş miydi girmemiş miydi? En azından bunu bilip br mantık yürütebilirdi.
"Ahhh...Ne kadar unutkanız...Dostumuza sahip çıkamadık. Umarım geçitten gememiştir ve şimdi handa sıcak yatağında uyuyordur. Eğer öyleyse zaten bi şekilde bizim haberimizi alır ve arayışa geçer."
Sonra Horcoel e döndü. İsteğini daha önce de dinlemişti. Ilyria yı kurtarmak istiyordu. Ilyria yı tanımıyordu fakat o da boyutlararası istenmedik bir seyahatin muzdaribiydi herhal. Horcoel ona olanları temiz bir şekilde anlatmış olsa da bahsettiği kişinin tam olarak nereye düştüğünü, kaybolduğunu ya da esarette tutulduğu konusunda emin olunamazdı. Bu konuda hiçbir kesinlik yokken paladinin arayışını olumsuz karşılamak Eldarin in de zoruna gidiyordu.
"Sözlerin aklıma işlendi Sir Horcoel. Mutlaka ki bir yoluna bakılıcaktır. Dua edelimki dışboyutlarda yaşama alanı bulabileceği ve gizlenebileceği bir yer bulmuş olsun.
Yoldaşlar, Selemor' u öyle ya da böyle kaybettik sanırım. umutsuzluğa düşmek istemiyorum ama ihtimalleri de gözardı edemeyiz. Eğer tanrıların yanına gitmişse ona çok yazık olur. Yapmak istedileri, özlemleri umutları yokolmadı çünkü, ötedünyada da onun yanında olacaklar, endilerini ona hatırlatacaklar.
Veben bu durumda büyük vebal altında hissediyorum kendimi. Düşündükçe yüreğim parçalanıyor, içim yanıyor..."
Eldarin durdu ve bekledi. Başını önüne eğmişti, elleri cüppesinin kenarlarını sıkmaktaydı.
Sonra tekrar kaldırdı başını dikleştirdi büyücü.
"Selemor u daha sonra tekrar analım dostlar. Tüm iyi dualarımız onunla olsun.
şimdi yol alma vaktidir..."
_________________ Bu kullanıcı siteden ayrılan fakat forum düzeni açısından mesajlarının durması gereken kullanıcılar için ayrılmıÅ?tır. Kullanıcı kesinlikle yoktur. Sorumluluk ve yükümlülükleri site yönetimindedir
" Çeah Selemeor, ak cüppeli çırak? Sadece bir sahtekar" diye düşündü Yilmax. Ama kaybı da iyi birşey olmamalıydı. "Bize bir faydası olurmuydu? Sanmıyorum. Sağda solda başbüyücü diye böbürlenen bir ukala bize ne gibi bir fayda sağlayabilir ki?" düşüncelerini Eldarin'in sorusuna cevap veremek için ara verdi " En son handa görmüştüm Usta Eldarin. Bu arada varlığının bize faydası olmadığı gibi yokluğunun da faydasının olmayacağı açık" dedi gülümseyerek ve ekledi "Vardığımıza gerçekten sevindim..."
Kainatta saf iyilik ya da kötülük yoktur.
Sadece güç vardır
Güce sahip olan herşeye hükmeder
Taa ki karşısına daha güçlü birisi çıkarak herşeye hükmedene kadar...
Yilmax Z'yl Arnen
Red Robe Drow Mage
"Belki sahtekar belki de değil. Saflığı başına az bela açmamıştı ama anlaşılan... Yine saflığına ortadan kayboldu ya zaten zavallıcağız..."
Eldarin elini tekrar sakallarında gezdirdi.
"Yolalma vaktidir..." dedi kısaca, sonra bayıraşağı ilerlemeye devam etti.
Bir saate varmadan Savaşçıların Mabedi harabelerinin olduğu tepeliğe çıkmış olacaklardı.
Eldarin, kalabalık ekibi ile V şeklinde bayıraşağı devam eden koruluklardan görüldüğünde Mygnor' un vereceği tepkiyi çok merak ediyordu. Ve kendisini gördüğünde, yıllar sonra...
_________________ Bu kullanıcı siteden ayrılan fakat forum düzeni açısından mesajlarının durması gereken kullanıcılar için ayrılmıÅ?tır. Kullanıcı kesinlikle yoktur. Sorumluluk ve yükümlülükleri site yönetimindedir
_________________ Bu kullanıcı siteden ayrılan fakat forum düzeni açısından mesajlarının durması gereken kullanıcılar için ayrılmıÅ?tır. Kullanıcı kesinlikle yoktur. Sorumluluk ve yükümlülükleri site yönetimindedir
View next topic View previous topic
You cannot post new topics in this forum You cannot reply to topics in this forum You cannot edit your posts in this forum You cannot delete your posts in this forum You cannot vote in polls in this forum
FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.
FRPWorld, yeni bir frp dünyası
Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır. Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.