Frp World Ana Menü
  • Frp World
    » Anasayfa
    » Forum
    » Anketler
    » Akademi
    » Kitap Tanıtımları
    » Haber Arşivi
    » Haber Gönderin
    » Makale Gönderin

  • Üyelere Özel

  • Kişisel
    » Hesabınız
    » Özel Mesajlar
    » Üye Listesi
    » Üye Arama
    » Siteden Çıkış

  • Site Bilgileri
    » Top10
    » Site Hakkında Yorumlarınız
    » İstatistikler
    » Destekleyen Siteler

  • Kullanıcı Menüsü
    Hoşgeldin, Diyar Gezgini
    Üye Adı
    Şifre
    (Kayıt Ol)
    Üyelik:
    Son Üye: HallieTheo
    Bugün: 23
    Dün: 23
    Toplam: 90352

    Şu An Bağlı:
    Ziyaretçi: 1074
    Üye: 1
    Toplam: 1075

    Şu An Bağlı:
    01 : yxeqivyb

    FrpWorld.Com :: View topic - KIYAMETİN AYAK SESLERİ(RP EKRANI)
    Forum FAQ  |  Search  |  Memberlist  |  Usergroups   |  Register   |  Profile  |  Private Messages  |  Log in

     KIYAMETİN AYAK SESLERİ(RP EKRANI) View next topic
    View previous topic
    Post new topicThis topic is locked: you cannot edit posts or make replies.
    Author Message
    Eldarin_






    Joined: Dec 20, 2006
    Posts: -27
    Location: Yolcu

    PostPosted: Mon Dec 19, 2005 11:29 pm Reply with quoteBack to top

    Rivro adamın omuzunun üstündeki altıni omuzluğa odaklanmıştı. Çzerine eklenmiş düz ve uzun bez parçalarının nereye bağlandığını çözümlemeye çalışıyordu.

    Dikkatle baktığında omuzluğa giden kısmında bez parçalarının birer birer kırmızı parçaların içine girdiğini görüyordu.

    Evet Rivro daha önce bu parçacıklardan görmüştü! Bunlar iç kısımlarında bez parçalarını sıkı sıkıya tutan tokalara sahip omuzluklara yanyana geçirilmiş kıstırmalı parçacıklardı!

    Drekkar ise Rivro ya keskin bir bakış fırlattı. 'Yardımcı olabilirmiş' diye geçirdi içinden.

    "Lutfetmişler Hazretleri!" diyerek tamamladı Drekkar. Sonra diğerlerine döndü.

    "Konu hakkından herhangi bir bilgisi olan yok sanırım." dedi.

    Anlaşılan hiçkimse, nelerle yüzleşeceklerinin farkında değildi...

    _________________
    Bu kullanıcı siteden ayrılan fakat forum düzeni açısından mesajlarının durması gereken kullanıcılar için ayrılmıÅ?tır. Kullanıcı kesinlikle yoktur. Sorumluluk ve yükümlülükleri site yönetimindedir
    Back to top View user's profileSend private message
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Tue Dec 20, 2005 10:06 am Reply with quoteBack to top

    Bezler sağlam kıstırılmış olmalıydılar. Eğer bez de sağlam hem yırtılmayacak bir şeyden yapıldıysa o zaman onları almak kel adamın farketmeyeceği bir kuvvetle mümkün olmayacak gibiydi. Belki adam omuzluğunu çıkarırsa ya da yanlışlıkla omuzluğuna tutunmak zorunda kalırsa belki diye düşündü Rivro.

    Adam konuştuğunda Rivro yine bir şey anlamadı. İlk söylediği cümle zaten anlamadığı bir dilideydi her halde. İkincisinde ise hangi konudan hangi bilgiden bahsediyordu? Ayrıca adamın ses tonu da hiç hoş değildi. Rivro sessiz kalmasının daha doğru olacağını düşündü. Adam kızmış gibiydi. Kendisini ilgilendirmeyen bir işiin içindeymiş gibi hissediyordu kendini. Ama ona git denmeden oradan gitmesi ne kadar doğru olur onu da bilmiyordu.

    Etrafında onca silahlarla kaplı adam içinde kendini çaresiz hissetti. Kimbilir ne için oraya gelmişlerdi. Uzunların ne yapacağı belli olmazdı ki. Gerektiğinde sıyrılmak için buzulun toplandıkların yerin çevresini inceleyip kaçacak en iyi yönü bulmaya çalıştı.

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Orhan Veliden
    Back to top View user's profileSend private message
    Dragonfire
    SeçilmiÅ? SavaÅ?çı





    Joined: Sep 21, 2003
    Posts: 2005
    Location: Abyss

    PostPosted: Tue Dec 20, 2005 8:10 pm Reply with quoteBack to top

    İnce Drow henüz bir tehlikle altında olmadığını hissetti ve topluluktan bir kaç adamı geriledi. Konuşulanlar çok anlamsızdı ve tehlikeye fazlasıyla açık bir alandaydılar.

    _________________
    "What is locked can be opened; What is hidden can be found; What is yours will be mine."
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailMSN Messenger
    Andero
    SeçilmiÅ? SavaÅ?çı





    Joined: Jun 24, 2004
    Posts: 758
    Location: Ä°stanbul

    PostPosted: Wed Dec 21, 2005 9:37 am Reply with quoteBack to top

    Andero Drekkar denen ve nereden geldiği belirsiz kendini beğenmişle konuşurken yan taraftan gelen gürültüyü duymuş ve o yöne bakmıştı. Evet, bu göğüsten gelen bağırtıyı onun için gürültü olarak nitelendirmek mantıklı sayılabilirdi. Bakışlarını o tarafa çevirmiş ve ilk başta bir şey göremese de daha sonra kendilerine doğru ilerleyen iki ufacık şekil görmüştü. İki şeklin fiziklerini inceledi. şekillerden biri bodur bacakları, fıçı gibi göğsü ve haşmetli sakalıyla tartışmasız bir cüceydi. Andero cücenin beline kadar gelip gelemeyeceğini merak etti. Onun yanında ise cüceden bile küçük bir şey vardı. Andero ilk başta bunun da bir cüce olduğunu zannetti ama bu şey incecik ve kılsızdı! E bu kadar küçük bir insan da olamayacağına göre, "Demek ki cüceler çocukken böyle oluyormuş." diye düşündü ve burun kıvırarak tekrar Drekkar'a döndü. Adamın görevi hakkında bazı bilgileri olduğu aşikardı zira geldiğinden beri bazı şeyleri bilip bilmemekten bahsediyordu. Adam konuşmasına cücelerin gelişine rağmen devam etti. Demek ki bu cüceler de ona yardım edecek olanlardı. Bir kuyruk grubu daha...Andero kendisi gibi olamayacak olsalarda güçlü yarı iblisler veya başları rahatlıkla ezilebilecek insanlar bekliyordu aslında. Büyük bir hayal kırıklığı...

    Drekkar sözlerine devam etti ve Andero bir süre sessiz kaldı. Adam iğneleyici konuşuyordu ve açıkcası Andero bu stili severdi. Her ne kadar adamın sözleri kendisi için hariç anlamsız görünse de bir noktaya geleceği seçilebiliyordu. Andero rastlantılara inanmayı bırakalı yıllar oluyordu ve kırıntı raddesinde de olsa bilgi sahibi olan birinin burada karşısına çıkması rastlantı sonucu olamazdı. Yine de böyle bir zayıfın altında ezilecek değildi. şu an için adama saygı duymasını gösteren bir şey de yoktu.

    - Dinle insan. dedi yarı iblis bariton ses tonuyla ve bedenine sardığı pelerini pençeleriyle tutmaya devam ederek,

    - Bahsettiğin lanet olası şey umrumda değil zira ben burada bir araştırma için bulunmuyorum ve tahmin edebileceğinin aksine amacımı çok da iyi biliyorum. Neden ve nereden geldin, kim tarafından gönderildin bilmiyorum ama Lordum Apocalypse'in amaçlarıyla çakışak bir yol göstermeye çalışma insan beyninle. Burada gördüklerin benim yardımcılarım ve daha da geleceklerdir. şimdi, aklınca iğneleyici sözler sarf etmeyi bırak ve amacını anlat bakalım. dedi.

    _________________
    Sadness is my reward because I hate, because I am alone, because I exist. It is the thing which reveals my rage, my envy. I neither live nor die. I will always pursue her. I am sad, I am angry and, I am waiting my time, because I am it, revenge itself.

    Last edited by Andero on Wed Dec 21, 2005 3:46 pm; edited 1 time in total
    Back to top View user's profileSend private message
    fingolfin
    SeçilmiÅ? SavaÅ?çı





    Joined: Jan 08, 2004
    Posts: 1636
    Location: Ä°stanbul

    PostPosted: Wed Dec 21, 2005 12:22 pm Reply with quoteBack to top

    Kami tepeye doğru ilerledikçe şekilleri daha fazla seçebilecek konuma gelmişti. Hızlı fakat yumuşak adımlarla grubun yanına yaklaşırken yarı-iblisin yüksek bir ses tomnuyla konuştuğunun farkına vardı... Ne kadar da rahatsız edici! Yarı-iblisin yardımcılarım diye nitelendirdiği gruba bakınca bu tanımlamadan pek de hoşnut olmadıklarını farketti. Onlara doğru ilerlerken diğer grup üyelerinde incelemeye başladı, ne olursa olsun garip bir topluluktu karşısındaki. Tetikte olmakta fayda vardı. Kendisine yönelen bakışlara başıyla selam verdikten sonra yarı iblisle adının Drekkar olduğunu duyduğu adamın konuşmasını dinlemeye ve onları incelemeye koyuldu.

    _________________
    Kral cesurdu ve öfkesiyle kudretli,
    GümüÅ?tendi parıldayan miÄ?feri.
    Ringil'di kadim kılıcının adı,
    Kristallerle donanmıÅ?tı mavi kalkanı.
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's websiteMSN MessengerICQ Number
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Wed Dec 21, 2005 5:37 pm Reply with quoteBack to top

    Boynuzlu adam - artık ona adam demek daha doğru olur gibiydi- konuştuğunda Rivro biraz şaşırdı. Gerçi karşısındakinin muhtemelen zeki olduğunu önceden de düşünmüştü. Yine de artık en ufak bir şüphe kalmamıştı. Karşısındakinin ses tonu erkek olduğunu düşündürüyordu. Yine de emin olmadan bu konuda bir şey söylememeye karar verdi.

    Apocalipse denen acaba kimdi? Muhtemelen boynuzlu adamı gönderen kişi olmalıydı. Peki bu adam yardımcılarım derken kendisinde de mi bahsediyordu? Bir süre bu adama ve yanındakilere yardım edebilirdi. Yine de anlamadığı bir şeyler yapacak bu grup bir parça onu rahatsız ediyordu. Yine de zaten gidecek bir yeri yoktu ki. Sadece her an tetikte olması şimdilik yeterli olurdu her halde.

    Konuşmaya karışması muhtemelen yanlış olacak gibiydi. Asıl konuşma büyük ihtimalle boynuzlu adamla kel adam arasında geçecekti.

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Orhan Veliden
    Back to top View user's profileSend private message
    Shevarash
    SeçilmiÅ? SavaÅ?çı





    Joined: Jan 15, 2005
    Posts: 1310
    Location: Ä°zmir

    PostPosted: Thu Dec 22, 2005 1:58 pm Reply with quoteBack to top

    Cüce Ransar , gruba 10 metre kadar kala durmuştu ve konuşulanları dinlemişti. İriyarı tipte kendisini bariz bir şekilde rahatsız eden birşeyler vardı ama tam olarak çıkartamamıştı ancak şimdilik düşmanca bir hareketi olmadığı için izlemekle yetiniyordu. Kollarını göğsünde kavuştururken bir eli baltasının sapındaydı kaşlarını olabilecek en imkansız açıda çatarken dik dik çevresinkilere bakarken gözleri en son olarak yeni gelende durdu ve homurdanırcasına konuştu

    -"Hala bir açıklama bekliyorum ve sen birşeyler biliyor gibi görünüyorsun"
    Back to top View user's profileSend private message
    Eldarin_






    Joined: Dec 20, 2006
    Posts: -27
    Location: Yolcu

    PostPosted: Thu Dec 22, 2005 2:32 pm Reply with quoteBack to top

    Drekkar Andero ya o anda ters bir bakış fırlattı. Demir postallarla gezen bu adamın, karşısında durmayı bile göze alamayacağı güçlerle savaşmış birisi için, yaptıkları oldukça basit görünüyordu. Buna karşılık sadece dudaklarını büktü, ona doğru yürürken konuşmaya başladı.

    "İsmimi size 'Drekkar' olarak belirttiğimi sanıyordum, 'İnsan' olarak değl. Irkının ne olduğunu bilmediğin kimselere 'İnsan' diye mi seslenirsin yoksa?" Elini, soğuk havada sakınmazcasına Andero nun ayaklarının dibini göstermek üzere ileri doğrultmuştu.

    "Bahsettiğim lanetolası şey senin umrunda değil mi? Peki neden buradasın! Buraya gelme sebebin, kendi deyiminle bir amaç, bahsettiğim lanetolasıca şey ile alakalı olmasın sakın?
    Diğerlerinin senin yardımcıların olduğunu söylüyorsun. Benim senin yardımcın olmadığıma nasıl kanaat getirdin peki? Beni tanımadığın apaçık ortada? Ve bu beni, kendi tabirinle diğer yardımcılarını, da gerçekten tanıyıp tanımadığın çelişkisine düşürüyor."

    Drekkar, Andero ya birkaç metreden daha yakındı şimdi. Tek gözüyle dik bir şekilde onu izlemekteydi. Diğer gözündeki parlak nesne ise mat bir şekilde ileride bir noktaya sabitlenmişti.

    "Burada hiçbir şeye açıklık kavuşturmadan senin yapacaklarını beklesem fena olmayacak. Kendine bu kadar çok güvendiğine göre bunun belli mantıksal dayanakları olmalı. Bu dayanaklarını yapmak istediklerinle bağdaştırmanı ya da bağdaştıramamanı izlemek bana zevk verecektir. İkincisi biraz daha fazla..."

    Drekkar'ın dudağının sağ kenarı hafifçe yukarı doğru uzadı. Yapması gerekenler için kendisine fazla zaman tanınmamış olmasa da durup bu demir kütlesini izlemeyi kendisinden esirgemeyecekti...

    Andero'nun dediklerine kafa sallayarak ona, herşey onun istediği gibi ilerliyormuş hissi yaratabilirdi belki. Bu, karşısındaki kör ve aptal yaratığı olmamış ve olmayacak olan birşeye inandırmanın en basit yöntemiydi belki de. Ama ikiyüzlülüğü sevmezdi Drekkar. Eğer bu bir oyunsa, kurallarına göre oynanmalıydı. Yalana, ikiyüzlülüğe ve saçmalıklara yer vermeden.

    Drekkar elini tekrar ve hafifçe tek gözünün üzerindeki parlak nesneye götürdü. Gözünün üzerine iyice sabitlenmesini sağlarcasına sağa sola oynattı. Aslında bu yapmayı amaçladığı şey değildi...

    _________________
    Bu kullanıcı siteden ayrılan fakat forum düzeni açısından mesajlarının durması gereken kullanıcılar için ayrılmıÅ?tır. Kullanıcı kesinlikle yoktur. Sorumluluk ve yükümlülükleri site yönetimindedir
    Back to top View user's profileSend private message
    Andero
    SeçilmiÅ? SavaÅ?çı





    Joined: Jun 24, 2004
    Posts: 758
    Location: Ä°stanbul

    PostPosted: Thu Dec 22, 2005 6:04 pm Reply with quoteBack to top

    Andero adamın sözlerini dinlerken suratında hafif bir gülümseme oluşmuştu ve başını hafifçe yere doğru eğmişti. Daha önce de bu karşısındaki insan gibi bir çok kişiyle karşılaşmıştı. Kendini beğenmiş, bencil ve aptallıklarını bilgelik olarak gören, bu sebeple de çok konuşan boş varlıklar.

    Andero adamın sözleri görevine yönelince kaşlarını çattı. Bahsediş stili dev savaşçının canını sıkmıştı. İnsanın son sözlerini dinledi ve,

    - Bak insan. dedi yarı iblis yeniden. Tanrısal güçlerden başka herhangi bir şeyden emir almadım hayatım boyunca ve inan bana yaşayan bir şeyin görebileceğini tahmin ettiğinden fazlasını gördüm. Emirlerim bana yine tanrılardan geldi ve onları sorgulaman ne sana düşer ne de bana. diye başladı sözüne.

    - Buraya gelerek ahkam kesmek ve sürekli bir şeyler bildiğini iddia ederek hiçbir şey söylememek göstermeye çalıştığın "bilge karakter" imajına katkıda bulunmuyor doğrusu. Bana, bir amaç verildi ve bu amaca ulaşmak için burada birileriyle görüşeceğim bilgisi bahşedildi. Onlardan olsan bile saygı bekleme zira onu hak edecek hiçbir şey yapmadın "Drekkar". Konuş ki bildiklerini görelim. Kelime oyunları veya üstünlük taslamalarla kaybedecek vaktim yok. dedi ve yeni geleni şöyle bir göz ucuyla süzdükten sonra kaşlarını çatarak Drekkar'a çevirdi bakışlarını.

    _________________
    Sadness is my reward because I hate, because I am alone, because I exist. It is the thing which reveals my rage, my envy. I neither live nor die. I will always pursue her. I am sad, I am angry and, I am waiting my time, because I am it, revenge itself.
    Back to top View user's profileSend private message
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Thu Dec 22, 2005 6:11 pm Reply with quoteBack to top

    Rivro ikili arasındaki konuşmayı bir parça korkarak dinliyordu. Maltyr sokaklarında bu ses tonuyla yapılan tartışmalar genelde kavgalara dönerdi. Bir kavga sırasında ne yapabilirdi. ki. Kılıç kullanmayı bile bilmezken bir işe yarayacağını düşünmüyordu. Ama boynuzlu kendisini yardımcısı gibi görüyordu. Çyle mi di emin değildi ama öyle olabilirdi.

    Ama ona yardım edebilmesi için bir yol yoktu. Umarım kavga olmaz diye düşündü. Umarım anlaşırlar.

    Nasıl bir işin içine düştüm ben diye tekrar düşündü. Çok büyük bir şey var gibiydi. Tanrı çok büyük bir şeydi. Köyünde dua ederken onu kimsenin görmediğini söylemişlerdi ona. Çetede ise tanrı yoktur diyordu başlarındaki insan. Oysa bu adam tanrı ile konuştuğunu söylüyordu. Tanrının ne olduğunu hiçbir zaman tam anlamamıştı Rivro. Her saniye konuşma onun kavrayış sınırlarının daha da dışına çıkıyordu.

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Orhan Veliden
    Back to top View user's profileSend private message
    Eldarin_






    Joined: Dec 20, 2006
    Posts: -27
    Location: Yolcu

    PostPosted: Thu Dec 22, 2005 7:49 pm Reply with quoteBack to top

    "Hakkında düşündüğünü tahmin ettiğinden fazlasını biliyorum Andero Amraphent." Burada biraz durdu. Andero dan birşeyler idrak ediyormuş görüntüsü aldığı anda sözlerine devam etti.
    "Yeraltındaki gizli mabedin şampiyonu. Savaş Efendisi..." Burada ses sadece Andero nun duyabileceği şekilde kısılmıştı.
    "Katliamın Eli!...Apocalypse in kumandanı..."

    Sonra Drekkar ın ses tonu tekrar yükseldi.
    "Yine de ne kadar görmüş geçirmiş olduğun beni ilgilendirmiyor. Herkes bir görev için burada ve bu göreve katkın olmadığı sürece kim olduğunu önemseyecek değilim. Hatta birşeyler başarsan bile bu çok az umrumda olur, çünkü amacını biliyorum ve yaptığın işin ne olduğu değil ne doğrultuda olduğudur benim için önemli olan. "

    Andero nun boyu Drekkar dan oldukça uzundu ve olayı dışardan izleyenler dev yaratığın karşısında dikilmiş ve yılmayan cüppeli kimseyi görmekteydiler. Bu daha çok hatırlardan silinmeyecek bir sahne gibi duruyordu.

    Drekkar gayet sakin bir şekilde devam etti.

    "Sözlerim sana ahkam kesmek gibi gelebilir. Ama olaya şu yönünden bakmalısın. Ben birşeyler bildiğim için ahkam kesiyorum. Sen ise hiçbirşey bilmediğin halde ahkam kesiyorsun.

    Eğer maksat ahkam kesmekse hangimiz bunu yapmalı sence..."

    Drekkar burada çok manadar bir söz sarfetmişti. Ardından başını yana çevirdi ve cüceye baktı.

    "Buraya niçin geldiğimizi sormuştun sanırım Ransar. Tüm diyarın kaderini etkileyecek bir mesele için buradayız. Buraya geldiğiniz süreç içersinde hiç birebir yüzleştiniz mi bilmiyorum fakat tabiat inanılmaz bir bozulma ile karşı karşıya. Bu diyara ait olan herşey birer birer yıkılıp yokoluyor. koruluklar, ormanlar, vadiler, dağlar tepelikler hatta teorik olarak rüzgarlar, şimşekler, yıldırımlar... Doğaya ve büyüye ait ne varsa birer birer ortadan kayboluyor. Ve bir şekilde bu yıkımın eşiğinden kurtulmamız gerek.
    Durumu aşağı yukarı tahmin etmeye çalışın Ransar. Sorunuzun cevabını bi yerden kendiniz yakalayacaksınızdır."

    Tekrar Andero ya döndü. Fısıldayarak devam etti.

    "Dediğim gibi Katliamın Eli. Ne için burada olduğunu biliyorum. Ve eğer efendim izni olsaydı..."

    Drekkar burada durdu, sadece durdu. Çenesini öne sürmüş, tek gözü Andero nunkiyle birkaç saniyeliğine kenetlenmişti. Sonra bakışlarını sola kaydırdı...Açık gözü Andero ya dönük olmasa da, onun yaptığı hareketler gözlerinden ırak değildi...

    _________________
    Bu kullanıcı siteden ayrılan fakat forum düzeni açısından mesajlarının durması gereken kullanıcılar için ayrılmıÅ?tır. Kullanıcı kesinlikle yoktur. Sorumluluk ve yükümlülükleri site yönetimindedir
    Back to top View user's profileSend private message
    Dragonfire
    SeçilmiÅ? SavaÅ?çı





    Joined: Sep 21, 2003
    Posts: 2005
    Location: Abyss

    PostPosted: Fri Dec 23, 2005 10:05 am Reply with quoteBack to top

    Durum gittikçe garipleşiyordu. Sivri dilliliğin bir sanat olduğu alt dünyasında burada bundan mahrum ırkların bir birlerine söz sarf etmeleri açıkcası Mael'e komik geliyordu ki bu gerçektende komikti. Etraf sadece kalabalıklaşıyordu. Herkesin kendisine göre özellikleri vardı şüphesiz ama buna rağmen Mael'in peşinde olan bir Drow birliğine karşı pek az şansları vardı.
    Mael yıkık dökük harabe olmuş savaş mağbedine bir göz attı ve tahmini mesafeyi ölçtü. şüphesiz oraya gitmek kendisi içinde daha iyi olacaktı.

    _________________
    "What is locked can be opened; What is hidden can be found; What is yours will be mine."
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailMSN Messenger
    Andero
    SeçilmiÅ? SavaÅ?çı





    Joined: Jun 24, 2004
    Posts: 758
    Location: Ä°stanbul

    PostPosted: Fri Dec 23, 2005 2:13 pm Reply with quoteBack to top

    Andero soyadının geçişini duyduğunda boğazından hafif bir hırlama çıkarttı zira bu soyadı diyarda bilen çok az kişi vardı. Belki kalanlardan sadece Efla... O zaman bu zayıf varlık kendi soyadını nasıl biliyordu? Ardından Andero'nun sıfatları geldi. Yarı iblis o zaman gözlerini zayıf varlığın üzerinde hafifçe gezdirdi ve varlığın rolünü anlamaya başladığını hissetti.

    Ardından adamın cüceye dönüşünü ve onunla konuşmasını seyretti. Leydi Glasya bu tarz bir haberciden bahsetmemişti. Açıkcası Andero burada herkes toplandıktan sonra Leydi'nin geleceğini ummuştu zira ona anlatılan görev Apocalypse'in kurtarılışıydı ama bu varlık Andero'nun tahmin ettiğinden daha fazlası içinde olduğunu ona anlatıyordu. Andero bu söylenenleri zaten biliyordu. Ama bu hareketin bir parçası olacağını düşünmemişti. Bir savaşçı için son derece keskin olan zihni hızla çalışıyor ve adamın anlattıklarından bazı işe yarar noktalar kapmaya çalışıyordu. Kendi aklına ekleyebildiği tek şey, tahmin etmediği bu hareketin Apocalypse'in kurtarılışıyla bir alakası olduğuydu.

    Andero adamın kendisine dönüşünü izledi ve söylediklerini dinledi. Adam küstahça konuşmasına devam ederken Andero'nun eli isterik ve refleksif olaral katanasının kabzasına gitti. Onu tanımayan biri bunu bir tehdit olarak algılayabilirdi zira keskin pençesi basbaya katananın kabzasını okşuyordu. Andero'nun pençesi kabzaya yaklaştıkça bir pençe tarafından ezilerek kopartılmış bir insan kafasıyla temsil edilen katliam simgesi etrafında, sadece kendisini saracak boyutlarda ince bir sis oluşmaya başlıyordu.

    Andero adamın tekrar dönüşünü fırsat bilerek araya girdi ve,

    - O zaman basit bir soruya cevap ver kadir olan, efendin kim? dedi. Pançesindeki uzun tırnaklar kabzada oynuyordu.

    _________________
    Sadness is my reward because I hate, because I am alone, because I exist. It is the thing which reveals my rage, my envy. I neither live nor die. I will always pursue her. I am sad, I am angry and, I am waiting my time, because I am it, revenge itself.
    Back to top View user's profileSend private message
    Eldarin_






    Joined: Dec 20, 2006
    Posts: -27
    Location: Yolcu

    PostPosted: Fri Dec 23, 2005 2:47 pm Reply with quoteBack to top

    "Onu tanıyor olabileceğini sanmıyorum. Zira ben bile efendim hakkında oldukça kısıtlı bilgiye sahibim. Ki elimdeki kısıtlı bilgilerin doğruluğundan da emin değilim. Ama efendimin ilahi gücünü seziyorum ve barındırdığı bu muazzam güç kendisini ister istemez tapınılası kılıyor.

    Onun ilahi gücünü yaşayan canlılar içersinde en üst noktada hisseden kişi olmama rağmen onu sadece İsimsiz Olan, Çli Olan, Sonsuz Olan olarak nitelendirebiliyorum."

    Andero'yla diyaloğunun hemen ardından tepelik sırtlara gelmiş diğer kimselere göz gezdirdi.

    "Herkes buraya gelirse durum hakkında açıklığa kavuşturulması gereken herşeyi ortaya dökebiliriz. şimdi tetikte olmak gerek, evet ama birbirimize karşı değil. Demir halkalar birbirine sıkı bir şekilde bağlı olmalı ki aslan zincirini koparamasın. Yanyana durmadığınız sürece birbirinize karşı tetikte olmaktan ziyade, birbirinizi kollamanın önemini ve gerçekçiliğini kavrayamayız."

    Drekkar Diyarın Seçilmişlerini birarada toplayacak şekilde öndeki bir noktaya doğru ilerledi...

    _________________
    Bu kullanıcı siteden ayrılan fakat forum düzeni açısından mesajlarının durması gereken kullanıcılar için ayrılmıÅ?tır. Kullanıcı kesinlikle yoktur. Sorumluluk ve yükümlülükleri site yönetimindedir
    Back to top View user's profileSend private message
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Fri Dec 23, 2005 9:17 pm Reply with quoteBack to top

    Buçukluk ikilinin arasındaki gerginliği sessizce takip etmişti. şimdi ikili bir parça yumuşamış gibiydi ama kafası daha da karışmıştı. Her şey yok oluyor derken neden bahsetmişti ? Konuşmadan tek anladığı yer buydu. Dağlar tepeler nasıl yok oluyordu? Her şey yerli yerindeydi. Soruyu aklında tuttu. Sormaya cesaret edemedi.

    Boynuzlu adamın ismi Katliam ın Eli gibi gelmişti hobbite. Garip bir isimdi. Elin ne olduğunu biliyordu ama katliam ona yabancıydı . Her halde gariip ırkının isimlerinden biri olmalıydı.

    Konuşma yumuşadığında hobbit bir parça olsun gevşedi. Yine de adam onu çağırdığında gidemedi. Sadece biraz gecşediği için bir soru soracak cesaret buldu. Bayım her şey yok olacak derken ne kastettiniz Dereler ormanlar tepeler nasıl yok olabilir ki ? Onlar hep varlardı.

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Orhan Veliden
    Back to top View user's profileSend private message
    Display posts from previous:      
    Post new topicThis topic is locked: you cannot edit posts or make replies.


     Jump to:   



    View next topic
    View previous topic
    You cannot post new topics in this forum
    You cannot reply to topics in this forum
    You cannot edit your posts in this forum
    You cannot delete your posts in this forum
    You cannot vote in polls in this forum


    Powered by phpBB © 2001 phpBB Group

    :: HalloweenV2 phpBB Theme Exclusive ::
     
    FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.

    FRPWorld, yeni bir frp dünyası


    Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır.
    Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.


    Sayfa Üretimi: 0.58 Saniye