Frp World Ana Menü
  • Frp World
    » Anasayfa
    » Forum
    » Anketler
    » Akademi
    » Kitap Tanıtımları
    » Haber Arşivi
    » Haber Gönderin
    » Makale Gönderin

  • Üyelere Özel

  • Kişisel
    » Hesabınız
    » Özel Mesajlar
    » Üye Listesi
    » Üye Arama
    » Siteden Çıkış

  • Site Bilgileri
    » Top10
    » Site Hakkında Yorumlarınız
    » İstatistikler
    » Destekleyen Siteler

  • Kullanıcı Menüsü
    Hoşgeldin, Diyar Gezgini
    Üye Adı
    Şifre
    (Kayıt Ol)
    Üyelik:
    Son Üye: CecileAno
    Bugün: 36
    Dün: 35
    Toplam: 90400

    Şu An Bağlı:
    Ziyaretçi: 2141
    Üye: 0
    Toplam: 2141

    FrpWorld.Com :: View topic - Mutluluk nedir?
    Forum FAQ  |  Search  |  Memberlist  |  Usergroups   |  Register   |  Profile  |  Private Messages  |  Log in

     Mutluluk nedir? View next topic
    View previous topic
    Post new topicReply to topic
    Author Message
    Bunises
    Site Yazarı
    Site Yazarı





    Joined: Jun 15, 2004
    Posts: 139
    Location: istanbul,Ankara,Kayseri,kibris, Berlin

    PostPosted: Sun Dec 03, 2006 3:56 pm Reply with quoteBack to top

    Deneme sürecinden kendi iç yankılarına yönelmiş bir günlük sayfası...
    Bir mevsim dolusu rüzgârın getirdiği duygunun, beyin fısıltılara sürüklenmiş fırtınası...

    Kavrayabildiğim kadarıyla demeyi tercih ederim her zaman; ama bu sefer bir istisna olacak sanırım bu satırlarda. Sebep ve sonuç ilişkisini sorgulamadan "aynadaki" bulanık yansımam olan kişiye bakarak, bu kadar uzun satırlarda dillenmiş düşünceleri "eskiden bulduğum" küçük; ama kısa olmayan bir hikaye ile anlatacağım. Hikâyemizin ismi kimseye ve özelliklede sana yabancı gelmeyecektir. Sözü dilimden alı koyup... ruhuma ve şekillendirmesi için kelimelere bırakayım. Bakalım bir ..soN'da bir insan nasıl var olabilecek.

    Mutluluk

    Adı bile basit olan bu kavramın getirilerinin biri olan "haz"'da şekil bulan küçük yavrumuz(bizler), geçmiş zamanın getirileri(üremek), yöntemlerin geliştirilmiş haliyle hayat buldu(tıb). Küçüktü... ve bir o kadarda masum, sevimli, temiz, düzgün... Yüzyılların getirdiği düşüncülerin, felsefelerin veya biyolojik açıklamaların önemliliğini bir yana bırakacak olursak, yüzünde ki nurla çevresine ışık saçan, kirlenmemiş bir vücuda sahip ve "gerçek mutluluk tüyünü" elinde sıkıcasına kavramış nedenleriyle tek olandı. Ne var ki bu muhteşem tablonun gerçeği, traji komik bir hikâyenin başlangıcı olduğuydu.

    Kutsal çocuğumuz elinde sıkıca tuttuğu tüyle büyürken, herkes ona sevgi, herkes ona mutluluk besliyor, veriyor... ve onun yaşama bağlayan nedenlerinden en büyük olanıda "o tüyün gerçekliği" oluyor. Bu ise doğanın kanununu oluşturuyor; çünkü insanlar çocukları sevmeye aç; çocuklar ise o "elinde tuttukları" mutluluk tüyüyle sevilmeye muhtaç... "Kanun" burada herkesin uyulması için yapılmış;

    Çmâ...
    Her hikâyede olduğu gibi devam eder giderse bu kurgumuz,
    Belki bir gerçekte sonlanır kör uykumuz.

    Ve..

    Zaman gelipte o küçük çocuğun ruhu ilk kötülükle kirlenip ve ağzı ilk küfürle ıslandığı zaman, elinde tuttuğu tüy yükselip uçmaya başlar. Çocukluğunun daha ilk evresinden beri elinde tuttuğu tüyü kaybeden çocuk, "tüm zannettiklerinin yanısını (zannetme duygusu)" yaşar... ve daha düşündüğü ilk zamandan itibaren kirlenmiş beyazlığıyla koşmaya(büyümeye) başlar, bir zamanlar sahip olduğu, hissettiği, gerçeğim dediği ve gerçeğiyle büyüdüğü nesneyi tutmak için, tüye ulaşmak için... O saffa da hayat bilmecesi tekrardan bir cevap kazanıp, rüzgâr olarak tekrardan belirir ve esmeye başlar. Yaşamın başladığı yerden, ölüm kutsal olduğu yöne doğru... kimi zaman şiddetlisince, kimi zaman yumuşak çöl rüzgarları gibisince.

    O andan sonra bir ..soN, akıbet veya gerçek bellidir. Çocuk, o tüyün varlığının olmayışı ve yokluğun getirisi olan "acının" getirileriyle büyümeye başlar. Gözlerini, yer yer kaçırdığı, yer yer şiddetli sövmelerle arkasından yakalamaya çalıştığı veya yer yer "umursamıyorum" diyerek kendini kandırdığı tüyün yoluna diker. Rüzgâr ise hayat bilmecesinde ki "dengenin" ürünüyle tüyü, kimi zaman çocuğun bulunamayacağı derece uzağa, kimi zaman ise parmaklarımızın değebildiği kadar yakınımıza getirir. Ve çocuk, çocuk olmaktan çıkar... yorgun bir yaşlı olmuştur. Tüy ise artık onun etrafında uçmaya başlıyordur. Sonra yaşlı insan, sürüncemede geçirdiği hayat için gözlerini yavaşça dünyaya kapatır...
    Tüm bunlar sonunda, musalla taşının üzerinde ne zaman bir tabut ve tabutun içerisinde ne zaman bir insan yattığını bilsem... Bilirim ki "o tabut" omuzlarda kaldırılırken ve içindeki ölünün ruhu arş'a bir adım daha yaklaşırken tüy, tabutun içindeki insanın eline tekrardan gelir.

    Yaşamın başlangıcı ..soN'da başlayan
    Ve ölümün başlangıcı "o" anda aynı ..soN'a ilerleyen zamanda.

    Söyleyecek çok şey vardı... Halen var.
    Ama şimdilik bu kadarı kâfi herkes için.
    Back to top View user's profileSend private messageICQ Number
    Dreamscape
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: May 07, 2006
    Posts: 718
    Location: Kuzeyden Nordland'den...

    PostPosted: Sun Dec 03, 2006 4:54 pm Reply with quoteBack to top

    Artemis Entreri wrote:
    Galathiniol wrote:
    Mutluluk anlık yaşamaktır.Anlık düşüncelerle yaşayan gelecek kaygısı bulunmayanlar gerçekten mutlu olanlardır.


    Ki bunlar balıklar ve deliler oluyor, öyle değil mi ? Razz


    Evet bende onları ima etmişştim Razz

    _________________
    <div>Kuzey'de yazın sonu gelmez...</div><br>
    Back to top View user's profileSend private message
    jacklien
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Nov 19, 2006
    Posts: 45
    Location: benim yok senin varmi ?

    PostPosted: Sun Dec 03, 2006 6:29 pm Reply with quoteBack to top

    baliklar mutlu deildir ya, dusunsene bole bi akvaryumda yuzup duruyon nasil mutlu olunur ki, bak delilerde mutlu olmaya bilir, cunku cogu dertten kederden deliriyo, bizim eski mahallede bi deli vardi, karisi cocugu trafik kazasinda oluyo, adam o gunden sona kendine gelemedi, haberi aldiginda kafayi yemis iste, pek mutlu bi adam oldugu solenemes surekli asik bi surat artik aglayamioda hocam yazik bea wallla nasil mtlu denir ki delilere??
    Back to top View user's profileSend private message
    Artemis Entreri
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jun 14, 2005
    Posts: 1521
    Location: Ýstanbul

    PostPosted: Sun Dec 03, 2006 6:52 pm Reply with quoteBack to top

    Bunises...
    Saol ya.

    jacklien o adam bence deli değil sadece yaşadığı üzüntü dolayısıyla şokta. Deli olan insan aklını kullanamayandır. O insan yaşadığı acıyı hergün hatırlıyor ve buna üzülüyor. Bizim kasettiğimiz deliler derdi tasası olmayan olunca bile çabucak unutan, sürekli gülen deliler. Her neyse umarım gerçekten mutludurlar.

    _________________
    Been there. Seen that. Got the scars.
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's websiteMSN Messenger
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Sun Dec 03, 2006 7:50 pm Reply with quoteBack to top

    Eğer çocukluğumuzu yeniden yaşayabilsek her anımız mutlu mu olurdu? Sanmıyorum. Çocukluğumuz herkesin çocukluğu da üzüntüler hayal kırıklıkları ve acılar içerir. Ama zaman aslında her şeye rağmen güzel olan bir çocukluktaki bu izleri siler. Çocukluk dünya tanındıkça sanki bir tür masumiyeti gösteren bir ışık gibi parlamaya başlar. Aslında daha ayrıntılı görebilsek orada her şeyin o kadar mükemmel olmadığını görürüz. Ama her şeyi görmemize de gerek yoktur. Çocukluk kafamızda hep taşıdığımız bir idealdir. Ve öyle kalması da güzeldir.

    Yaşımız ilerledikçe diğer dönemler de öyle olur. Gençlik iş hayatı hep mutlu olunan hatırlanası zamanlardır. Bu zamanlarda yaşadığımız sorunların da o günlerde olmadığını düşünürüz.

    Ama her insan için öyle değil. Ne yazık ki değil... Çocukluğunda bile öyle acıları yaşayanlar var ki. Onların zihinleri tüm çabalara rağmen geçmişi ak bir sayfa olarak hatırlayamıyor. Keşke öyle olmasa... Olmaması için bir şeyler yapabilsek. Ben şanslı olduğumuzu düşünüyorum. Çocukluğumuzu hatırlayıp da onun güzelliği ile avunabiliyorsak şanslıyız. Birçoklarından... Elimizde hayatımız boyunca bize güç verecek bir kaynak var aslında...

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Orhan Veliden
    Back to top View user's profileSend private message
    aransayes
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Oct 08, 2004
    Posts: 1861
    Location: aksaray-izmir

    PostPosted: Mon Dec 04, 2006 7:53 pm Reply with quoteBack to top

    Mutluluk çeşitlidir ya.
    Sevgilinin dizlerinde uyurken onu seyretmek mutluluktur.
    Sevdiğin insanlarla beraber eğlenmek mutluluktur.
    Sınavdan iyi not almak mutluluktur.
    Motorla hız yapmak mutluluktur.
    Bir oyunda geçemediğin yeri en sonunda geçmekte öyle.
    Uzun süre beklediğin bir kitabı almakta.
    Sevdiğin bir grubun yeni albümünü dinlemek mutluluktur.
    Bazen ölmek bile.

    _________________
    Bir tek seni bana çok gördü dünya
    Ä°yiler bu savaÅ?ı kaybetmiÅ?
    Peki ben nası büyük adam olucam
    Kötü olmak seni geri getirir mi acaba...
    Back to top View user's profileSend private message
    Narq
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jan 10, 2005
    Posts: 290
    Location: Istanbul

    PostPosted: Mon Dec 04, 2006 8:36 pm Reply with quoteBack to top

    Benim sözlüğümde ''Mutluluk'',

    Aç için bir parça ekmek,
    Asker için vatan toprağı,
    Tok için para,
    Zengin için double servet,
    Anne için çocuğu,
    Devlet için koyun gibi bir millet,
    Baba için gelecek,
    RP hastası için NeverWinter Nights 195,
    Polis için hatalı sürücüler,
    Bebek için ana sütü

    _________________
    It's always darken as before the dawn;If Its not meant to be Its not meant to be www.bizkackisiyiz.com
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    Artemis Entreri
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jun 14, 2005
    Posts: 1521
    Location: Ýstanbul

    PostPosted: Mon Dec 04, 2006 9:39 pm Reply with quoteBack to top

    Quote:

    Çocukluğumuzu hatırlayıp da onun güzelliği ile avunabiliyorsak şanslıyız.


    Quote:

    Sözü dilimden alı koyup... ruhuma ve şekillendirmesi için kelimelere bırakayım. Bakalım bir ..soN'da bir insan nasıl var olabilecek.

    Mutluluk


    Ne güzel şeyler çıkıyor ya. AlkıÅ?

    _________________
    Been there. Seen that. Got the scars.
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's websiteMSN Messenger
    Artemis Entreri
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jun 14, 2005
    Posts: 1521
    Location: Ýstanbul

    PostPosted: Wed Dec 06, 2006 8:53 pm Reply with quoteBack to top

    Herkesin konuştuğu bir yerde sessiz kalmak, herkesin sevdiği yerde yalnız olabilmek, herkesin kaçtığı yerde cesur olmak, herkesin düştüğü yerde kalkabilmek mutluluktur. Mutluluk aranıp da bulunabilcek bir şey değildir.

    Mutluluk.. mutluluktur...

    _________________
    Been there. Seen that. Got the scars.
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's websiteMSN Messenger
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Wed Dec 06, 2006 8:57 pm Reply with quoteBack to top

    Güzel bir söz arayıp da bulmak zordur. Başkalarına verebilirsin ama kendin için arayıp bulamazsın. Aslında bulmayı denedikçe daha mutsuz olursun.

    Ama onu aramazsan o orda seni bekler... Bilmiyorum garip oldu....

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Orhan Veliden
    Back to top View user's profileSend private message
    Aredheliquas
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Apr 23, 2005
    Posts: 1039
    Location: Ankara

    PostPosted: Wed Dec 06, 2006 9:08 pm Reply with quoteBack to top

    Narq wrote:
    Benim sözlüğümde ''Mutluluk'',

    Aç için bir parça ekmek,
    Asker için vatan toprağı,
    Tok için para,
    Zengin için double servet,
    Anne için çocuğu,
    Devlet için koyun gibi bir millet,
    Baba için gelecek,
    RP hastası için NeverWinter Nights 195,
    Polis için hatalı sürücüler,
    Bebek için ana sütü


    cok ii söledin narq...
    mutluluk görecelidir, yere, duruma, kosullara göre değişir.
    gene dönüp dolasıp kosulsuz mutlulua yani "delilik" e geliyoruz.
    akıllıysan mutsuzzun kardeş Smile

    _________________
    <div>Duvarlar renkli olsada, karanlıkta ne görebilirsinki?... Bir köre rengi, nasıl anlatabilirsinki?</div><br>
    Back to top View user's profileSend private message
    Narq
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jan 10, 2005
    Posts: 290
    Location: Istanbul

    PostPosted: Thu Dec 07, 2006 5:13 pm Reply with quoteBack to top

    Quote:
    akıllıysan mutsuzzun kardeş


    Bu devirde deli olmak varmış Very Happy ...ne gam,ne kasvet, ne geçim derdi,pes pembe bi hayat onlar için..Aslınd a işte mutluluk ;sağır,dilsiz ve kör olmak gibi bir şey..dünyadan ne kadar uzak durursan mutluluk ordadır

    _________________
    It's always darken as before the dawn;If Its not meant to be Its not meant to be www.bizkackisiyiz.com
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Thu Dec 07, 2006 5:30 pm Reply with quoteBack to top

    Deli olmak kolay ama delilik mutluluk mudur? Yoksa mutlu gibi görünmek midir? Kendimi en deli hissettiğim anlar kafamdaki sorunların beni boğacak hale geldiği anlar. Nasıl çok büyük fiziksel acılar insanın bayılmasına neden oluyorsan ruhsal acılar da aklını yitirmesine neden oluyor. Deliliğin nedenlerinden birisi bu sanırım...

    Ama bundan öte paranoyaklık da mesela bir delilik türü ve paranoyakların çok da mutlu oldukları söylenemez sanırım.

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Orhan Veliden
    Back to top View user's profileSend private message
    Narq
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jan 10, 2005
    Posts: 290
    Location: Istanbul

    PostPosted: Thu Dec 07, 2006 5:40 pm Reply with quoteBack to top

    Bazı noktalarda doğrusun...

    Ama farkı şurda ki; kendini deli hissetmek ve deli olmak.

    Deli gibi hissetmek bizim gibi ortalama zeka sahibi insanlar üstündeki etkisi felaket....ama bir deliyi düşünsenize hiç bir şeyden haberi yok bomboş....çünkü o deliliğinin farkında değil.

    Evet paranoyaklık apayrı bir konu Rolling Eyes

    _________________
    It's always darken as before the dawn;If Its not meant to be Its not meant to be www.bizkackisiyiz.com
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Thu Dec 07, 2006 5:46 pm Reply with quoteBack to top

    Hmmm senin bahsettiğin delilik mi yoksa zeka düşüklüğü mü? Zeka düşüklüğü bana göreceli bir kavram gibi geliyor. Kaldı ki zeka düzeyi olarak oldukça aşağıda olan fareler bile dehşete kapılır acı çeker mutsuz olurlar. Köpekler bunu hayli hayli yapar. Bir köpeğinkinden daha düşük zekası olan insan da yok sanırım. İnsanlar zeka düzeyi düşük olanlara bakıp onları mutlu sanırlar ama onlar da mutsuz olurlar bazen çok mutsuz olurlar. Nedenini burada açıklamam asla ama bunu iyi biliyorum emin olun. Belki ilginç gelebilecek bir nokta onların da bizi çok mutlu zannediyor oluşları olabilir.

    Bunu geçersek bile olası en düşük zeka yani mesela bir balığınki mutluluğu yaratır mı bence yaratmaz. Neden yaratmaz? Çünkü balık düşünemez mutlu olmak farkına varmaktır. Hissetmektir. Hissedemeyen farkında olmayan canlı mutlu olamaz.

    Eğer zeka dışında başka bir güç ona hissettirebiliyorsa ( mesela şu aura teorilerinin doğru olduğunu varsayalım) o zamanda hisseden her şey mesela bir ağaç da hem mutlu hem de mutsuz olur.

    Acı çekmeyi göze almadan mutlu olamayız. Ve akıl hastanelerini dolduranların da çoğu aslında mutsuz insanlar benim bildiğim kadarıyla...

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Orhan Veliden
    Back to top View user's profileSend private message
    Display posts from previous:      
    Post new topicReply to topic


     Jump to:   



    View next topic
    View previous topic
    You cannot post new topics in this forum
    You cannot reply to topics in this forum
    You cannot edit your posts in this forum
    You cannot delete your posts in this forum
    You cannot vote in polls in this forum


    Powered by phpBB © 2001 phpBB Group

    :: HalloweenV2 phpBB Theme Exclusive ::
     
    FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.

    FRPWorld, yeni bir frp dünyası


    Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır.
    Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.


    Sayfa Üretimi: 0.50 Saniye