Frp World Ana Menü
  • Frp World
    » Anasayfa
    » Forum
    » Anketler
    » Akademi
    » Kitap Tanıtımları
    » Haber Arşivi
    » Haber Gönderin
    » Makale Gönderin

  • Üyelere Özel

  • Kişisel
    » Hesabınız
    » Özel Mesajlar
    » Üye Listesi
    » Üye Arama
    » Siteden Çıkış

  • Site Bilgileri
    » Top10
    » Site Hakkında Yorumlarınız
    » İstatistikler
    » Destekleyen Siteler

  • Kullanıcı Menüsü
    Hoşgeldin, Diyar Gezgini
    Üye Adı
    Şifre
    (Kayıt Ol)
    Üyelik:
    Son Üye: KirbyJoine
    Bugün: 8
    Dün: 23
    Toplam: 90337

    Şu An Bağlı:
    Ziyaretçi: 1359
    Üye: 1
    Toplam: 1360

    Şu An Bağlı:
    01 : oguvo

    FrpWorld.Com :: View topic - Çöl Kartalı
    Forum FAQ  |  Search  |  Memberlist  |  Usergroups   |  Register   |  Profile  |  Private Messages  |  Log in

     Çöl Kartalı View next topic
    View previous topic
    Post new topicReply to topic
    Author Message
    Walter
    Yönetici





    Joined: Oct 22, 2005
    Posts: 523
    Location: Gilead

    PostPosted: Fri Dec 18, 2009 9:12 am Reply with quoteBack to top

    “Buralarda çok çok eskiden, ağaçlar yetişirmiş, Elfler gezermiş buralarda. Söyleyin bana hanginiz o günleri hatırlıyorsunuz ? ”

    Jaal, Ren Zeyd



    ...Justisar Günlükleri…


    Çöl Kartalı


    Güneş’in sıcaklığı, havayı bulanıklaştırmaya başlarken, çok eski gibi görünen sütunlar ve birkaç duvar kalıntıları arasında uyuklayan bir adam yeni uyanıyordu. Adamın belden üstü çıplaktı. Ama boyunu ve ağzını gri bir poşu örtüyordu. Belinde de bol bir peştamal vardı. Uyanınca yavaşça bağdaş kurup oturdu.

    Çölün beyazlaştırdığı, saçlarının arasında parlayan kurşuni gözleri havaya baktı. Bir kaç akbaba gökyüzünde daireler çiziyordu. Bakışları gökyüzünden sütunun üzerindeki kartala doğru kaydı.

    “ Rogen, Cam’ar Ec Zvav.*” dedi gırtlaktan gelen kalın bir sesle, ardından yavaşça ayağa kalktı. Kartal hızla uçarak gökyüzüne doğru ilerledi. Adam ise yatmadan önce bir yıkıntının kenarına dayadığı, uçları kanca şeklindeki iki kılıcının yanına gitti. Fakat kılıçları almadı onun yerine kılıcın dayandığı duvara dokundu.

    Çatlamış ve nasırlaşmış elleri duvar üzerindeki sayısız çentiğe dokundu. Elleri taşın üzerine sıçramış, ama yüzyıllar önce kurumuş, kanı hissetti. Acı çığlıkları duydu, gözlerini kapadı. Birden kaçmaya çalışan bir gece Elfinin görüntüsü aklına girdi. O izlerken gece elfi kaçtı bir evin duvarına zor bela tutundu. Ardından arkasından gelen kocaman boynuzlu bir karartı güneşi kapattı ve enli kılıcını kaldırdı.

    Adam hızla elini duvardan çekti, alnında ter damlacıkları birikmişti. Hafifçe sendeleyerek bir sütuna tutundu ve ilerde toz bulutu gördü. Kalın kaşları çatıldı “Ec Zvav.” diye tısladı. Bu sözlerinin ardından kartal aşağıya inerek adamın geniş omuzlarına kondu ve öfkeyle öttü.

    “Sakin ol Rogen.” dedi kartalın gagasını okşayarak gelen adamlara baktı. Gelen adamlar, bu acımasız çölün doğasına uyum sağlamış adamlardı, Çöl İnsanları ya da onların dilinde Zvaval Askerleri… Çöl insanları kum rengi büyük, kertenkele görünümündeki bineklerinin üzerinde ilerliyorlardı. Sekiz kişiydiler, arkadaki iki adam Çöl insanların Fragvev adını verdikleri, bindikleri bineklerin bağırsaklarından yapılan kancalı iplerini sallamaya başlamışlardı bile.
    Gözleri çöl insanlarından kartalına doğru kaydı. Rogen yavaşça, adamın omzundan uçarak eskiden bir evin temeli olan sütunun üzerine kondu. Bu sırada Çöl insanları eski harabelere varmışlardı bile…

    En öndeki başını tıraşlamış başı güneş ışığında parlamakta olan adam, bineğinden atlayarak yere indi. Gri, sol dizi yırtık bir pantolon giymişti. Çzerindeki bir zamanlar kahverengi bir gömlekken yırtık bir yeleğe dönüşen paçavraya benzer bir şey giymiş, boynuna uzun bir poşu bağlanmıştı. Çölün rüzgarı arkasındaki pelerini dalgalandırırken yüzünde geniş bir sırıtma vardı.

    “ Hey Svazf, “ dedi adam Çöl insanlarında yabancı anlamına gelen bir sözcüktü. “ Ortak Lisan biliyorsundur ha, Çlmek için gizemli bir adamsın doğrusu, peki adını söyleyecek misin ? ”

    Adama bir şey söylemedi, onun yerine ağzını kapatan poşuyu hızlı bir çekişle çıkardı. Ağzının sol kısmından başlayıp boynuna doğru inen bir “J” rünü ortaya çıktı. Fragvevleri sallayanlar birden duraksadı, bazıları derin nefes aldığı duyuldu. Sırıtan kel çöl insanı bir adım geriye çekildi, yüzündeki sırıtış kaybolmuştu…

    “ Bir Jaal’ın bu kadar kuzeyde ne işi var ?” dedi adam kısa enli bir kılıç çekti. “ Çleceksin burada seni pis büyücü.” diyerek üzerine atıldı.

    Jaal, kabilesinden olan adam nerdeyse hiç çaba harcamadan kenara doğru çekildi, Çnünden geçen Kel Çöl insanı, kılıcını eğik duran sütuna sapladı. Çöl insanı yanlışlıkla sapladığı kılıcı sütundan çıkarmaya çalışırken. Jaal kabileli adam, onun kolunu sertçe tutup, hızlı bir hareketle adamın önüne geçip dirseğini adamın göğsüne geçirdi.

    Çöl insanları grubunun kel lideri, iki eliyle de göğsünü tutarak dizleri üzerine çöktü. Fargvevler de aynı anda fırlayarak, Jaal’ın üzerine doğru geldi. Jaal, hızlı hareketle yerde takla atarak, peştamalının cebinden iki uçlu kancalı bir ip çıkarıp, Fragvevleri sallayanlara attı. Kancalar, hızla adamların boynunu delip geçti. Adamlar bir kukla gibi oldukları yere devrildiler..

    Bu arada Göğsünü tutan Kel adam ayağa yavaşça kalktı. “ Hey durun çekmeyin kılıçlarınızı.” diye haykırdı. Çöl İnsanları duraksadılar, Jaal kabilesindeki adamda öyle. “Gayet etkileyici Jaal, Bana adını söylemeyecek misin sonuç olarak bir zamanlar aynı kabileye mensuptuk, hatırlıyorsan ? ”

    Jaal kabilesinden olan adam duraksadı. Kel adama doğru hafifçe başını çevirdi. “Siz, Vjall Kabilesinden misiniz ?”

    Kahverengi gözleri derin bir garezle parlayan kel adam ; “Evet, ben 13. Kabile olan Vjaal Kabilesinin “Fraglauz” u Madaru Vjaukk. Zai bjal dar zvaq.** ”

    “Fraglauz…” dedi Jaal, düşünceyle. “ Bir Fraglauz görmeyeli uzun zaman olmuştu. Ben 14. Kabile, Kadimi Gören Kabilesinden Ren Zeyd. Zai rai bjal dar zvaq. Uh akjar vazr lonzd ***”

    İki adam, iki çöl insanı birbirlerine nefret ve saygı karışımı bir ifadeyle baktılar ve ellerini uzattılar, elleri birleşti ve sertçe sıktılar ellerini. Zeyd, Madaru‘dan bir baş daha uzundu, Zeyd’in yüzündeki sert ve soğuk ifade yılların tecrübesini barındırıyor gibiydi. Doğduğundan beri işaretlenen Kabile rünü “ J ” güneşin ışığında parlıyordu. Eskiden bu işareti saklamak zorunda kalmazlardı. Eski güzel günlerdi o günler…. Duvar dibindeki kılıçlarını hemen aldı ve iki kavisli kancalı kılıç Jaal’ın ellerinde hazır olarak belirdi.

    Madaru, bir adım geriye çekilerek sütuna saplanmış kılıcını çıkardı. 13. kabilenin adını kötüye çıkmasını sağlayan bu lanetli büyücülere ceza verilmek için eğitilmişti. Çekik gözleri daha da kısıldı Güneşin ışığı kel kafasında parlıyordu. Onun hareketini kısıtlayan pelerinini çözdü, pelerin çölün rüzgarıyla başka tarafa doğru uçtu. Yüzünde geniş bir sırıtma vardı, bacaklarını açtı yana doğru kılıç tutan kolunu geriye aldı boştaki elide düşmanını gösteriyordu…

    İki rakip de yerlerinden sıçradılar. Kancalı kılıçlarını rakibine hafifçe olduğu yerde savurmaya başlayan Zeyd ilk darbeyi indirdi. Zeyd kancalı kılıcının hızlı darbesiyle rakibinin gövdesini boydan boya kesti. Yere kanlarla beraber artık dört parçaya ayrılmış Madaru’nun yeleği de düştü. Bir anlık duraksamadan sonra Zeyd yine saldırdı. Hızla üzerine gelen seri kılıç darbelerinden geriye doğru sendeleyen Madaru, sol eliyle sütunun etrafında dönerek Zeyd’i şaşırttı. Sol tarafından gelen kılıcı Zeyd çok geç fark etti….

    Kılıç sol kürekkemiğinin iki santim aşağısına saplandı. Madaru kılıcı sertçe ileri itti. Zeyd kendini geriye doğru bırakıp, omzunun biraz parçalanması da sağlayarak düşmeden Madaru’nun midesine tekmeyi geçirdi. Madaru geriye doğru sendeledi yıkık bir taş parçasına tutunarak durabildi. Bu arada Zeyd çevik bir hareketle ayağa kalkmıştı bile.

    “Sandığımdan daha çok numaraların varmış Jaal.” dedi, Madaru dar pantolonunun cebinden bir zincir çıkarıp kısa kılıcının ucundaki halkaya takarken. “ Ne yazık ki burada ölmüş olacaksın.”

    “Bu gün burada daha fazla kişi ölmeyecek.” dedi Zeyd, Kılıçlarını çaprazlayarak sabit bir şekilde durdu. Madaru ise zinciri havada sallayarak Zeyd’e doğru fırlattı. Jaal, çevik bir hareketle yana doğru çekilip saldırıyı savuşturdu ve ardından rakibine doğru hızla koşmaya başladı.

    “O kadar çabuk değil.” diyen madaru zinciri geriye doğru çevirerek kısa kılıcının rakibin sırtına doğru yönelmesini sağladı. Zeyd geriye doğru son anda dönerek sol elindeki kılıcıyla kendini savundu kısa kılıçla çarpışan kılıcı elinden kurtularak uzaktaki bir yıkıntıya doğru uçtu. Zeyd boşta kalan eliyle havadaki zinciri tuttu ve çekti.

    Bu güçlüce çekilen zincirde dengesini sağlayamayan, Çöl Lideri, öne doğru iki adım attı. Bunu fırsat bilen Zeyd rakibinin ayağına tekmeyle sert bir darbe indirdi. Madaru acıyla inlerken. Havada dönerek rakibinin suratına müthiş bir tekme patlattı. Madaru geriye doğru uçarak eski yıkıntıların arasına düştü.

    Zeyd, çıplak omzundan süzülen kanla, kirli görünüşüyle ve gri gözleriyle korkunç görünüyordu. Kancalı kılıcını kalan adamlara doğrulttu:

    “Daha dövüşmek istiyor musunuz ? Etrafınızdaki yıkıntıya bir bakın bunlar hep o aptalca dövüş merakı, güç için çıkan savaşlar yüzünden oldu. Bakın etrafınıza Buralarda çok çok eskiden, ağaçlar yetişirmiş, Elfler gezermiş buralarda. Söyleyin bana hanginiz o günleri hatırlıyorsunuz ? Hatırlayamazsınız çünkü siz kavga çağının çocuklarısınız o yüzden kendinize daha fazla zarar vermeden gidin buradan…”

    13. kabile olan Vjaal kabilesinin askerleri bir an birbirlerine ve bu gizemli Jaal büyücüsüne baktılar. Çıplak kanlı ve tozlu vücutlu uzun gümüşi saçlı, korkunç gri gözlü bu adamın karşısında daha fazla duramadılar. Çöl kertenkelelerine binip hızla uzaklaşmayı tercih etmeleri pek zaman almadı. Onlar uzaklaştığında zeyd geri döndü yerdeki beyaz poşusunu aldı, tozdan hiç kirlenmemişti.. Poşuyu çapraz bir biçimde hem çenesini hem de yaralı omzunu kapatacak bir biçimde bağladı…

    “Rogen, gidiyoruz.” dedi Sütunun tepesine tüneyen kartala doğru seslenerek. Kartal sahibinin sağ omzuna tünedi. Kılıcını belindeki peştamalın kemerine astı. Ufak çıkınını sol eline aldıktan sonra yıkık binanın içinde yatmakta olan Madaru’nun yanına gitti.
    “İyi dövüşüyordu. ” diye mırıldandı sesli düşünüyordu nasılsa onu kimse duyamazdı. “ Çöl kertenkelelerine sık binen sürücülerin ayağında hep nasır olur. Bu zayıflığını KullandımVjaal, iki saat sonra kırık bir çene ve incinmiş bir gururla uyanacaksın ama beni bulamayacaksın. İçimdeki his çok çok uzun zaman sonra karşılaşacağımızı söylüyor. Aj akjar vajz del gwar Vjall.. Del gwar**** ”

    Bunları dedikten sonra rakibinin yanına düşmüş olan diğer kılıcını da alıp kemerine astı. Çölde güneş batıyordu gece soğuyacaktı. Yerdeki Madaru’nun pelerinini seri bir hareketle sırtına geçirdi. Rogen, Zeyd’in omzundan hafifçe uçtu pelerini giyince tekrar kondu. Arkasındaki bir zamanlar Gece Elflerinin kentlerinden olan bu yere üzüntüyle baktıktan sonra Güneşin son ışıklarının aydınlattığı çölde kuzey doğuya doru yürümeye başladı…

    * Rogan, Sürücüler geliyor.
    ** Memnun oldum.
    *** Bende memnun oldum. Çok uzun zaman olduydu
    ****O zaman kadar Görüşürüz Vjall…Görüşürüz


    …Çöl Sözlüğü…


    Jaal: Çölün 14 kabilesinden birisi, 13. kabileydi bir zamanlar ama lanetleri nedeniyle Vjaal Kabilesinden ayrıldılar. şimdi 14. kabile gizli güçlerinin olduğu söylenir..

    Vjaal: Çölün 14 Kabilesinden birisi, 13. kabile Büyük Savaşçı ve avcıların bulunduğu güçlü kabiledir. Genelde sertler ve acımasızlardır…

    Fraglauz: Kabilelerdeki sürücü liderlerine verilen ad kabileler büyüklüklerine göre çeşitli sayılarda Fraglauz bulundurabilirler…

    Ec Zvav: Çöl sürücüleri, Çöl kertenkelelerine binen her kabilenin kendi bölgelerini devriye gezen çöl birlikleri…

    Svazf: Yabancı, genelde Kabilelerde kabileden olmayan kişiye söylenir..

    Fragvev : Çöl Kertenkelelerinin bağırsaklarından yapılan ucuna kanca veya çeşitli silahların takıla bildiği çöl insanlarının favori silahı..

    _________________
    BeÅ? dakika süren savaÅ?lar binlerce yıl süren efsaneler yaratır. O yüzden savaÅ?ta korkuyla deÄ?il tatmin hissi duyarak ölmelisin. O zaman arkandan aÄ?layacak insan kalmıÅ? olur.
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mail
    Display posts from previous:      
    Post new topicReply to topic


     Jump to:   



    View next topic
    View previous topic
    You cannot post new topics in this forum
    You cannot reply to topics in this forum
    You cannot edit your posts in this forum
    You cannot delete your posts in this forum
    You cannot vote in polls in this forum


    Powered by phpBB © 2001 phpBB Group

    :: HalloweenV2 phpBB Theme Exclusive ::
     
    FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.

    FRPWorld, yeni bir frp dünyası


    Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır.
    Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.


    Sayfa Üretimi: 0.57 Saniye