Modules
  • Ana Sayfa
  • AvantGo
  • Downloads
  • FAQ
  • Feedback
  • Forums
  • Journal
  • Private Messages
  • Recommend Us
  • Search
  • Statistics
  • Stories Archive
  • Submit News
  • Surveys
  • Top 10
  • Topics
  • Web Links
  • Your Account

  • Who's Online
    Şu an sitede, 1 ziyaretçi ve 0 üye bulunuyor.

    Henüz üye değilseniz, Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.

    Languages
    Site Lisanını Seçin


    FrpWorld.Com :: View topic - Dört Atlı
    Forum FAQ  |  Search  |  Memberlist  |  Usergroups   |  Register   |  Profile  |  Private Messages  |  Log in

     Dört Atlı View next topic
    View previous topic
    Post new topicReply to topic
    Author Message
    catboy
    Site Yazarı
    Site Yazarı





    Joined: Jan 19, 2007
    Posts: 3268
    Location: Izmir

    PostPosted: Sun May 02, 2010 11:10 pm Reply with quoteBack to top

    Dört Atlı

    IrakÂ?ta savaÅ? kol geziyordu. Herkesin savaÅ?ın çıkmasıyla ilgili baÅ?ka bir teorisi vardı, bahane ne olursa olsun savaÅ? IrakÂ?a gelmiÅ?ti. SavaÅ?ın sonuçları yıkıcıydı, ama en kötüsü gıda, ilaç ve giyim gibi temel ihtiyaçların da savaÅ? boyunca ellerinden gitmesiydi. AçlıÄ?ın gelmesi kaçınılmazdı. Ä°nsanlar açlık sorunuyla cebelleÅ?iyordu, bu yüzden ne bulsalar yemek zorunda kalıyorlardı. Bataklıklarda, kanalizasyondan, hastalıklı farelerin kol gezdiÄ?i yerlerden buldukları yiyecekler onların besin kaynakları olmuÅ?tu. Bu da hastalıÄ?ı getirmiÅ?ti. Her türlü hastalık artık aralarında bir yerlerde ortaya çıkmayı bekliyordu. Hastalık artık beklenen en büyük korkuyu da beraberinde getiriyordu: Ã?lüm. SavaÅ?, açlık ve hastalıÄ?ın ardından ölen insanların ruhları toplanacak ve sonunda gerekli ruh toplandıÄ?ında Kıyamet gelecekti. Ama fazlasıyla geç kalmıÅ?lardı, bazen SavaÅ? tembellik ederdi, bazen de Açlık ya da Hastalık. Bir tek Ã?lüm aralarından en çalıÅ?kanıydı, biraz da insafsız idi. Ä°nsanları boÅ? bırakmaya gelmezdi. Bir denge söz konusuydu onun iÅ?inde ve iÅ?ine de saygı duyuyordu.

    Onlar dört atlılardı. Her birinin kendini tanımlayan bir rengi de vardı. Dökülen kanların rengi kırmızı, SavaÅ?Â?ın rengiydi. Ä°yi giyimli bir beyefendi görünümündeydi. DüÄ?meleri her zaman ilikli, bakımlı ve zeki bir insandı onu görenlerin diyebileceÄ?i Å?ekliyle. Ã?lkeyi yönetenler onu gördükleri zaman baÅ?ka ülkelere savaÅ? çıkarmak için ondan yardım isterlerdi, çünkü en Â?mantıklıÂ? savaÅ? bahaneleri ondaydı.

    Siyah renk takım elbisesiyle iskeleti andıran yüzüyle Açlık her zaman Â?açÂ?tı. Onu doyurmak imkansızdı. Karnını doyurmak için insan ruhuna ihtiyacı vardı, ama sıradan bir insan ruhu olamazdı, aç bir Å?ekilde ölmesi gerekiyordu ruhun, yoksa tadı hoÅ?una gitmezdi. Bunun için zengin, bir türlü ölmek bilmeyen iskelet suratlı iÅ? adamı olarak insanların arasında yaÅ?ardı. Parasıyla istediÄ?i ülkeyi Â?açlıkÂ?ın pençesine sürükleyebilirdi.

    KusmuÄ?un kuruduktan sonra aldıÄ?ı renk ne kadar beyazsa Hastalık Â?ın yüzü o kadar beyazdır. Yüzü her zaman solgun bir haldedir, göz altları mordur. Burnu tıkalıdır ve her zaman öksürmeye hazır bir aÄ?zı vardır. Hafif sakallıdır, daha çok evsizlerin arasında yaÅ?ar ve kanalizasyonların içinden istediÄ?i eve süzülebilir.

    En yaÅ?lıları, aslında hep içinde ukte kalan siyah renk olsa da sarı rengiyle tanınan, sıradan bir yaÅ?lı cenaze görevlisi olarak insanların arasında rahatça Â?yaÅ?ayıpÂ? giderdi. DiÄ?erlerinden daha anlayıÅ?lı olduÄ?u olurdu zaman zaman, en azından insanlara daha bir saygı duyardı. Ne de olsa sonunda ruhlarını toplayacak olan oydu, insanların en çok korktuÄ?u da oydu. SavaÅ?ı durdurabilir, açlıÄ?ı defedebilir, hastalıÄ?ı uzaklaÅ?tırabilirdiniz en azından bir süreliÄ?ine, ama ölüm illa bir Å?ekilde sizi bulurdu.

    Kıyamet yakındı, ama dört atlı daha toplamaları gereken ruh sayısına ulaÅ?amamıÅ?tı. SavaÅ? espri anlayıÅ?ını bunca yıl geçtiÄ?i halde yitirmemiÅ?ti ve ne kadar zamanları dar olsa da hep sırıtmaktan yanaydı: Â?Rahat olun, dostlar! Belki bana kızgınsınız, bir türlü 3. dünya savaÅ?ına sokamadım insanları ama merak etmeyin, bende hala bir kaç koz daha var.Â?

    Â?Sayende her gün açım, SavaÅ?. Ne güzeldi 2. dünya savaÅ?ı günleri, her gün karnım doyardı. Peh!Â? diye söylendi Açlık.

    Â?Sen her zaman açsındır. Asıl bana bir çare bulun, artık insanlar akıllandılar, baksanıza domuz gribine bile iki ayda bir aÅ?ı üretebildiler. Artık eskisi gibi genç deÄ?ilim, eskiden bir veba ile ortalıÄ?ı mahvederdim. Å?imdi öyle mi?Â? diye lafa girdi Hastalık.

    Â?Merak etmeyin. Yeni bir emir aldım. Irak planını askıya alıyoruz. SavaÅ? oradan çekilebilirsin, Açlık sen de. Yeni bir görev vereceÄ?im sizlere, Hastalık sen daha bir süre orada oyalan. Sana sıra daha sonra gelecek.Â? diye yeni gelen emirden bahsetmeye baÅ?ladı Ã?lüm.

    Â?Heyecanlandım, savaÅ? çıkınca insanlar ne kadar hain oluyor bilemezsiniz. Birbirlerine barıÅ? mesajları atan iki ülkeyi bir günde düÅ?man yapmak gibisi yok, tabi siz beni anlayamazsınız.Â? dedi hevesle SavaÅ?.

    Â?Artık senden bir 3. dünya savaÅ?ı bekliyoruz, SavaÅ?.Â? dedi Ã?lüm ve dosyayı masaya bıraktı.

    Açlık, SavaÅ? dosyayı incelerken o da bulundukları odayı inceliyordu. Bulundukları oda ufak bir yerdi. Å?öminesi, sadece dördünün sıÄ?abileceÄ?i bir masası vardı. Duvarlar dökülmüÅ?tü hep, ama onlara yetiyordu. SavaÅ?Â?ın ardından dosyayı kendisi aldı.

    �Yeni hedef burası mı?� diye sordu Açlık.

    Â?Ã?yle, birlikte gidelim. Hastalık daha sonra bize yetiÅ?ir. Hadi ne kadar erken gidersek efendimiz o derece mutlu olur.Â? dedi Ã?lüm ve üçü birlikte odadan çıktılar.

    Hastalık ise onların ardından dosyayı incelemeye baÅ?ladı. Tabi dosyayı sümük yaÄ?muruna tutmayı ihmal etmemiÅ?ti. Gülümseyerek: Â?Demek sıradaki hedef Türkiye imiÅ?. Oraya uzun zamandır SavaÅ? ve Açlık uÄ?ramamıÅ?tı. Ne güzel, onların iÅ?i bitince bana yeni bir eÄ?lence çıkacak.Â? diye düÅ?ündü.
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's website
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Sun May 02, 2010 11:45 pm Reply with quoteBack to top

    SavaÅ? Türkiye ye doÄ?ru yol alırken gülümsedi. Böylesi kimin aklına gelirdi ki...

    Yıllar boyunca savaÅ?ları ben kimlerin arasında çıkardım? Farklı insan grupları arasında... Ama onları bölerken hiçbir zaman bu bölünmenin tek baÅ?ına onları yok edebileceÄ?i gelmemiÅ?ti.

    O milletle Ã…?u millet, o Ã…?ehirle Ã…?u Ã…?ehir.

    Oysa insanların içinde birbirine muhtaç iki grup hangi iki grup? Kadınlar ve erkekler tabii ki... Ã?yleyse savaÅ? bu iki grup içinde çıkarsa o zaman bu gerçek bir yok oluÅ?a kadar gidebilir.

    Açlık kendi kendine konuÅ?an SavaÅ? a kendi görüÅ?ünü aktardı. Ve kadınlarla erkekler savaÅ?ırsa en azından erkeklerin aç kalacaÄ?ı da kesin dedi.

    SavaÅ? gülümsedi. Zor olacak ama baÅ?arırsak, her Å?ehrin her mahallenin her evin içine yayılacak bir savaÅ? baÅ?latabiliriz. Türkiyede kadınlarla erkeklerin arasını açmak ve onları birbirine düÅ?ürmek lazım.

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Back to top View user's profileSend private message
    Aegron Linwelin
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jul 18, 2007
    Posts: 2614
    Location: Bursa

    PostPosted: Mon May 03, 2010 2:25 am Reply with quoteBack to top

    Açlık savaÅ?ın gülümsemesine burukta olsa ufak bir gülümseme ile karÅ?ılık verdi.Sonra iÅ?e nereden baÅ?laması gerektiÄ?i hakkında kafasında bin bir türlü planın içinde buldu kendini.

    Herbiri en az onun kadar düÅ?ünceliydi Å?u anda. KardeÅ?liÄ?in, yardımlaÅ?manın, gelenek ve göreneklerine bu kadar baÄ?lı en önemlisi de saf yalın sevgi ile birbirine baÄ?lanmıÅ? insanlar...

    Evet zor olacak gerçekten zor diye düÅ?ündü hepsi.Açlık diÄ?erlerininde görüÅ?lerini almak istercesine;

    "Türkiyeden bahsediyoruz. Bu insanlar birbirlerine çok baÄ?lılar.. YardımlaÅ?ma, sevgi... daha nicesi"

    SavaÅ? onaylarcasına baÅ?ını sallarken;

    "Ayrıca çok cesurlar herÅ?eyi yapmaya hazır insanlar. Kendimizi.." biraz duraksadı ve biraz da ölümden çekinerek. " Belkide içinden çıkmayacaÄ?ımzı bir iÅ?in içine attık??" dedi.

    Ã?lüm ne kadar hiddetlensede bunu dıÅ?a vurmamaya çalıÅ?tı.
    "HerÅ?eyden kaçabilirler ama benden asla... Onları ayırmanın hastalıÄ?a açlıÄ?a düÅ?ürmenin, savaÅ?ın içine sokmanın bir yolunu elbet bulacaÄ?ız"

    _________________
    Thanks Mario but The princess is in another castle!!
    Mr. Green Razz
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's websiteMSN Messenger
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Mon May 03, 2010 4:23 am Reply with quoteBack to top

    Ä°ki atlı SavaÅ? deÄ?ilse de çatıÅ?mayı baÅ?latmanın ilk yolunu planlamıÅ?lardı.

    Her Å?ey Å?öyle baÅ?ladı. Bir gün Türkiyenin en iyi aÅ?çısı yarıÅ?ması yapıldı. Düzenleyenlerin hepsi erkekti. Jüri de erkekti. YarıÅ?ma boyunca erkeklerin en çok kadınların yemeklerini yedikleri gözlendi. Ama yarıÅ?ma bittiÄ?inde ilk üçe girenlerin üçü de erkek aÅ?çılar. Haydar Usta, Ferhat Usta ve Kerem Usta idi...

    Kadınlar çoÄ?unlukla ev yemekleri ve daha saÄ?lıklı yemekler yapmıÅ?lar. Fındık lahmacun, tereyaÄ?lı döner gibi klasik ama iÅ?te daha ses getiren yemekleri yapan erkekler birinci olmuÅ?tu.

    YarıÅ?ma birçok kadının arasında ciddi bir tepki doÄ?urdu. Ã?zellikle de kendi eÅ?leri de, ya da tanıdıkları erkekler de evet erkekler daha iyi aÅ?çıdır deyince daha da kızıyorlardı. Televizyonların tartıÅ?ma programlarında gittikçe daha da sertleÅ?en tartıÅ?ma programları yapılmaya baÅ?lamıÅ?tı. Ã?zellikle bu programlarda Fatma Günal isminde bir kadın gittikçe öne çıkıyor ve özellikle sadece basit bir Ä°skender yemeÄ?i ile üçüncü olan Kerem Usta ile çok Å?iddetli tartıÅ?malar yapıyordu.

    Yine bu tartıÅ?malardan birinde Kerem Usta lafın dozunu kaçırıp, Kadınlar yemekten aslında anlamaz. deyince Fatma Günal iyi öyle ise, buradan tüm Türkiye kadınlarına sesleniyorum. Madem yemekten anlamıyoruz diyorlar erkekler o zaman bundan sonra erkeklere yemek yapmayın. Kendi yemeklerini bırakın kendileri yapsınlar... Hiç olmuyorsa Kerem Ustaya yaptırsınlar diye bir çaÄ?rı yaptı.

    Ã?aÄ?rı önce ciddiye alınmayacakmıÅ? gibiydi. Ama özellikle erkeklerin Kerem Ustayı haklı bulduÄ?u evlerde kadınlar çileden çıktı ve evleri terk ettiler. YavaÅ? yavaÅ? kadınların bir araya gelip kendi yemeklerini yaptıkları erkekleri sokmadıÄ?ı evler oluÅ?tu.

    Erkekler öncelikle ünlü erkek aÅ?çıların lokantalarına gitmeye baÅ?ladı. Ama hergün döner, Ä°skender, lahmacun bir noktadan sonra yenilmez olmuÅ?tu. Eeee meÅ?hur ustalar da bundan baÅ?kasını yapamıyordu ki...

    Giderek Türkiye erkekleri iyiden iyiye aç kalmaya baÅ?ladılar. Açlık gülümseyerek izliyordu olanları.... Hastalık da geliÅ?meleri duydukça, bir de kadınların evi temizlemelerini engellesek ben de coÅ?arım diyordu.

    Ama hala bir savaÅ? yoktu ortada... Ama aç kalan erkeklerin sayısı arttıkça öyle bir nokta geldi ki, erkeklerin içlerinde yahu Å?u kadınların toplandıkları evleri basıp yemekleri yaÄ?malayalım en iyisi demeye baÅ?ladıklar. Böylece yavaÅ? yavaÅ? savaÅ? rüzgarları da esmeye baÅ?ladı....

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Back to top View user's profileSend private message
    Illyra
    Forum Yöneticisi





    Joined: Jan 25, 2005
    Posts: 2113
    Location: Duskwood

    PostPosted: Mon May 03, 2010 4:40 am Reply with quoteBack to top

    Kadınlar, erkeklerin evlerine saldırıp ta yemeklerini alacaklarını hiç düÅ?ünememiÅ?lerdi. Bu yüzden ilk saldırı Konya'da meydana gelmiÅ?ti. Mahallenin toplanan erkekleri gecenin geç saatinde kadınların kaldıÄ?ı eve saldırmıÅ?tı.

    Aniden kapılar kırılmıÅ?, camlar patlamıÅ?, uykularından uyanan kadınlar çıÄ?lıklarla bütün sokaÄ?ı inletmiÅ?ti. Yine de bu baskın erkeklerin düÅ?ündüÄ?ü gibi geliÅ?memiÅ?ti.

    O güzelim pilavları, dolmaları, salataları ve bir sürü leziz yemeÄ?i bir arada görünce tencereleri götürmek yerine hemen kaptı-kaçtı yaparken tıkınmaya baÅ?lamıÅ?lardı. Tabii bu kaçıÅ? hızlarını bayaÄ?ı bir yavaÅ?latıyordu.

    Kadınların gözü dönmüÅ?tü. Ellerine geçen bütün terlik, vazo, tabak, çanak, oklava gibi silahlarla erkeklere saldırlılar. Ã?len olmamıÅ?tı ama bir kaç ciddi kırık vardı.

    Yarın gazatelerin en ön sayfasında bu haber vardı. Kadınlar kızgınlıkla uluyordu. Erkekler ise daha temkinli saldırılar yapmayı düÅ?ünüyordu. En azından karınlarını güzelce doyurup baskın yapmak daha iyi bir fikir gibiydi...

    _________________
    Image
    Back to top View user's profileSend private message
    Walter
    Yönetici





    Joined: Oct 22, 2005
    Posts: 528
    Location: Gilead

    PostPosted: Mon May 03, 2010 6:08 am Reply with quoteBack to top

    Bir adam, siyahlar içinde gecenin karanlıÄ?ında birbirine saldıran grubu izliyordu, yemek derdine saldıran kadınlar erkekler ha, bu mu savaÅ? çıkartacaktı. Ya cinsel ihtiyaç onları birbirine çekmeyecek miydi ? Ya çocuklar, sırf yemek derdine bu halkı ikiye böleceklerini mi sanıyorlardı. Bu durum çok uzun sürmezdi en sonunda barıÅ?ırlardı, en nihayetinde Dinciler laikler diye bölün bu güzel olurdu evet efendim çok güzell, lakin bu tamamen saçmalıktı.

    Saçmalık....

    Zipposunu çıkararak havadaki bir haraketiyle yaktı sigarsını, Sigarasından bir nefes çekti, eski zamanları özülüyordu çok hem de çok.... Yapabildikleri ancak bu kadardı, küçük bir ülkede küçük bir savaÅ?,

    "Bari en azından Ä°rana gitseydiniz." diye mırıldandı tükürerek, iki nefeste nerdeyse bitirdiÄ?i sigarayı binadan aÅ?aÄ?ıya attı. "Demek elinizden gelen bu kadar mahÅ?erin dört atlısı...."

    _________________
    BeÅ? dakika süren savaÅ?lar binlerce yıl süren efsaneler yaratır. O yüzden savaÅ?ta korkuyla deÄ?il tatmin hissi duyarak ölmelisin. O zaman arkandan aÄ?layacak insan kalmıÅ? olur.
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mail
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Mon May 03, 2010 6:29 am Reply with quoteBack to top

    SavaÅ? gülümseyerek konuÅ?an adamı izledi... Bu iÅ?in nereye varacaÄ?ını bilseydi ne düÅ?ünürdü kendi kendine... Neyse dedi sonra... O iÅ?ine bakmaya devam edecekti. Tarih boyunca ilk defa Dört atlının lideri oydu... Hakkını verecekti liderliÄ?in.

    Erkekler ne kadar hazırlıklı gelmeye çalıÅ?salar da yemekleri gördüklerinde dayanamıyorlardı. Her seferinde kadınlardan daha fazla oklava, vazo yiyiyor ve o Å?ekilde hiç olmazsa karınları biraz doymuÅ? Å?ekilde kaçmaya çalıÅ?ıyorlardı. Her seferinde de kadınların tepkisi biraz daha büyüyordu. Yabancı basın da bu konuya giderek daha fazla ilgi gösteriyor özellikle kadınlarla bol bol reportaj yapıyordu.

    Ã?rneÄ?in ODTÃ?deki üç arkadaÅ? arasında Å?öyle bir konuÅ?manın geçmesi doÄ?al bir hale gelmiÅ?ti.

    Mustafa: Selim yahu sen eskiden makarna yapardın.

    Selim: Yahu her seferinde tarifini ablamdan açar sorardım telefonda Å?imdi konuÅ?muyor ki... Ya sen senin bir ara sucuklu tostunu yerdik hani..

    Mustafa: Ã?yle de kız arkadaÅ?ım Meral le tanıÅ?tıktan sonra bıraktım tost falan yapmayı Å?imdi hiçbir Å?ey hatırlamıyorum.

    Erkeklerin doÄ?rusu hala biraz ümitleri vardı kadınların eninde sonunda onların aç kalmasına dayanamayacaÄ?ına iliÅ?kin. Ve açıkçası bu biraz Dört Atlıyı da endiÅ?elendiriyordu.

    Dörtlü bir sonraki toplantısını yaptıÄ?ında aralarında Å?öyle konuÅ?tular.
    Açlık: Å?imdiye kadar ki en cürretkar hareketimiz bu bizim. EÄ?er tutarsa baÅ?ardık sayılır.
    Hastalık: Sahi yaaa yıllardır ne saçma iÅ?lerle uÄ?raÅ?mıÅ?ız kadınlarla erkekleri ayırmak gibisi var mı?
    Açlık: Birbirlerini tamamladıklarını o kadar sık unutuyorlar ki..
    Ã?lüm: Durum bakalım diye kesti ikilinin sözlerini, hala ölen olmadıÄ?ı için biraz huzursuzdu. Kadınlarla erkeklerin arasında anlaÅ?mazlık çıkarmak zor, ama sürdürmek daha zor özellikle gerçek bir savaÅ? çıkarsa kadınlar da erkekler de birbirleri için üzülecektir. Ve hemen barıÅ?ırlar.
    SavaÅ?: Ä°Å?te o nedenle savaÅ?ı hemen çıkarmıyorum dedi. Å?imdilik ufak çarpıÅ?malar belki yeter... Aralarındaki anlaÅ?mazlık geri dönülmez noktaya gelmeden gerçek savaÅ? baÅ?lamamalı. Å?imdilik sadece erkeklerin açlık ve hastalıÄ?ı size yeter deÄ?il mi diye sordu hastalık ve açlıÄ?a...
    Ä°kisi de: Tabii dediler. Kadınlar ve erkekler birbirini tamamlıyor, sadece erkekler aç ve hasta olduÄ?u zaman bile bu bir bakıma tüm insanlık aç ve hasta demektir.
    SavaÅ?: Ã?yle ise bir sonraki aÅ?amaya geçebiliriz. Eh hastalık senin hoÅ?una gidecek bu aÅ?ama diye buluÅ?mayı bitirdi SavaÅ?.

    ODTÃ?deki erkekler en sonunda yiyecekleri kaçırmanın bir yolunu bulmuÅ?lardı. ODTÃ? yurtlarını birbirlerine baÄ?layan tünelleri çoÄ?u biliyordu. Dolayısı ile kendi yurtlarından kızlarınkine geçmiÅ?. Sonra da kız yurtlarının mutfaklarını basıp kapılara bariyer kurmuÅ? yemekleri yemeÄ?e baÅ?lamıÅ?lardı.

    Kızlar bunu anladıklarında çok sert tepki gösterdiler. Ã?nce erkeklerin çoÄ?u mutfaklardayken, erkek yurtlarına gidip oralarda kalan tüm erkekleri yurtlardan ve ODTÃ?den attılar. Sonra tek tek mutfakları basıp oralardakileri de üniversitelerden çıkardılar. ODTÃ? erkekleri çaresiz Hacettepeye sıÄ?ındı. Bunun üzerine oradaki kızlar da yurtlarını terk edip ODTÃ?deki kızlara katıldılar.

    Bir anda hareket tüm ülkeye yayıldı. YavaÅ? yavaÅ? artık sadece evler deÄ?il, mahalleler de kadın ve erkek mahalleleri olarak bölünüyordu. Erkek mahalleleri özellikle temizlik konusundaki baÅ?arısızlıktan ötürü hemen belli oluyordu.

    Eh artık erkekler hem büyük ölçüde açlardı, hem de artık iyice dayanamadıklarında atıÅ?tırdıkları hep saÄ?lıksız olduÄ?undan, temizlik de yapamadıklarından gittikçe saÄ?lıksız yaÅ?amaya baÅ?ladılar. KaÅ?ıntı, Å?iÅ?manlık gibi hastalıklar erkeklerin arasında giderek artmıÅ?tı.

    Hastalık, yahuuu ben hep Veba, AIDS gibi hastalıklar yaratmaya uÄ?raÅ?ıyordum, kadınlar gidince hiç böyle Å?eylerle uÄ?raÅ?mama gerek kalmadı diye seviniyordu. Eh erkeklerin kendilerine dikkat etmeyip hasta hasta dolaÅ?maları en çok onu mutlu ediyordu. Dörtlünün içinde en çok bayram yapan oydu.

    Ama ölüm hala sıkıntılıydı. Genelde hep lider olduÄ?u için de liderliÄ?i savaÅ?a kaptırmak hoÅ?una gitmemiÅ?ti. Söyle bakalım SavaÅ? diye sordu SavaÅ?a.... Eeee bir aÅ?amanı daha bitirdin. Å?imdi ne olacak dedi... Å?imdi dedi SavaÅ?, eh baÅ?lattıÄ?ımız bu ayrılıÄ?ı büyütelim. Kadın Erkek ayrılıÄ?ını Türkiyenin ötesinde tüm Dünyaya yaymanın zamanı geldi.

    Å?imdi dedi biraz da o gün duyduÄ?u adamı aklına getirip.... Ä°rana ABDye, Ã?ine Avrupaya, Orta Asyaya, Afrikaya Dünyanın her yerine birden gideceÄ?iz. EÄ?er bu aÅ?ama planladıÄ?ım gibi tamamlanırsa...

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Back to top View user's profileSend private message
    Aegron Linwelin
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jul 18, 2007
    Posts: 2614
    Location: Bursa

    PostPosted: Mon May 03, 2010 6:51 am Reply with quoteBack to top

    ...iÅ?te o zaman deÄ?il Türkiye dünyanın kökünü kazıyacaÄ?ız. Ã?lümün kulaÄ?ına hoÅ? gelen bu lafların ardından ikisi birden hain kahkalara kapıldılar.Ama içlerinde her zaman olduÄ?u gibi bir kurt vardı. Ya barıÅ?ırlarsa diye...

    Ertesi günün sabahında korkuları gerçek oldu adeta. ODTÃ?'nün ortasında bir kız erkek arkadaÅ?ına daha fazla kıyamadıÄ?ı için elinde yeni yapmıÅ? olduÄ?u belli olan zeytinyaplı dolmayı yediriyor bir yandan da elinde ki megafonla baÄ?ırıyordu. Herkesi barıÅ?a kendi tabiriyle ateÅ?kese davet ediyordu. Ã?lüm'ün korktuÄ?u baÅ?ına gelmiÅ?ti. SavaÅ? ise ona göre daha rahattı. Ona göre alt tarafı bir kiÅ?iydi. Her zaman tedbirli olan Ã?lüm. Bunun böyle olmayacaÄ?ına karar verip kendisi birÅ?eyler yapmak için iÅ?e atıldı...

    _________________
    Thanks Mario but The princess is in another castle!!
    Mr. Green Razz
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's websiteMSN Messenger
    Efla
    Site Admin
    Site Admin





    Joined: Apr 10, 2004
    Posts: 3913
    Location: Ankara

    PostPosted: Mon May 03, 2010 8:07 am Reply with quoteBack to top

    Olanların Merak'ın kulaÄ?ına gitmesi gecikmemiÅ?ti. Hep öyle olurdu. Olan bir olaydan ilk onun haberi olurdu Zaten uzun süredir Irak'ta 4 atlının yaptıklarını merakla takip ediyordu. Fakat bir süre sonra ortadan kaybolmalarına bir anlam verememiÅ?ti. Nereye gittikleri hakkında bir fikri yoktu. Ne de olsa yakında kokusu çıkardedi içinden ve beklemeye baÅ?ladı.

    Merak oldukça deÄ?iÅ?ik birisiydi. Ã?lümden sadece biraz daha gençti ama o kadar zaman olmuÅ?tu ki aynı yaÅ?ta sayılırlardı artık. Ä°nsanoÄ?lu bir nevi çocuÄ?u gibiydi. O olmazsa belki de ormanda yaÅ?ayan hayvanlardan farksız olacaktı her biri. Ama yine de olaylara genelde karıÅ?mayı pek sevmezdi. Uzaktan izlemekten hoÅ?lanırdı. Sadece iÅ?ler sıkıcılaÅ?maya baÅ?ladıÄ?ında ne olacaÄ?ını öÄ?renmek isterdi. Birkaç ufak müdahalede bulunurdu o zamanlar da. Ama kesinlikle bir taraf tutmazdı onun için önemli olan bilmediklerini öÄ?renmek ve iÅ?lerin olabilecek en ilginç Å?ekilde gerçekleÅ?mesiydi.

    4 atlının yeni yerinin Türkiye olduÄ?unu öÄ?renmesi pek uzun süremdi. Ne de olsa bu onun iÅ?iydi. Bir süre olanarı ilgiyle izledi. Bu seferki yöntemleri gerçekten daha eÄ?lenceliydi. Takdir etmeden edememiÅ?ti. Ama giderek tahmin edilebilir bir hal almaya baÅ?lamıÅ?tı. Böyle zamanlarda ne yapması gerektiÄ?ini iyi bilirdi. Bilim adamları denkleme yeni bir deÄ?iÅ?ken eklemek diyebilirdi ya da tiyatroda sinemada yeni bir oyuncunun gelmesi gibi...

    Keçi sakalını kaÅ?ıdı ve kocaman gözlerinden birini biraz kısarak düÅ?ündü. Bu insanlarda eksik olan Å?ey neydi. Aha evet dedi. Hemen telefonuna sarıldı ve numarayı tuÅ?lamaya baÅ?ladı.

    -Alo merhaba SaÄ?duyu'cum. Nerelerdesin?
    ...
    Hayır aslında bu sefer öylesine aramadım. Geçen sefer bu konuda biraz tepkiyle yaklaÅ?tıktan sonra üstelik. Biliyorum sürekli arayıp nerede olduÄ?unu sormak hoÅ? bir davranıÅ? deÄ?il. Ama bazen engel olamıyorum biliyorsun
    ....
    Türkiye'de olan olayları duymuÅ?sundur herhalde. Belki bir uÄ?rayıp bakınmak istersin diye düÅ?ündüm.
    ....
    Evet anlıyorum seni ebnde bazen aynılarını hissediyorum ama yine de...
    .....
    Hmm demek çok önemli bir iÅ?in var. Zaten uzun süredir ortalıklarda olmamandan belliydi. Tabii ne olduÄ?unu yine söylemeyeceksin. Peki saÄ?ol yine de.


    Pek baÅ?arılı bir deneme olmamıÅ?tı. Ã?enesini tekrar kaÅ?ıdı. Bu sefer kimi arayacaÄ?ını biliyordu. Ã?stelik onun reddedemeyeceÄ?i bir Å?eydi.

    Derhal telefonuyla Å?efkat'in numarasını tuÅ?ladı. O böyle Å?eylere hiç dayanamazdı. Ä°Å?ler farklı bir boyut kazanacak gibiydi...

    _________________
    Chaos is the law of nature,
    Order is the dream of man.
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's website
    Walter
    Yönetici





    Joined: Oct 22, 2005
    Posts: 528
    Location: Gilead

    PostPosted: Mon May 03, 2010 8:21 am Reply with quoteBack to top

    "Off..off..." dedi, siyahlı adam "Ben bile burada tarafsızken senin yaptıÄ?ın ne oluyor." dedi Merak'a "Bazen çok iÅ?ime yarıyorsun ama senin için gereksiz bir Å?ey bu. Zaten bir Å?ey beceremeyecekler.Bırak Å?u telefonu."

    Merak ona Å?aÅ?kın Å?aÅ?kın bakarken Siyahlı adam Merak'ın telefonuna Å?öyle eÄ?ilip bir baktıktan sonra konuÅ?masına devam etti.

    "Bu dördünün yapacak bir Å?eyi yok ki Merak. Saçma sapan, iÅ?ler peÅ?indeler, benim iÅ?imi de engelliyorlar. Bari adam gibi bir Å?ey yapın deÄ?il mi ? Kadınlar ve erkekler peh aptalca. " dedi Siyahlı adam cebinden bir sigara çıkardı, "İçer misin belki merak edersin ?" dedi kahkahalarla gülerek,

    _________________
    BeÅ? dakika süren savaÅ?lar binlerce yıl süren efsaneler yaratır. O yüzden savaÅ?ta korkuyla deÄ?il tatmin hissi duyarak ölmelisin. O zaman arkandan aÄ?layacak insan kalmıÅ? olur.
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mail
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Tue May 04, 2010 1:33 am Reply with quoteBack to top

    Merak telefonla isi bittiginde yanina yaklasan adama donup onu soru yagmuruna tutmaya baslamisti. Kimdi bu adam? Dort Atli niye kaybedecekti? Niye isini engelliyorlardi adamin?

    Ama bu arada Sevkat de olaya mudahale etmeye karar vermisti. Dort Atli, ozellikle Savas icin ilk ciddi tehlike belirmisti boylece..

    ODTUde ki olay engellenmis. Kizlar kibarca dolmalari yiyip hic olmazsa o gun icin karni doyan adami okuldan disari cikarmislardi. Ancak gizlice bir araya gelen erkek ve kadinlarin sayisi cogaliyordu.

    Dort Atli olaylari degerlendirmek icin Ankara'da Ata Kule'nin tepesinde toplandilar... Dordu de istedikleri zaman erkek istedikleri zaman kadin gorunumune burunebiliyordu. AtaKule kadinlar tarafindan isletiliyordu. O nedenle kadin gorunumundeydiler burada... Ama konusmalarini oradaki kimse duyamiyordu. Eh dordune Kiyamet tarafindan istedikleri zaman kimse duymadan konusabilme gucu verilmisti.

    Frappesini yudumlayan Olum, buraya kadar dedi. Senin planin islememis gibi Savas efendi.

    Aclik sert bir Turk kahvesini sonuna kadar icip bitirdi. Etraftaki kadinlarin ayiplayan bakislarina aldirmadan ve onlarin duyamayacagi sekilde Sevkat dedi. Sevkat isin icine karisti. Her zaman isimizi zorlastirir zaten.

    Hastalik devreye girdi. Zaten ne zaman buyuk bir salgin baslatsam hep o cikar salginin yayilmasini onler. Hatirliyorum da 1860larda bir de hemsirelik diye bir sey cikardi. Iyice isim zorlasti.

    Savas uzun suredir sessizce dusunuyordu. Sonra onundeki sert ickiden buyuk bir yudum aldi. Ve gulerek buldum dedi. Sevkat i nasil bizim yanimiza cekecegimizi buldum.

    Hastalik konusulan cumleden bir sey anlamayan bir cocuk gibi yuzunu burusturdu. Ama Sevkat hep bizim dusmanimizdir. Nasil bizim yanimiza cekebiliriz ki onu..

    Savas hafif bir kahkaha atti. Savasin gucu hep bircok asil duygudan faydalanmayi bilmesidir Hastalik. Cesaret, kardeslik gibi nice duyguyu ben yillarca savaslari yaymak icin kullandim. Simdi de Sevkati kullanacagim.

    Nasil olacak bu diye sordu Olum.

    Bana birakin diye cevap verdi Savas...

    Diyarbakir sehrinin surlarindan Dicle Nehrini seyrediyordu Sevkat... Eh Dicle ve Firat Nehirlerini severdi, buralarda Sevkat duygusunu anlatan nice Turkuler bestelenmisti.

    Savas gulumseyerek Guzel bir manzara degil mi Sevkat dedi. Sevkat Savas a donerek, Seni beklemiyordum dedi. Planini bozdugum icin bana kizginsindir diye dusundum. Yani Savas bu aslinda zaten islemeyecek bir plandi degil mi?

    Ben oyle dusunmuyorum Sevkat... dedi Savas. Yani aslinda bu plan islerse senin acindan da olumlu olabilir gibi geliyor bana...

    Ne demek istiyorsun dedi Sevkat Savasa Savasin onca acimasizligi benim ne isime yarasin ki? Savas insanlari daha fazla mi sevkatli yapacak?

    Evet dedi Savas, daha sevkatli yapacak. Dusunsene onca aci ceken kisi olacak savasta iki tarafta da... Ve iki tarafta yanyana savastigi kisilerle hic olmadigi kadar yakinlasacak. Kadinlar baska kadinlarin erkekler baska erkeklerin cektikleri acilari hic olmadigi kadar anlayacak.

    Sevkat in merakla dinledigini gorunce gulumsedi ve ekledi. Dusunsene Sevkat eninde sonunda bu savas bitecek kadinlar ve erkekler barisacak. Ama Dunyanin tum kadinlari ve Dunyanin tum erkekleri bir defa ayni tarafta yer aldiginde belki de bu insanligin yaptigi son Savas olacak degil mi? Diger tum ayriliklari bitiren son bir ayrilik. Son bir buyuk savasin ardindan bitecek ve butun savaslari bitirecek bir ayrilik..

    Sevkat Savasin soylediklerini mantikli bulmustu. Yalniz bir soru vardi kafasinda niye Savas Insanlarin arasindaki tum savaslari bitiren son bir savas cikarsindi ki, o savaslarin devam etmesini istemez miydi?

    Bunu sordugunda Savas, Savaslar hep olacak dedi, hastaliklarla savaslar, dogal felaketlerle savaslar, uzayi kesfetmek icin cikilan yolculukta uzaydaki onca tehlike ile savas. Yani belki de artik yeni savas turleri bulmaliyim diye dusundum, insanlarin kendi aralarindaki savaslar, artik cok siradanlasti bence...

    Insanlarin arasindaki tum savaslarin bitmesi... Sevkat Savasin bunu yapacagina inanmakta zorlaniyordu. Ama Savasin sesi ikna ediciydi. Ve de sonucta Sevkat hicbir zaman cok da sagduyulu olmamisti. Insanligin kendi arasindaki savaslarini sona erdirmek icin en son bir savasin cikmasina yardim etmek... Bu hos bir sey degildi ama Sevkat bunu yapacakti.

    Ne yapacagim ben diye sordu Savas'a ve Savas anlatti.

    Ertesi gun, Turkiye'nin buyuk kanallarindan ATV Fatma Gunal'in liderlik ettigi bir grup kadin tarafindan basildi. Yayin burosunu isgal eden kadinlar, Fatma Gunal'in Turkiye'deki ve Dunyadaki tum kadinlara ulasan bir konusma yapmasini sagladilar.

    Tum kadinlarin sevkatli olmaya cagiriyorum dedi Fatma Gunal... Dunyanin her yerinde erkeklerin tum islerine kosan kadinlari dusunun. Evde butun gun calisan kadinlari dusunun. Ve her seyden once yaptigimiz is taktir bile edilmiyor. En buyuk ascilari bile kendilerinden seciyor bu erkekler.. Artik bu bitmeli. Kadinlar kendiniz icin degilse tum bunlari yasiyan diger kadinlar icin mucadele edin. Hergun tanik oldugunuz bu durumu yasayan onca kadina biraz sevkatiniz varsa, erkekler bizden resmen ozur dileyene kadar kadinlar olarak erkeklerden ayri yasamaya ve onlarla bir seyimizi paylasmamaya devam edelim.

    Ayni gun birkac saat sonra da Kerem Usta da NTV'de bir konusma yapti. Kuafor masrafi, giysi masrafi, onca seye katlandik yillarca... Eger ayri yasayacaklarsa birakin yasasinlar... Kendinizi degilse bile diger erkekleri dusunun... Her seferinde kadinlar tarafindan ozur dilemeye zorlanan kadinlari... Bir yemek yarismasini bile kaybetmeyi kaldiramayan kadinlar eger biz simdi ozur dilersek neler yaparlar erkeklere dusunun. Turkiyenin tum erkeklerine sesleniyorum. Gerekirse ac gerekirse sagliksiz kosullarda kalalim. Ama hem bugun yasayan hem de yarin yasayacak hemcinslerinize biraz sevkat duyuyorsaniz, kadinlar barismaya yanasana kadar siz de onlarla barismak icin hicbir adim atilmasina musade etmeyin...

    Konusmalar etkiliydi. Elbette her sehirde her mahallede onca yerel lider de Fatma Gunal ve Kerem Usta'nin fikirlerini savunmus ve bu da hem kadinlarin hem de erkeklerin kararliligini arttirmisti. Gizlice bulusmalar kesilmis. Turkiyedeki bolunmusluk artik kesin olarak yerlesmisti.

    Daha da beteri mesele Dunyaya yayiliyordu. New York'ta konunun tartisildigi bir konferans salonunda tartisma kavgaya donusmus. Kadinlar ve erkekler saatlerce birbirleri ile kavga etmislerdi. Birkac gun sonra Pekin'de buyuk bir spor salonunda benzer bir kavga yasanmisti.

    Bir hafta sonra benzer kavgalar, Paris'te bir opera salonunda, Kenya Nairobi'de bir ulusal bayramin kutlandigi alanda, Brazilya'da ulkenin meshur kumsallarindan birinde yasanmisti. Kadin erkek ayrismasi yavas yavas Dunyaya yayiliyordu.

    Onceki bulusmadan bir ay sonra Ata Kuleye kendisinden once varmis Olum, Hastalik ve Acligin yanina gulumseyerek oturdu Savas... Evet arkadaslar dedi, Artik Sevkat de bizim tarafimizda... Sonra cantasindan zeytinyagli sarmalari cikardi. Eh sanirim bunu kutlamak icin zeytinyagli sarmaya hayir demezsiniz...

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Back to top View user's profileSend private message
    Lydronk
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Feb 10, 2006
    Posts: 882
    Location: Ankara

    PostPosted: Tue May 04, 2010 2:55 am Reply with quoteBack to top

    Dört Atlı kendilerinin kazançlı çıktıÄ?ına, Å?efkat SavaÅ?'ın planının iÅ?e yarayacaÄ?ına inana dursun, DeÄ?iÅ?im, her yerde dlanıyou. DeÄ?iÅ?im'in diÄ?erlerinden en öneml farklı bir vücudu olmamasıydı; kendini gösterdiÄ?i zaman bir rüzgar gibi eserdi en fazla; görünmezdi, ama etksini farketmek kolaydı. Rüzgar gibi, her yere yayılabilirdi bir anda. Ama pek öyle sarsıcı etki yaratmayı sevezdi; oradan oraya süzülürken, rastlantısal olarak onu ya da bunu deÄ?iÅ?tirirdi.

    Dicle'nin üzerinde eserken, Å?eftak'in SavaÅ?'a inanmasını saÄ?layan oydu mesela

    SavaÅ?'ın Å?efkat'i plana dahil etmesi de onun sayesinde olmuÅ?tu.

    Å?imdilerde daha hızlı esiyordu ki her yere yetiÅ?ebilsin. Erkek mahallerinde yerde kol gezen çöpleri saniyeler içinde kadın mahallelerine taÅ?ıyor, kadınların eÅ?arplarının uçup gitmesine sebep oluyordu.

    Türkiye gerçek anlamda fırtınalı bir dönemden geçiyordu. DeÄ?iÅ?im her yerdeki iÅ?e koÅ?uyordu; Dört atlı'nın yaptıklarının cefasını o çekiyordu.

    Nihayet, Türkiye'deki her Å?eyin yeterince deÄ?iÅ?tiÄ?i kanaatine vardıÄ?ında (ki çok hızlı fikir deÄ?iÅ?tirmesiyle bilinirdi DeÄ?iÅ?im), Fransa'ya doÄ?ru süzülmeye baÅ?ladı.

    Paris'te kadın-erkek kavgası daha çekiÅ?meli ve daha ölümcüldü. Parisli kadınlar yemeklerini paylaÅ?mamayı yeterli bir ceza olarak görmüyorlardı; onlara göre eril egemenliÄ?i son bulmalı, hatta tam tersine dönmeliydi; kadınların egemen olduÄ?u bir toplum yaratma planları vardı Parisli kadınların.

    DeÄ?iÅ?im, Fransız kadınlarının bu fikrini bünyesine kattı, ve dünyayı turlamaya devam etti. GörünüÅ?e göre, Frnasızlar ikinci bir devrim yapıyorlardı; bu sefer cumhuriyet için deÄ?il de, kadınların egemenliÄ?i içindi bu. Ve bu devrim planları, DeÄ?iÅ?im'in rüzgarlarıyla tüm dünyaya yayılıyordu. Dört Atlı'nın bile beklemediÄ?i bir sürpriz peÅ?indeydi kadınlar; ve çok yakında dünya düzenini deÄ?iÅ?tirecekti bu sürpriz.

    _________________
    Image
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    Walter
    Yönetici





    Joined: Oct 22, 2005
    Posts: 528
    Location: Gilead

    PostPosted: Tue May 04, 2010 4:50 am Reply with quoteBack to top

    "Ã?ok meraklısın..." dedi Siyahlı adam, Meraka " Tabi bu doÄ?al, deÄ?il mi ?" dedi bir köÅ?eye oturdu, " Ben kim miyim onu mu soruyorsun boÅ?ver onu Å?u ana kadar anlayamadıysan hiç anlayamazsın kim olduÄ?umu."

    Sigarasından bir nefes çekti, Merak ona Å?aÅ?kın Å?aÅ?kın bakıyordu, "Biz burada konuÅ?urken olaylar iÅ?liyor, Å?efkat Å?efkatlıÄ?ine yenildi. Sen burada hala dur, bak merak, bu dört aptal hiç bir zaman bu kadar serbest olmadı bu da benim sinirlerimi bozuyor. Senden isteyeceÄ?im ufak bir Å?ey var. Ä°nsanların kafasına neden bu savaÅ? var ? yoksa bu dıÅ? devletlerin oyunu mu Å?eklinde soru iÅ?areti sok."

    "Bu iÅ?e yarayacak mı peki ?" diye sordu merak siyahlı adama cin gözlerle bakıyordu.

    "Hayır, yaramayacak tek baÅ?ına kalırsa tabi, ama bu konuda ufak planlarım var, sizleri görevleriniz dıÅ?ında kullanıyorlar, kuralı onlar bozuyor, ama ben Å?imdilik bozmayacaÄ?ım sadece tavsiye veriyorum. Yapıp yapmamak senin elinde."

    "Sen kimsin ? Bunları nereden biliyorsun? Ne yapmaya çalıÅ?ıyor bu dörtlü ?" diye soru yaÄ?muruna tuttu merak karÅ?ısındaki adamı.

    "Belli deÄ?il mi ?" dedi siyahlı adam kan dondurucu bir gülümsemeyle. "Kıyameti getirmeye çalıÅ?ıyorlar. Hala kim olduÄ?umu soruyorsan Bana Retlaw de bu yeterli," dedi ve ortadan kayboldu.

    _________________
    BeÅ? dakika süren savaÅ?lar binlerce yıl süren efsaneler yaratır. O yüzden savaÅ?ta korkuyla deÄ?il tatmin hissi duyarak ölmelisin. O zaman arkandan aÄ?layacak insan kalmıÅ? olur.
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mail
    catboy
    Site Yazarı
    Site Yazarı





    Joined: Jan 19, 2007
    Posts: 3268
    Location: Izmir

    PostPosted: Tue May 04, 2010 7:21 am Reply with quoteBack to top

    SavaÅ?, SavaÅ?, SavaÅ?... Hiç deÄ?iÅ?meyeceksin? Hep o sırıtıÅ?ın, aÄ?zında duran sigaran, elinde bir türlü bitmek bilmeyen içki bardaÄ?ın. Hiç de vazgeçmezsin. Ama ben de vazgeçmem. Sen olduÄ?un sürece ben de varım.

    "O burada." dedi SavaÅ? ve diÄ?er atlılardan gitmelerini rica etti.

    Açlık'ın tekerlekli sandalyesine binmesi için Hastalık yardım etti. Ä°stese yürüyebilirdi, ama Açlık'ın aç olduÄ?unun sembolüydü bir nevi o tekerlekli sandalye. Bu yüzden Hastalık, onun peÅ?inde tekerlekli sandalyesiyle gittiler. Ã?lüm bir süre SavaÅ?'a dik dik baktı: "Onu ikna edemezsen karÅ?ında beni bulursun ve beni karÅ?ında bulmak istemezsin. Ã?öz bu sorunu."

    "Ne derler bilirsin, Ã?lüm? KardeÅ?lerin arasını anca ölüm bozarmıÅ?."

    Ã?lüm gitti, ama son kez pis bakıÅ?ıyla da bakmayı ihmal etmedi. SavaÅ? konuÄ?unu içeri aldı.

    Beyaz takım elbisesi, düzgün saç kesimi, mavi gözleri, saÄ? parmaÄ?ına taktıÄ?ı altın ama sade, pürüzsüz, süsü olmayan yüzüÄ?üyle konuÄ?u, SavaÅ?'ın içki ikramını geri çevirdi.

    "Beni bilirsin, ben içkiyi yalnızca iyi gümlerde içerim."

    "Ya da barıÅ? dolu günlerde, deÄ?il mi kardeÅ?im?"

    "Hep düÅ?ündüm, neden seni dört atlıların arasına aldılar diye. Daha bu mevkiyi hak edenler vardı, mesela Ã?fke ve Nefret olmasa sen bu savaÅ?ların çoÄ?unu çıkartamazdı."

    "Nereye gelmeye çalıÅ?ıyorsun, BarıÅ??"

    "Bence seninle aramıza mesafe koymak istediler. Sen benim ikiz kardeÅ?imsin, ama artık yüksek bir konumdasın. Amacın belli, Kıyamet gelecek. Yeni dostların var, Ã?lüm, Hastalık ve Açlık ile takılıyorsun. Ama ben de boÅ? durmuyorum, SavaÅ?. Bunu bil, barıÅ? dolu günler yakın."

    "Espri yeteneÄ?ini kaybetmemiÅ? olman iyiye iÅ?aret. Bu tek ortak özelliÄ?imiz."

    BarıÅ?'ın diyecek baÅ?ka sözü yoktu. SavaÅ? ise arkasından seslendi: "Kapıyı biliyorsun, seni geçirmeme gerek yok. Bu arada babamıza selam söyle."
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's website
    Efla
    Site Admin
    Site Admin





    Joined: Apr 10, 2004
    Posts: 3913
    Location: Ankara

    PostPosted: Tue May 04, 2010 8:59 am Reply with quoteBack to top

    Å?efkat de olayların yayıldıÄ?ı noktaya, Ankara'ya gelmiÅ?ti. SavaÅ?'ın söylediklerini düÅ?ünüyordu. Bunca yıl onunla mücadele etmiÅ?ti. Aslında amacı savaÅ?ları durdurmak olmamıÅ?tı. Büyük amaçlarda hiç gözü olmamıÅ?tı. Fakat insanların acı çekmesine dayanamıyordu sadece. Å?imdi ise ondan insanların daha az acı çekmesi için hiç yapamadıÄ?ı Å?eyi yapmasını bekliyorlardı. HiçbirÅ?ey... Bir kez olsun Å?ans verecek gibi görünüyordu.

    Bir süre yüksek bir yerlerden Ankara manzarasını izliyordu. Ã?ok daha güzel yerler vardı belki dünyada ama o an için Å?ehrin ıÅ?ıkları etkileyiciydi. Ã?zellikle içinde yaÅ?ananları hayal ettikçe kendini zor tutuyordu. Uzun süre orada manzarayı izleyemeyeceÄ?ini fark etti. Onu yanı hep insanların yanı olmuÅ?tu insanların arasına karıÅ?malıydı en azından ne yaptıklarına bakmalıydı.

    Å?ehrin kalbi sayılabilecek yere gitti hemen. Kızılay meydanı diyorlardı. Kızılay ismini hatırlaması gecikmedi. Dünyanın dört br yanında böyle hayır kuruluÅ?ları vardı. Neredeyse hepsinin kurulmasıyla bizzat ilgilenmiÅ?ti Å?efkat nasıl unutabilirdi ki.Felaketin ani saldırılarıdan sonra HastalıÄ?ın pençesine yakalanıp yeni kana ihtiyacı olan insanlar için bir sıÄ?ınak olmuÅ?tu böyle yerler. SavaÅ?ın gazabını ise bir nebze hafifletmeye çalıÅ?mıÅ?tı hep onun yandaÅ?ları dünyada Å?imdi ne yapıyorlardı acaba?

    DüÅ?ünmeye ve yürümeye devam etti. Å?ehrin kalbi sayılacak yer pek de kalabalık deÄ?ildi. Ã?zellikle ortalık gerginleÅ?tikten sonra insanlar pek nadir sokaÄ?a çıkar olmuÅ?lardı. 7-8 yaÅ?larında bir kız çocuÄ?u gördü sokakta. Ankaranın ayazında üÅ?üyerek yürümeye çalıÅ?ıyordu. dayanamayarak yanına gitti

    -Merhaba küçük kız, ne iÅ?in var bu saatte sokaklarda?
    Kız bir an için duraksadı ve Å?efkat'e doÄ?ru baktı.
    -Acil para bulmam lazım benim. Para arıyorum.
    -Ne yapacaksın ki parayla?
    -Annem birazcık hasta. Evimizde yiyecek bir Å?ey de kalmamıÅ?. Annem bir keresinde demiÅ?ti ki para olmadan hiçbir Å?ey olmaz. Ama parayı hep babam getirirdi. Å?imdi o da yok. Annem ona artık ihtiyacımız olmadıÄ?ını söylüyor. Ama ben özledim yine de onu.
    Kızın soÄ?uktan neredeyse morarmıÅ? dudakları büzüÅ?müÅ?tü üzüntüden. konuÅ?masına devam etti:
    -Eve yiyecek bir Å?eyler almal için para arıyorum ben de buralarda bir yerlerde muhakak olmalı. Siz biliyor musunuz para nerden bulunur?

    Ä°Å?te buraya kadardı. Å?efkat neden uzun vadeli bir karar vermediÄ?ini o zaman hatırladı. Onun iÅ?i büyük planlarla olmamıÅ?tı ki hiç.Onun iÅ?i insanların acılarını mümkün olduÄ?unca yok etmekti. Ä°nsanların acı çekmesini engellemek için muhtaç olanları kaderine terketmek olmazdı. Bu iÅ?e bir son vermeliydi. Ama önce ilgilenmesi gereken önemli bir Å?ey vardı. Ceplerini biraz karıÅ?tırdı. Dünyanın deÄ?iÅ?ik yerlerinden topladıÄ?ı deÄ?iÅ?ik Å?eyler vardı. Bir kısmını öylece bulmuÅ?tu bir kısmı hediyeydi. Biraz karıÅ?tırdıktan sonra yuvarlak bir nesne buldu. "Aha" dedi. Ä°Å?te buralarda geçerli olan bir Å?ey. Altın bir bilezikti bu.
    -Bunu annene götür. O bunla ne yapıcaÄ?ını bilir eve yiyecek bir Å?eyler alın. Baban da yakında eve dönecek merak etme.Evin nerede bakiyim senin.

    Küçük kız parmaÄ?ıyla bir sokaÄ?ı iÅ?aret etti. Beraber kızın evine doÄ?ru gittiler. Yolda kıza:
    -Adın ne bakalım senin tatlı kız? diye sormuÅ?tu.
    -Benim adım Melek teyze.
    -İsmini hakediyorsun gerçekten de...
    Kızı evinin kapısına kadar getirdikten sonra artık yapması gerekeni biliyordu. DüÅ?ünmeliydi. Bu iÅ?in içinden nasıl çıkılabilirdi. Herkesin kendine göre yöntemleri olmuÅ?tu. Onun da vardı. Daha öncesinde biraz bilgi edinmeliydi. Onu buraya merak çaÄ?ırmıÅ?tı herhalde yardım ederdi. Zaten bir Å?eyi bilse bilse o bilirdi.

    Merak telefonunu yenilemiÅ?ti. Ã?ünkü telefonu kapalıyken onu kimin aradıÄ?ını düÅ?ünmeden edemiyordu süreyi ne kadar kısa tutsa iyyidi. Å?efkat arıyordu onu acaba ne oalcaktı. Hemen açtı.

    Kısa bir selamlaÅ?manın ardından meraktan öÄ?renmek istediÄ?i birkaç bilgi vardı. "Ne yapacaksın bu bilgileri*" diye sordu merak doÄ?ası gereÄ?i. "Hiiiç merak ettim" dedi Å?efkat gülerek. Ne kadar çabuk verirsen o kadar çabuk görürsün ne yapacaÄ?ımı." dedi Å?efkat. "Beni zayıf yerimden vuruyorsun. " diye gülerek karÅ?ılık verdi merak. "Bir saat içerisinde kuÄ?ulu parkta buluÅ?alım" dedi.

    Telefonu kapattıktan sonra Å?efkat aklına gelenlere hayret etti. Ã?oÄ?u zaman bu kadar düÅ?ünmesi gerekmezdi demek ki isteyince oluyordu. YavaÅ? yavaÅ? kuÄ?ulu parka doÄ?ru yürümeye baÅ?ladı. Yarım saat kadar erken varmıÅ?tı. Yapmak istediklerini düÅ?ünürken Merakelinde bir dosyayla çıkageldi. Å?efkat'in yanına banka oturdu.

    Nereden buluyorsun bilmek istediÄ?in Å?eyleri hemen? diye sordu Å?efkat.
    "Hahaha" diye güldü Merak. "Meraklı olmak benim iÅ?im sanıyordum. sem kendi iÅ?ine baksana." Aslında baÅ?kalarında merak kırıntıları görmekten hep büyük haz almıÅ?tı. Dosyayı Å?efkate doÄ?ru uzattı. Tam Å?efkat alacakken geriye doÄ?ru çekti.
    "Ã?nce aklında neler var onu anlat bakalım. Benim beklediÄ?im karÅ?ılık da bu. SavaÅ?la iÅ?birliÄ?i falan yapıyorsun diyorlar ne planlıyorsunuz?"
    Sorulardan kaçıÅ? yoktu. Å?efkat planını uygulayana kadar kimseye söylememesi Å?artıyla aklındaki planı anlattı.

    "Vaaay" dedi Merak "senden pek sık çıkmaz böyle Å?eyler. Nereden esti ki?"
    "Burada dursam sabaha kadar bana soru sorabileceÄ?ini biliyorum. Ama iÅ?e koyulsam iyi olacak." Diyerek doÄ?ruldu. Araması gereken yerler vardı.

    Sabah olmasını bekledi sabah ilk iÅ?. Ã?nlü televizyon kanalı sahibi Tahir Bey'i aradı. Numarasını tabii ki Merak'tan bulmuÅ?tu. Böyle bir fırsatı kaçırmak istemeyecekti muhtemelen. Yüzyılı olayındaki taraflar aynı programa çıkacaktı. Türkiye televizyon tarihinin reyting rekorunu bile kırabilirdi.
    "DoÄ?ru söylediÄ?inizden nasıl emin olabilirim ki bu riskli bir Å?ey" demiÅ?ti Tahir bey telefonda. Kaybedecek çok bir Å?eyi yoktu ama eÄ?er doÄ?ruysa bu fırsatı kaçıramazdı. Ama verilen bilgilerden tatmin olmuÅ?tu. En sonunda kabul etti.

    Hazırlıklar hızlı fakat aÅ?arılı bir Å?ekilde yürütülmüÅ?tü. Kadın ve erkek cephesinin liderleri programa davet edilmiÅ?ti. Ä°ki taraf da aslında bu saatten sonra tartıÅ?maya çok istekli deÄ?ildi çoktan olan olmuÅ?tu. Fakat eÄ?er böyle bir programa çıkmayı kabul etmezlersa kamuoyu tartıÅ?madan kaçtıklarını düÅ?ünecekti. Bunu kabul edemezlerdi iÅ?te...

    Nihayet beklenen saat geldi.HerÅ?eyin eÅ?it koÅ?ullardaymıÅ? gibi gözükmesi için bir bayan bir de erkek sunucu yönetiyordu programı. Herkes bir tartıÅ?ma programı olacaÄ?ını düÅ?ünüyordu. Kerem Usta ve Fatma Günal suratsız bir Å?ekilde Büyük bir masanın iki ucunda oturarak kendilerine söz hakkı verilmesini bekliyordu. Bu sefer meseleyi halletmeye kararlıyı iki taraf da son tartıÅ?ma olacaktı.

    Fakat Å?efkatin planları çok farklıydı. Programın ilginç yanı da buydu zaten. Sunuculardan erkek olan açılıÅ?ı yaptı. Klasik bir açılıÅ?tan sonra klasik olmayan bir Å?ekilde devam etti. AlıÅ?ık olunmadık biçimde programı telefon baÄ?lantısı alarak baÅ?lamıÅ?lardı.
    Hattın diÄ?er ucunda ise Fatma Hanımın oÄ?lu Berk ve Kerem Usta'nın 5 YaÅ?ındaki kızı Melek vardı.
    Berk 18 yaÅ?ına yeni girmiÅ?ti ODTÃ?'de okuyordu ama son olaylardan sonra Hacettepe'ye sıÄ?ınmak zorunda kalmıÅ?tı. Pek de iyi gitmiyordu hayatı. Her gün ya yumurta yada makarna yemek durumundaydı. zayıflamıÅ?tı. Bu olaylardan sonra annesinin telefonu hep kapalıydı ona ulaÅ?amıyordu. En önemli insanlardan biri olmuÅ?tu birden çok yoÄ?undu.
    Melek ise anaokuluna gidiyordu. Daha ne olduÄ?unu anlayamadıÄ?ı bir savaÅ?ın içinde bulmuÅ?tu kendini. Annesi için üzülüyordu ama babasını da özlüyordu. Artık eve gelmiyordu çünkü babası...

    _________________
    Chaos is the law of nature,
    Order is the dream of man.
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's website
    Display posts from previous:      
    Post new topicReply to topic


     Jump to:   



    View next topic
    View previous topic
    You cannot post new topics in this forum
    You cannot reply to topics in this forum
    You cannot edit your posts in this forum
    You cannot delete your posts in this forum
    You cannot vote in polls in this forum


    Powered by phpBB © 2001 phpBB Group

    :: HalloweenV2 phpBB Theme Exclusive ::
     


    All logos and trademarks in this site are property of their respective owner. The comments are property of their posters, all the rest © 2005 by me.
    You can syndicate our news using the file backend.php or ultramode.txt

    Sayfa Üretimi: 0.19 Saniye