Joined: Oct 04, 2007
Posts: 2670
Location: Innsmouth
Posted:
Tue May 04, 2010 6:12 am
Merhabalar! Oyun bölümünün yeni moderatörü olarak ilk yazımın en sevdiÄ?im oyun türü olan Point-n-Click Adventure (bundan sonra PnCA diyeceÄ?im) tarzına adamayı uygun gördüm. Bu oyun türü yeni nesil oyuncular tarafından yanlıÅ? anlaÅ?ılan, hor görülen, fakat en eski ve en eÄ?lenceli oyun türlerinden birisidir.
Ã?oÄ?umuzun bildiÄ?i gibi PnCA oyunları saÄ?a sola tıklayarak gereksiz eÅ?yaları cebine atmak ve oyunun ilerleyen bölümlerinde en umulmadık yerde kullanmaktan oluÅ?uyor. Tabii yapımcılar açısından baktıÄ?ımızda bunu yapmak görüldüÄ?ü kadar basit deÄ?il, çünkü: eÄ?er belirli bir nesne ileriki bölümde önemli bir rol oynayacaksa oyunun ilerleyebilmesi için o nesneye o anda ihtiyaç duymamız gerekiyor. Yani, o nesneye o anda ihtiyaç duymuyorsak onu almadan da bölümü geçebiliriz, bu da oyunda ilerleyemememiz anlamına gelir.
PnCA oyunlarının en önemli noktası diyaloglar ve hikâyesidir. Ã?oÄ?u kez iÅ?e yaramayacaÄ?ını bildiÄ?im halde sırf karakterin yorumunu duymak için anlamsız Å?eyler yapmıÅ?ımdır. Mesela kapıyla konuÅ?mak, bir binayı cebime atmak, evsiz bir adama bir kadın iç çamaÅ?ırı vermek (Å?aÅ?ırtıcı Å?ekilde iÅ?e yaramıÅ?tı) gibi. Hikâyeye gelelim. Hemen hemen her adventure oyunu farklı bir dünyayı anlatır, en azından onlar daha baÅ?arılı olur, çünkü bir fantezi dünyasında Å?u an yaÅ?adıÄ?ımız dünyaya göndermeler görmek oyuncunun hoÅ?una gider (mesela Monkey IslandÂ?daki pazarlamacı eleman). Ana konu sabittir: birisini ya da bir Å?eyi (dünya, ziynet, kız arkadaÅ? vs) kurtarmak. Fakat hikâyenin ve dünyanın iÅ?leniÅ?i her oyunda farklıdır, her oyun farklı açılardan sizi kendine çeker. Oyunları oynadıkça bunu siz de fark edeceksiniz zaten.
Neyse, bu kadar gevezelik yeter. Oyunları tanıtmaya baÅ?lasam iyi olur.
Joined: Oct 04, 2007
Posts: 2670
Location: Innsmouth
Posted:
Tue May 04, 2010 6:31 am
The Whispered World Â?It may make you sad to hear it, but this is the last story IÂ?ll tell you.Â?
Ana karakterimiz Sadwick isimli abisi ve dedesiyle birlikte yer yer, Å?ehir Å?ehir dolaÅ?an bir palyaço. Hayata bakıÅ? açısı son derecede negatif ve ne zaman bir Å?ey yapacak olsa Â?Amaan, yapamayacaÄ?ım nasıl olsa. Denedim ve yapamadım diyip geçelim.Â? diyerek vazgeçiyor. Hayatının bir anlam ifade etmesini istiyor, rutin görevlerin dıÅ?ında bir hayat istiyor, bilmediÄ?i bir Å?ey ise birkaç gün içerisinde dünyanın yok olmasına sebep olacaÄ?ı.
Sadwick, adından da anlaÅ?ılacaÄ?ı gibi son derece depresif ve hüzünlü bir palyaço. Ã?oÄ?u zaman kendisiyle ya da baÅ?kaları hakkında iÄ?neleyici Å?akalar yapıyor. Bu da oyuncuyu karaktere daha baÄ?lıyor, onun hissettiÄ?ini hissetmenize yol açıyor. Tabii ki SadwickÂ?in arkadaÅ?ı yok deÄ?il. Spot adlı bir kırkayak onun yanından asla ayrılmıyor ve Å?ekil deÄ?iÅ?tirme özelliÄ?iyle karÅ?ınıza çıkan engelleri aÅ?masına yardım ediyor. Spot oyun içerisinde ufak ya da Å?iÅ?kin olabiliyor, bunun yanı sıra çeÅ?itli element özellikleri kazanabiliyor.
Oyun grafiksel açıdan 80Â?lerin çizgi filmlerine benziyor. O çizgi film havası bir oyuna bu kadar yakıÅ?amaz! Elle çizilmiÅ? arkaplan çeÅ?itli animasyonlarla hayata geçip oyuncuyu içeriye çekmekte. Bunun yanında o muhteÅ?em müziÄ?i yeme de yanında yat!
Son kelimelerimi yazacak olursam, eÄ?er Point-n-Click Adventure oyunlarının hayranıysanız ve bol kahkaha atmaya hazırsanız The Whispered World tam size göre
Joined: Oct 04, 2007
Posts: 2670
Location: Innsmouth
Posted:
Tue May 04, 2010 10:05 pm
Grim Fandango "The living still give me the creeps."
Bir çok adventure oyununu çeÅ?itli yollardan öÄ?rendim, zamanı geldiÄ?inde hepsini anlatacaÄ?ım. Ama açıkçası bu oyunu nereden öÄ?rendiÄ?imi hatırlamıyorum. Ä°lk bilgisayarımı aldıÄ?ımda yanında gelen bir sürü CD'nin arasındaki bir demoydu sanırım. Anlamadan biraz oynadım, daha ilk bölümü geçemeden kapatmıÅ?tım (Ä°tiraf ediyorum: biraz da olsa korkmuÅ?tum, iskeletler falan. Oyunda kediler ve iblisler dıÅ?ında her Å?eyin iskelet olduÄ?u gerçeÄ?ini düÅ?ünürsek cidden korkutucu olabiliyor...du. Peki kediler neden iskelet deÄ?il? Kim bilir? Belki de kediler iblistir ).
Oyunu tanıtmaya baÃ…?lamadan önce "Day of the Dead" yani Ä°spanyolca adıyla "DÃÂa de los Muertos" hakkında size bir kaç bilgi vereyim. "Ã?lüler Günü" Latin Amerikalılar tarafından 2 Kasım'da kutlanılan bir bayramdır. Bugün, Latin Amerikalılar aileleriyle bir araya gelip ölen aile üyelerini anarlar, mezarlarına gidip adaklar adar, Ã…?ekerden kurukafalar (calaveras de azúcar) dizer ve bunları çiçeklerle süslerler. Kurukafaların Ã…?ekerden olmasının sebebi hayatın tatlılıÄ?ı ve ölümün acısını sembolize etmesidir.
Peki neden bütün bunlardan bahsettim? Ã?ünkü Grim Fandango oyununda karakterimiz, Manuel Calavera'yı sadece Ã?lüler Günü'nde kontrol edebileceÄ?iz. BildiÄ?im kadarıyla bunun özel bir sebebi yok, sadece bir rastlantı (belki de LucasArts bizim böyle düÅ?ünmemizi istiyor ). Tabii oyun sadece bir günden deÄ?il, dört yıldan oluÅ?makta. Her yıl Ã?lüler Günü'nde Manuel, yani Manny baÅ?ını türlü belalara sokuyor.
Peki kimdir bu Manuel Calavera, ne yapar, ne eder, iÅ?i nedir? Kendisi bir seyahat acentesinde çalıÅ?ıyor. Ve evet, bildiniz. Bu kılıkta (neden doÄ?ru düzgün bir Å?ey satamadıÄ?ına Å?aÅ?mamak gerek!).
Manny yaÅ?ayanların dünyasında iyi çocuk olmamıÅ?tır ve "Ninth Underworld"e geçemez. O da diÄ?er bütün günahkarlar gibi "Land of the Dead"de tıkılıp kalmıÅ?tır. "Ninth Underworld"e geçiÅ? yolu ise DOD yani Department of Death'te premium paket yolculuk bileti satmasından geçmekte, fakat zavallı Manny'nin müÅ?terilerinin kendisinden beter olması ve hiçbirinin üzerinde pusula olan bir sopadan öteye gidememesi Manny'yi çılgına çevirir. O da Å?irketteki rakibi, herkese 9 numaralı trene bilet satan Domino'dan müÅ?teri çalmaya karar verir.
Manny, Domino'nun müÅ?terisini çalmayı baÅ?arır, fakat ortada bir sorun vardır. Kadının sicili tertemiz olmasına raÄ?men trene bilet alamaz ve hikayemiz iÅ?te tam burada 180 derece dönüÅ? yaparak çürümüÅ?lük, yalanlar, entrikalar ve çiçeklenmiÅ? iskeletler arasına girer.
Karakterlerden en sempatiÄ?i, sürekli yanımızda bulunan Glottis olsa gerek. Glottis tamircilik ve araba kullanmak için yaratılmıÅ? devasa bir iblis. Araba kullanmazsa öleceÄ?i gerçeÄ?ini bir kenera atarsak Glottis'in yapmaya ihtiyacı olmadıÄ?ı ama bunlardan uzak da duramadıÄ?ı iki Å?ey var: içki içmek ve bahis oynamak. Hani, bazı yerlerde yardımı dokunuyor ama biricik arkadaÅ?ımızı böyle Å?eylerden uzak tutmak iyi olacaktır.
Oyunun üç boyutlu olması benim için yeterince sinir bozucu olsa da grafikler adventure oyununa uygun biçimde hazırlanmıÅ?. En azından bu iyi. Onun yanı sıra bir Å?eyleri almak için tıklamıyoruz, saÄ?da solda yürüdükçe Manny etraftaki eÅ?yalara bakıyor ve bunlarla iletiÅ?ime geçebileceÄ?imizi anlıyoruz. Ama onun dıÅ?ında hiç bir ipucu yok. SaÄ?a sola dönmek, bir yerlere gitmek tam anlamıyla iÅ?kence. Ã?zellikle ikinci yılda o masaların arasından geçmek tam anlamıyla bir kabus. Ama oyunun güzelliÄ?i bu sorunu affettiriyor bence.
Joined: Oct 04, 2007
Posts: 2670
Location: Innsmouth
Posted:
Sat May 22, 2010 7:07 am
Machinarium
Aslında ne yalan söyleyeyim, bu oyun hakkında söyleyecek pek bir Å?ey yok. Hani bir laf vardır ya, "Görmeden bilemezsin." diye, heh iÅ?te, aynen öyle.
Ä°lk önce, oyunun ortalarında enstrümanlarını bulduÄ?umuz üç sokak grubunun müziÄ?ine hayran kaldıÄ?ımı belirtmek istiyorum. Hayatımda ilk defa adventure oyununda yaptıÄ?ım bir görevden aldıÄ?ım ödülü bu kadar tatmin edici buldum.
EÄ?er oynadıysanız ve tekrar dinlemek istiyorsanız veya oynamadıysanız ve oynamayı planlamıyorsanız (ki oynamayı planlamıyorsanız Å?iddetle tavsiye ederim, çünkü bunu gördükten sonra oynamak isteyeceksiniz):
http://www.youtube.com/watch?v=Ud17uptkyeY&feature=related (oyunun bütün soundtracklarına yine youtube'dan ulaÅ?abilirsiniz)
Ama eÄ?er oynamayı düÅ?ünüyorsanız ve bu tatmin olma duygusunu yaÅ?amak istiyorsanız bakmamanızı tavsiye ederim.
Oyunda hikaye açısından pek bir Å?ey yok. Ä°simsiz kahramanımız bir polis "böceÄ?inden" çöplüÄ?e ikiye bölünmüÅ? olarak düÅ?er ve oyun baÅ?lar. Ä°lk amacımız Å?ehre girmektir tabii ki...
Oyunun ilerisinde karÅ?ımıza çıkan bir düÅ?ünce balonu sayesinde buraya sevgilimizle bir kulede toz alırken bir adamın gelip kuledeki koca kafalı robotun ve kendisinin kafasına fiÅ? takıp koca kafalı robota virüs bulaÅ?tırması, koca kafalı robotun alarmı çalıÅ?tırması ve bu polis böceÄ?inin yanlıÅ?lıkla ana karakterimizi vakumlayıp dıÅ?arı atmasına tanık oluyoruz. Tabii bunu ilk baÅ?ta anlayamamıÅ?tım, hatta oyunun baÅ?ından beri çıkan bütün düÅ?ünce balonlarını "olabilecek Å?eyler" olarak algılamıÅ?tım, meÄ?ersem bazıları olmuÅ? Å?eyler imiÅ?.
Karakterimiz böcek görünümlü bu polis aracı tarafından tarafından vakumlanıp çöplüÄ?e atılırken kötü adam kız arkadaÅ?ımızı kaçırır ve bize onu kurtamak düÅ?er. Fakat bu kötü adamın baÅ?ka planları vardır, kız kaçırmaktan daha büyük bir plan...
Oyun grafikler açısından muhteÅ?em, o arkaplanın güzelliÄ?i, karakterler, müzik...hepsi tek kelimeyle harika, ama bugün size alıÅ?ılmıÅ?ın dıÅ?ında bir Å?ey yapacaÄ?ım, oyunun kötü yanlarından bahsedeceÄ?im.
Machinarium'un ne kadar övüldüÄ?ünü görmüÅ?sünüzdür, bunun baÅ?lıca sebebi hiç bir finansal endiÅ?e gütmemeleri, tamamen amatör bir ruhla yapılmıÅ? olması, en iyi grafik ödülü almıÅ? olması, duygusal havası ve tabii ki flash --evet yanlıÅ? duymadınız, flash üzerinde yapılmıÅ? olması.
Oyun bu kadar övülmüÅ?ken ve ben bu kadar heyecanlanmıÅ?ken büyük hayal kırıklıÄ?ına uÄ?radım. Aynı duruma siz de düÅ?meyin diye kötü taraflarından bahsedeceÄ?im. Ã?ünkü ben umudumu çok yüksek tutmuÅ?tum. Ama oyun, 200mb'ı aÅ?an boyutu ile bir browser oyunundan öteye pek gidememiÅ?.
YanlıÅ? anlaÅ?ılmasın, oyun tek kelimeyle muhteÅ?em ama bazı sorunları var, küçük Å?eyler ama bilmeniz gereken Å?eyler.
Ä°lk olarak, oyun flash olduÄ?undan dolayı saÄ? tuÅ?a bastıÄ?ımızda bilindik flash seçenekleri çıkıyor karÅ?ımıza. SaÄ? tuÅ?a verilecek ve kontrolleri kolaylaÅ?tıracak bir Å?eyden mahrum kalmıÅ? bulunuyoruz böylelikle ve ola ki benim gibi sürekli yanlıÅ?lıkla saÄ? tuÅ?a basarsanız sinir olabilirsiniz.
Bunun yanı sıra oyundaki bazı puzzlelar mantıksızdı, ama sanırım hemen hemen bütün adventure oyunlarında durum böyle.
Oyunun içerisinde walkthrough (tam çözüm) var, buna ulaÅ?mak için bir mini-game oynamak gerekiyor fakat baÅ?larda ateÅ? edebilen bir anahtar olduÄ?umu anlayamadıÄ?ım için bölümü geçebilene kadar fıtık oldum
En önemli sorunlardan birisi ise diyalog olmayıÅ?ı. Adventure oyunlarının baÅ?lıca hasatı olan komik diyaloglar bu oyunda hiç yok. Yapımcılar, oyunun daha çok sanatsal açısıyla ilgilenmiÅ?. Ama gülmeyi seven ben, bu duruma büyük bir eksi olarak bakıyorum.
Son olarak -ve sanırım en önemlisi- oyunun inanılmaz derecede kısa oluÅ?u. "The End" yazısı çıktıÄ?ında çenem yerlerde sürünüyordu ve ben "BU MU?!?" nidalarıyla ekrana kısa bir süreliÄ?ine bakakalmıÅ?tım.
Umarım beklediÄ?iniz gibi çıkar ve hayal kırıklıÄ?ına uÄ?ramazsınız.
Joined: Oct 04, 2007
Posts: 2670
Location: Innsmouth
Posted:
Thu Jul 29, 2010 9:08 am
Monkey Island LeChuck's Revenge Special Edition "If a tree falls and there is no one to see it fall, what color is the tree?"
Ne zaman aklıma Monkey Island gelse o harika müziÄ?i kafamda çalmaya baÅ?lar. Aslında uzun zamandır Monkey Island'ı yazmayı planlıyordum, kısmet MI2 Special Edition'aymıÅ?.
Monkey Island'la geçmiÅ?im baya eskiye gider, baya dediÄ?im de üç hafta sonra 6. senesine girecek aslında. Evet, hatırlıyorum çünkü doÄ?umgünümden bir kaç gün önce kuzenimin bilgisayarında Mario Kart oynamaktan sıkılınca CDlerinin arasında karıÅ?tırırken "The Curse of the Monkey Island" yazısını okumamla tanıÅ?tım. Pek de tanıÅ?tım diyemem aslında, CDyi alıp "Bu ne?" dedim, karÅ?ılıÄ?ında "senin anlamayacaÄ?ın türden bir oyun" yanıtını aldım. E yani, 12 yaÅ?ındayım sonuçta (gerçi bu olaydan bir kaç yıl önce Broken Sword oynamıÅ?lıÄ?ım vardı ama...). Ben de "al o zaman sen oyna" dedim fakat kısa süre sonra ilgimi kaybedip kuzenimi bıraktım o da kendi halinde Monkey Island 3'ü oynamaya devam etti.
Neyse, gelelim LeChuck'ın Ä°ntikamına. Ä°lk oyun gibi grafikler yenilenmiÅ?, tamamıyla seslendirilmiÅ? ve müzikleri yenilenmiÅ? olarak geldi ikinci oyun. Ä°lk oyunun SE'sinin yanı sıra bir çok artıyla tabii ki.
Ä°lk SE'de Guybrush'ın ve Elaine'in saç stili cidden iÄ?rençti, ikinci oyunda çok Å?ükür bunu adam gibi yapmıÅ?lar. Gerçi Guybrush'ın saçlar üçüncü oyunda da çok kötüydü (beret gibi ) en iyisi ikinci oyun olmuÅ? böylelikle. Ä°kinci SE'nin en güzel artısı tabii ki oyunun orijinala yapımcılarının yorumları oluyor! Oynarken belirli yerlerde commentary'yi açıp kendi aralarında konuÅ?malarını dinleyebiliyorsunuz, gerçekten çok güzel düÅ?ünülmüÅ?, keÅ?ke ilk oyunda da olsaydı.
Ä°lk SE'deki gibi yine hint sistemi var. Yapımcılarla yapılan bir röportajda (Sanırım Escape From the Monkey Island çıkmadan önce yapılan bir röportaj) Å?öyle demiÅ?lerdi kendileri: "Ã?nceki oyunlarda oyuncunun saç baÅ? yolmasını amaçlıyorduk, adeta oyuncuyu yenmeye çalıÅ?ıyorduk. Tabii o zamanlar gençtik, artık aynı hatayı yapmayı düÅ?ünmüyoruz. Daha kolay ve eÄ?lenceli puzzlelar hazırladık" diyorlardı. Ä°lk iki oyunun zor olduÄ?unu hesaba katarak eklemiÅ? olacaklar ki gerçekten yararlı olduÄ?u oluyor. Güzel tarafı hemen ne yapacaÄ?ını söylemek yerine ilk önce ipucu vermesi. Tabii eÄ?er benim gibi üÅ?engeçseniz hint sistemine raÄ?men walkthrough okuyacaksınızdır. Ã?ünkü ne yapacaÄ?ınızı adım adım yazmamıÅ?lar (ben de adım adım okumuyorum gerçi, ama bazen takıldıÄ?ım yerler oldu ve onun hakkında hiç bir Å?ey yazmıyordu o yüzden... ).
Gel gelelim artwork'e. Her zamanki gibi harika olmuÅ?, tabii ki F1'e basarak eski görüntüye dönebiliyoruz, böylelikle orijinal müziÄ?i duyabiliyoruz fakat seslendirme yok maalesef eski versiyonda. Ki yeni oyun sırf seslendirme için alınır, grafiklere gerek bile yok!
Ä°kinci oyun ilkine göre dört kat daha uzun, yine de bana çok kısa gibi geldi, doyamadım. Oyunu bitirdiÄ?imde güçlü bir tatmin olma duygusu hissettim, arkama yaslandım ve bıraktım jenerik aksın Her Å?ey bir kenara, oyunun tek bir kötü yanı vardı, o da Murray the Demonic Talking Skull'ın ve insult sword fighting'in olmayıÅ?ı. Bilmeyenler insult sword fighting korsanlar arası hakaret ederek savaÅ?ma sanatı olmakta. Taraflar birbirlerine hakaret ederek ve hakaretlere zekice cevap vermeye çalıÅ?arak düelloyu kazanmaya çalıÅ?ırlar. Murray ise anlatılmaz yaÅ?anır
Bir dahakine yine bir LucasArts klasiÄ?i olan Full Throttle ile görüÅ?mek üzere!
View next topic View previous topic
You cannot post new topics in this forum You cannot reply to topics in this forum You cannot edit your posts in this forum You cannot delete your posts in this forum You cannot vote in polls in this forum
).
). Tabii oyun sadece bir günden deÄ?il, dört yıldan oluÅ?makta. Her yıl Ã?lüler Günü'nde Manuel, yani Manny baÅ?ını türlü belalara sokuyor.
) en iyisi ikinci oyun olmuÅ? böylelikle. Ä°kinci SE'nin en güzel artısı tabii ki oyunun orijinala yapımcılarının yorumları oluyor! Oynarken belirli yerlerde commentary'yi açıp kendi aralarında konuÅ?malarını dinleyebiliyorsunuz, gerçekten çok güzel düÅ?ünülmüÅ?, keÅ?ke ilk oyunda da olsaydı.
).
